5 yıl sonra baktığınızda lan olm bu kız sana zamanında yüz vermemişti dersiniz. kendinizi dizginlemeye çalışır, sayfa değiştirirsiniz. sonra yüzünüzde aptalca bir gülümseme olur. lan amnskym yoksa hÂl seviyor muyum? acaba diye sorarsınız kendinize. böyle sikik birşeydir.
"sağ tık - resmi farklı kaydet - masaüstü" yapmayıp her seferinde facebooktan girip fotoğrafları teker teker gezmektir. çiledir bir bakıma ama daha cazip gelir.
not: eğer arkadaş olarak ekliyse çok fazla fotoğraflarına girip çıkarsanız, sevilen kişinin ve sizin facebook chat inizde en başta görünmeye başlar. sevilen kişi tarafından anlaşılması olağandır.
hafifçe gülümsersiniz, sinüzitten midir bilinmez burnunuz akar, tabi öncesinde gözleriniz dolar. bir süre bir şey düşünmezsiniz. sadece resim ve siz. akabinde msn'de anlık ileti yollayan bir hayvan gözünüze çarpar, dikkatiniz dağılır. sayfayı kapatırsınız. vereceğiniz cevaba odaklanamamanızın sebebi resmin gözünüzün önünden hala gitmemiş olmasıdır. siz yazarsınız, o yazar, siz yazarsınız, o yaşar. ve hayat devam eder.
dünyanın en zevkli işlerinden biridir. o sırada hayattan soyutlanırsınız. altta yanıp sönen msn butonlarını, facebooktan mesaj atanları bile görmezsiniz. transa geçersiniz yani, cennetteymiş gibi...
uzaktan uzağa beğendiğiniz kişi arkadaşınız değilse ve fotoğrafları kapalıysa her seferinde onun arkadaşı olan yakın bir arkadaşınıza yalvarmayı gerektirir.
