40 yıllık dostum, sünnetçidir kendisi. ayrıca dediğim gibi bugün doğum günü.
emekliliğini de hak kazandı, artık kimse deymesin keyfine. yılarını verdi sünnetçilik mesleğine. hatta bugüne kadar kestiği tüm çüklerin derilerini biriktirdi de meslekten bana hatıra bir şeyler kalsın dedi.
beraber terziye gittik bunla, biriktirdiği derileri terziye verip bana bunlardan hatıra bir şey dik dedi. baktıkça mesleğimi hatırlamak istiyorum.
terzi yarın gelir alırsınız deyip bizi gönderdi.
neyse iki emekli gittik ertesi gün terziye. terzi buna bir cüzdan uzattı ve al bu senin hatıratındır dedi. bu ne yahu dedi bizimki, bu cüzdan bana nasıl baktıkça mesleğimi hatırlatacak?
izmit'li bilim insanlarının söylediğine göre ocak ayında doğanlarda naif depresif pisişik bozukuluğu olabiliyormuş, havalardan zaar.
ne iyi ettinde doğdun hafıs, ya doğmayaydın!
(bkz: düşük karmalı satılık troll hesabı ilanı) başlığını gördükten sonra paraya ihtiyacı olduğunu görüp yardıma koşmak istediğim, harekete geçtiğimde de ayağımın uyuştuğunu fark edip kıpırdamadan kaldığım dost. meğersem saatlerdir aynı ayağımın üstüne oturmuşum amk, lan olm hiç mi askerlik yapmadın bu komut da mı gelmedi aklına; ayak değiştir.
amk öyle bir komut var mıydı lan. neyse kardeşim bak hazır ayağımdaki karıncalar ufak ufak dağılırken, hazır şöyle bir ayaklanayım derken, sen de neye ihtiyacın var otur hesapla söyle. biz kardeşiz, panik yok. hallederiz reyiz.