Eğri oturup, doğru konuşmak gerek. Fakirliği öven, edebiyatı yapan insanlar her zaman fakir insanları uyutmak için konuştu. "Fakirler devrim yapacak" "Ezilenler yakacaklar barikatları, dünyayı" dendi. Öyle bir şey yok. Fakirsen madende ölüyorsun, tersaneden düşüyorsun, inşaatta can veriyorsun... Çevreni "para" ile sustuyorlar, "para" ile haberlerini yaptırmıyorlar. Para ile en iyi hukukçuları tutabiliyorlar, sen gidip iki kelime edene dek sayfalarca savunma yapabiliyorlar. Senin çocuğun ölürken onların çocukları Lamborgini ile caddeleri ağlatıyor. Paran yoksa haklıyken yerde tekmeleniyorsun. Hatırlayın. Veya adamlar herhangi bir gayret göstermiyor, kuru soğan yiyor evinde ve "devrim" diyor. Hangi devrim parasız oldu? Deniz Gezmiş banka soymadı mı para için? Bolşevikler para için neler yaptı biliyoruz? Che ve Fidel, Batista rejimini yıktıklarında parasız mıydı? Bunlar sadece bir örnek. Oturup evde beklemek ile bir şeyler değişmez, fakirler zenginlerin üzerine çıkamaz. Kendini kandırmak bu. Milyon kişi sokaklarda yürüse bile üzerlerine bırakılacak bombalar ile durdurulabilir. Bu da "para". Tatlı su solcuları ve ütopik insanların kendilerini kandırma ve olaylardan sıyrılma yolu bu. Zenginlerin fakirleri kontrol altında tutma yolu bu. "Fakirler her şeyi yapar" düşüncesi. Yapamaz. Paris Komüni kurulduğu zaman esnaf adamlara saldırdı önce müşteri gelmiyor, para kazanamıyoruz diye. O yüzden güçlüyü ezmek için güçlü olmak gerek. Bu dünyanın en büyük gücü ise para. Kazanılmalı ki diğer her şey kazanılsın.
birde onurlu fakirlik vardır işte o daha çok yıpratır insanı yarın ne giyeceğim diye değil yarın ne yiyeceğim nasıl idare edeceğim diye düşündürür muhtaç olma korkusu onu yer bitirir kulu kula muhtaç ettirmesin rabbim.
Fuckerliğe engeldir, şurada kaç kadın tanıyorum bilseniz zengin olduğumu bilse kapımda sabahlayacak.
Dünyanın her yerinde böyle bu sikimsonik iş, sonra cinsel obje vs denince mizojinist ilan ederler gerçek o değildir gerçek bakın magazinlerde boy boy var, ultra zengin instagram bebeleri 100 kişilik kadın grubu ile yatta parti veriyor sorsan o kadınlara hiçbiri paracı değildir * gold digger mı? Asla, sugar daddy mi? Hadi oradan, hipergami mi? Yok daha neler.
zordur cidden ama büyük çoğunluğu öyle bir üreme gayreti içerisinde ki bu fakirliği aşıp rahat bir nefes alacak imkan bırakmıyorlar kendilerine.
ömürleri fırtlattıkları bebekleri büyütebilmek için çabalamakla geçiyor. halbuki yap 1 tane rahat rahat yaşa değil mi? yok amk. demir tahta varis doğuruyor sanki pezevenk 3'er 5'er.
zaten "zenginin ektiği fakirin siktiği tutar" demiş anthony hopkins. doğru, gerçekten çok doğru.
Kaybedecek birşeyi olmamaktır. Herşeyin başlangıç noktasıdır.
Bazen huzurdur bazense keder. Bazen engeldir, bazen motivasyon. Bazen akbildeki paranın son binişe yetmesine sevinmek, bazen haftasonu dışarı çıkacak para olmadığından oturup kitap okumaktır. Herşeyi bimden almak, pringlısı magnumu nadir tüketmektir. Edindiğin arkadaşın gerçek arkadaş olma ihtimalidir. Küçük şeylere sevinme becerisidir.
Hayal kurma yetisidir bazen.
Kaybedecek birşeyi olmamaktır. Herşeyin başlangıç noktasıdır.
Bazen huzurdur bazense keder. Bazen engeldir, bazen motivasyon. Bazen akbildeki paranın son binişe yetmesine sevinmek, bazen haftasonu dışarı çıkacak para olmadığından oturup kitap okumaktır. Herşeyi bimden almak, pringlısı magnumu nadir tüketmektir. Edindiğin arkadaşın gerçek arkadaş olma ihtimalidir. Küçük şeylere sevinme becerisidir.
Hayal kurma yetisidir bazen. Olurda bir gün zengin olursan gariplerin halinden anlamaktır.
pazarda rastladım altmışlarının sonunda bir amcaya, elinden tuttuğu 6 yaşlarında belli ki torunu ile geziyordu akşam pazarında. bürodan biraz geç saatte çıktığımdan çok sevdiğim istiridye mantarlarından az biraz kalmıştı pazarcıya kilosunu sordum kilosu 20 tl. dedi. mantarlara bakarken amca hemen yanımda dikildi uzun uzun mantarlara baktı belli ki oda seviyordu. alacak sandığım amca fiyatına bir daha bakıp dudaklarını büzdü. hayatının sonbaharında bir insanın yanında torunu varken istediği bir şeyi alamamasının yükünü kendi sırtımda hissettim.
fakirlik bu dünyanın lanetidir, her siyasal hareket ve fikrin temelinde bu sorunu çözmek olması gerekiyor.
allah tüm ihtiyaç sahiplerine, yediği lokmanın hesabını yapanlara, fakirlik belası ile çaresizce mücadele edenlere yardım etsin. zira biz insanların birbirimize yardımcı olacağına dair inancım kalmadı artık.
Onca senedir köpek gibi çalışıyorum ama hala fakirlik hala sefalet.
Diyecek bir şey bulamıyorum cidden. Varlığımızın bir parça bok kadar kıymetinin olmadığının ispatı aslında bu sefalet.
Aşırı çalışmaktan ne beden ne ruh sağlığım kaldı. Taş olsa çatlardı bunca emekten sonra ama ben 32 yaşında hala üç kuruşa elde avuçta yok muhtaç halde sürünüyorum.
Yerin dibindeyim resmen. Schopenhauer'in dediği gibi dünyayı yaratan şey bir çeşit şeytan falan olmalı cidden.
bu bilgiyi daha önce yazmıştım ama tekrar yazayım;
üniversitede okurken 2 arkadaşım vardı. devlet yurdunda kalıyorlardı ve yiyecek olarak ekmek arası ketçap mayonez yiyorlardı. çok zor durumda olan vatandaşlarımız var. bu yüzden devlet zekat toplamalı ve gelen gelirle fakirlere yardım etmeli.