20 yaşında bir çocuğun kurduğu sanılan sosyal fişleme sitesi.
Amerikan devleti projesi. dünyanın yarısını fişlemişlerdir.
insanlar çoğu bilgilerini yalan yanlış girmiş olsa da dünyadaki trendi, insanların yönelimi nelere ilgi duyduklarını ne yapacaklarını vb. şeyler anlayabildikleri sitedir. Sosyal mühendislik içindir.
Öyle sanıldığı kadar arabesk değil. bir site yaptım zengin oldum. inanmayın böyle şeylere.
halen daha facebook üzerinden kız düşürme çabaları sergileyen insanlar devam etmekte. bu yüzden hesabımı kapattım. daha doğrusu dondurdum. Facebooktan çıkan swarma yönelmiştir.
facebook , social network filmini izledikten sonra bir muhendis olarak ulan şerefsizim aklima gelmisti dedim sonra banyodan cikip evraka evraka diye bagirdim lakin beni deli sanip akil hastanesine attilar sonuc olarak bulan bulanin yilan yilanin .
9 yaşında bir yeğenim var. genelde gün içinde minimum 1 saat internete girme hakkı vermiş ebeveynleri. o da her çocuk gibi, facebook’ta arkadaşlarıyla sohbet ediyor. (zira nedenini bilmediğim, anlamadığım ve asla anlayamayacağım bir biçimde hemen hemen her çocuğun bir facebook adresi mevcut.)
dün internetteyken yanına oturup neler yaptığına bakmak istedim. benim yarım aklımda bir çocuk facebookta en fazla bebek giydirip, araba yarışı falan oynar çünkü. ekranda “avataria” diye bir oyun açık, bir sürü avatar oradan oraya yürüyerek “sew olmak isteyen”, “benim evde parti var hadi aşkım gel” yaza yaza dolaşıyor. önce onları oyun içerisinde bağımsız hareket eden “bot” hesaplar sandım. sonra biraz daha yakından bakınca, kişilerin birbiri ile gayet anlamlı bir biçimde iletişim kurduğunu farkettim. hem de ne iletişim!
yeğenime bana oyunu anlatmasını, beğenirsem oynayabileceğimi ve ona ihtiyacı olan can, hamle ya da malzeme vs yardımı yapabileceğimi söyledim. bizim kafa kalmış tabii “çiftlik – candycrash” oyunlarında. “burda” dedi, güzel giyiniyorsun. görevler var onları yapıyorsun, sonra klube gidip kendine bir sevgili buluyorsun.” tam o sırada yanına bir avatar gelip, onunla evlenmek istediğini söyledi. allahım bizimki bir panik, bir mutlu! dedim “tanıyor musun?” “hayır, dedi. tanışacağız.”
şöyle arkama yaslanıp yeğenimin yüzüne baktım. o heyecanla klavyeye abanmış yazmakla meşguldü. 9 yaşında lan daha! 9!
neyse vesselam, karşıdaki şahıs, yeğenime sorular soruyor. nerde okuyosun, kaç yaşındasın vs. bizimki de cevap veriyor. bizimki yazıyor “9 yaşndym” karşıdan cevap geliyor: “demek 9 yaşındasın. ben de 11 yaşındayım”
bi dakka dedim, bu kişi 11 yaşındaysa, ben henüz doğmadım!
hemen pc başından kaldırdım yeğenimi. kendi facebook hesabımı açtım, oyunu buldum ve oynamaya başladım. benim avatarı gayet hanım hanım giyimli, gözlüklü bir tip yaptım. yeğenim atıldı hemen: “ah ya! çok çirkin bir kız oldu bu. kimse bakmayacak sana!”
neyse efenim, oyun içinde bir kaç çer çöp toplayıp başlangıç görevlerini bitirince, hemen parka gidip bir “arkadaş” edinme görevi geldi. parka gittik. daha gireli iki dakika olmadı ki, biri yanıma geldi. “slm” yazdı. “slm” dedim. “arkadaş olalım” dedi. “olur” dedim. istek gönderdi kabul ettim. “hadi bana gel” dedi. o gitti, ben yeğenimin yardımıyla onu takip etmeyi öğrendim. evi olarak dekore ettiği bir odaya girdik. (yeğenimi kibarca yanımdan uzaklaştırdım. zira gidişatı pek beğenmedim.) “kaç yaşındasın” dedi. “” 9 dedim. “tamam, ben de 11, hadi oynayalım.” dedi. “ne oynayacağız ben daha yeniyim. bilmiyorum oynamayı” dedim. “tamam ben sana öğreteceğim.” dedi. ekranın üst köşesinde “*** seni öpmek istiyor” diye bir pencere açıldı. kabul ettim. bundan sonraki diyalogları aynen yazıyorum:
*** – hadi üstümüzü çıkaralım.
ben – neden
*** -böyle oynayalım
ben – ama ben bilmiyorum.
