dün akşam itibarı ile 10 numara top oynayarak, iyi zamanlarını aratmamış futbolcudur. bu şekilde oynadığı sürece serdar kesimal yedek kulübesinden çıkamaz. ya da yobo yedek kulübesine gider. gaziantepspor maçının en iyi oyuncularından birisiydi. diğeri de tabi olarak aleks.
futbol ahlaki zayıf olabilir, ama iyi bir defans oyuncusudur. (sivasspor'dan itibaren bir çok maçını canlı seyrettim ve takip ettim) zaten sivasspor'a gelmeden önce de geldiği ligin en iyi defans oyuncusu seçilmişti.
her hata yaptığında buraya gelip bir güzel eleştirdik, itin götüne sokup çıkardık. bu sefer de sezarın hakkı sezar'a diyerek 16 eylül 2011 gaziantepspor fenerbahçe maçı nda ortaya koyduğu performanstan dolayı kutlayalım...
pes 2011 gücü 80'dir ve bir puyol boateng ya da lescott kadar da iyi bir defanstır. manchester cıty nın sahıbı tuncay' ı da bulduğu gibi fm den bulup transfer etmesi an meselesi olan kazıyıcı adam.
futbolcu sanılıp fenerbahçeye alındıktan sonra iskide kazı çalışmalarına katılmasının daha uygun olduğu görülen kazma diye tabir edilen defans oyuncusu.
kendisinden bir fenerbahçe taraftarı olarak zerre haz etmem öncelikle. gece gece de niye aklıma geldi onu da bilmiyorum ama bu adam hakkında çok dolmuşum demek ki, girişelim bakalım.
şimdi bu arkadaş, sivasspor forması giyerken, bülent başgan ekolü çerçevesinde dar alanda savunma yapan bir takımın savunmasının bel kemiği olarak ortaya çıktı ve inanılmaz prim yaptı. 2008-2009 sezonunda kendisi hakkında türkiye'deki en iyi defans oyuncusu vs gibi laflar havada uçuştu zaten bu sebepten dolayı. sonrasında fenerbahçe'ye transferi gerçekleşti zaten.
ne olduysa da ondan sonra oldu zaten. cristoph daum, atılan golün üstüne yatma hastalığına yakalanana kadar takımı geniş alanda bol pasla oynatmaya çalıştığı için bilica çok sırıttı. risk alan yapısıyla, lüzumsuz oyunu köşeye sıkıştırmalarıyla ve kontrolsüz sertlikleriyle bütün fenerbahçe taraftarının sinirlerini alt üst etti bu süreçte de.
ama ne zamandır ki daum oyun merkezini geri çekti, fenerbahçe savunmaya geçtiğinde oyunu dar alana sıkıştırmaya başladı, o zaman bilica, diego lugano ile inanılmaz bir uyum yakaladı. oyun anlayışı onun bildiği şekle dönüşünce tekrar parlamaya başladı. bu esnada saha içerisindeki karaktersiz hareketlerinden bahsederek konuyu dağıtmayacağım çünkü tahminimce bütün fenerbahçe taraftarı en az benim kadar rahatsız oldu kendisinden.
geçtiğimiz sezon için ise aykut kocaman'ın kendisini belli bir noktadan sonra maç kadrosuna almamaya başlamasıyla birlikte takım savunması yerine oturmaya başladı. bu herif demek ki kaos sebebiymiş, rezilmiş vs gibi şeyler döküldü ortaya. ne kadar doğrudur bilemiyorum ama tahminimce kendisi takım kimyasını bozan, istenmeyen bir adama dönüşmüştü son zamanlarda. beni tek üzen şey ise bu adamın sezon boyunca tek bir yararlı hareket yapmamasına rağmen şampiyonluk kutlamalarında en ön sırada yer alıp çılgınlarca eğlenmesi oldu.
şimdi tamam bu adam karaktersiz, bu adamı biz de sevmiyoruz, alışamadık, neticede görünen o ki yine bülent başgan'la yoluna devam edecek. anlayamadığım nokta ise fenerbahçe'ye gelmeden önce ligin en iyi savunma oyuncusu denilen adamın, sırtındaki forma değiştikten sonra orospu çocuğu olarak nitelendirilmesidir. birçokları fenerbahçe nefretini bu adam üzerinden kustu son 2 yılda, bakalım kimin üzerinden devam edecekler.