***-tamam. okuyor musun
ben-evet
***-nerde
ben -(salladım bi okul adı)
***-tamam ben de okuyorum. daha önce hiç külodunu çıkarmadın mı
ben-anlamadım
***-külodun ne olduğunu biliyorsun di mi
ben-evet
***-tamam. şimdi onun içinde bişey var ya. o nasıl görünüyor
ben-anlamadım.bilmiyorum
***- tamam. evde yalnız mısın
ben-hayır annem var
***-tamam yanında mı
ben-hayır
***-tamam.gelirse haberver
ben-tmm
***- bundan sonra burda sadece beni bul tamammı başkasını kabul etme
ben-tamam
***-ben sana gold vericem.gelinlik alıcam. puan da kazanırsın. seviye atlarsın
ben- tamam
***-facebook hesabın var mı
ben-annemin var
***-tamam telefonun var mı
ben-yok annem doğum günümde alcak
***-tamam ne zaman doğum günün
ben- temmuzdaa
*** tamam eğer annen almazsa ben sana alırım
ben-telfon mu
***-evet ama burda sadece benimle konuş bir de bana sana gönderebileceğim bi adres lazım
ben- tamam
***-tamam s*ks oynayalım mı
ben- nasıl oynucaz
***- sen şimdi külodunu çıkar onun içindeki ………
gerisini yazmayacağım çünkü baya baya bildiğin detaylı oldukça açık ve anlaşılır bi biçimde yazdı adam! 9 yaşında olduğumu söylediğim halde. 9 yaşında bir çocuk için bile basit kaçacak bir dille yazdığım halde. baya baya detaylı ve açık anlattı adam!
elim ayağım hala titriyor. kendimi 9 yaşında bir çocuk gibi taciz edilmiş, mahremine girilmiş hissediyorum.
napıyorsunuz abi çocuklarınıza!
çocuklarınıza ne ya-pı-yor-su-nuz!
nasıl farkında olmazsınız, nasıl ilgilenmezsiniz neyi – nasıl kullandıklarıyla?
nasıl kontrol etmezsiniz?
girdiği bir oyunu nasıl incelemez, nasıl “neyse hazır o oynuyorken ben de telefonumdan internette gezineyim” dersiniz?
nasıl farkında olmazsınız tehlikenin!
allah kahretsin, nasıl?!!
olmaz, olmayacak belli. ama bir umut, bir anne ya da baba “dur lan şu çocuk avataria diye bir oyun oynuyor. bir bakalım nasıl bir oyunmuş bu” diye merak eder de, internette arama yapmayı akıl ederse, bu yazı önüne düşsün, o koca kafasına balyoz gibi insin diye paylaşıyorum burda!
çocukların gerçekte öğretmenleri, akrabaları, hatta öz babaları tarafından 5’er 10’ar taciz edildiği ülkemde, sanaldan bişey olmaz diyen olursa bu yazının altında, peşin peşin belasını versin!
şişmiş sitedir. açıyorsun bir ana sayfa geliyor her bok var. yani neyin ne olduğu belli değil. o kadar ağır ki. mouse u aşağı indirdiğinizde bile darmadağın şeyler karşınıza çıkıyor.
paylaşımlar yok adam gibi. o bunu beğendi. şu buna yorum yaptı. şu resim, bu anket. ne bilim aklıma gelmeyen bir sürü şey. etkinlikler. haber siteleri ve grupların paylaşımları.
hepsini geç aşağı indikçe bir anda günler öncesinin haberi ya da paylaşımı karşınıza çıkıyor. yani siz aşağı indikçe tarihe göre önünüze gelmiyor. bu ne kadar saçma iş anlamak mümkün değil.
Geçen gün girmemle birlikte 50'ye yakın arkadaşlık teklifi görmemle birlikte beni dumura uğratmış sosyal medya şeysi. Ulan ya böyle olunca dopaminler bir başka saalgılanıyor beyinde, her kabul tuşuna başışında ayrı zevk alıyorsun.
Fakat şunu farkettim ki 10.'dan sonra, her şey gibi onlar da normalleşiyor ve zamanla mutlu etmemeye başlıyor.
ulan ne boktan bir şeymiş bu. iş yerinde firdevs diye bi kız var, begüm'le arası çok iyiydi. birkaç gündür baktım biraz limoni bunlar.
dedim firdevs neden pas vermiyon begüm'e, bişi mi oldu aranızda, bilirsin dedikoduyu severim anlat hele dedim.
ya kuki dedi, hani geçen tatile gittim ya, ordan foto paylaşmıştım begüm hiçbirini beğenmedi dedi. ee sonra dedim. e si bu dedi, ben onun her şeyini beğeniyorum, geçen kek paylaştı onu bile beğendim dedi. kız ciddi misin? bu mudur yani olay dedim. evet aslında güzel değildi keki, içi pişmemiş gibiydi dedi.
ula yalanım varsa şerefsizim, neden fotosunu beğenmemiş diye surat yapıyormuş kız. ahh facebook ahh. iş yerinde bile kızların elinde sürekli sen varsın. senin ben hamına koyum, iyice sap olduk. kız diyor ben de onunkini beğenmicem artık diyor. ula kaldır kafanı da birde bizi beğenin.