beşiktaş'ın sağ kolu, sol kolu, yüreği.
gece kulübünden beşiktaş'a vakit ayıramayan futbolcularımıza tapmak yerine ernst gibi, necip gibi, hilbert gibi hatta ve hatta inanılmaz antipati duyduğum holosko gibi futbolculara gerekli değeri vermeyi öğrenmemiz gerekiyor sanırım.
başarı hiç bir zaman "yıldız" olup sahada takımı için hiçbir şey yapmayan futbolcularla gelmez.
başarı; ernst gibi adamların çoğunlukta bulunduğu, ernst gibi olmayanların barınamadığı, dışlandığı takımlarla gelir.
carvalhal'e bu yolda sonuna kadar destek veriyorum. helal olsun. umarım tayfur hoca çıktığında ikisi mükemmel bir ekip olarak yıllarca başımızda kalırlar.
serdal reis de bu takıma başkan olur inşallah. bunu demeden edemeyeceğim.
ibrahim toraman, hakkında şöyle diyor ;
'' bir gün idmandan yarım saat önce gideyim dedim ve idman saatinden yarım saat önce nevzat demir tesislerine vardım. kimsenin olmadığını sanıyordum. zira herkes son dakikada orada olur. soyunma odasına girdim. bir baktım fabian giyinmiş idmanı bekliyor. o an şaşırdım tabi. herkes son dakikada gelirken adam bir saat önceden gelip idman için hazırlık yapıyor. ''
toraman'ın dedikleriyle ve bizim de gördüğümüz karadıyla adam tam bir profesyonel. ayrıca takımımda en sevdiğim insan.
üç yıldır fabian'ı bir gün bile gece kulubünde görmedim. lakin fernandes'i o kocaman gözlükleriyle gece kulüplerinde görmeye artık aşina oldum.
hırsıyla disipliniyle bütün takıma abilik eden adamdır. hoca beni oynatmıyor diye küsmedi, yaşım 32 demedi çalıştı çabaladı gene aldı formayı. takımda kaptanlığı gerçekten hak edenlerin başında gelir.
eski formuna az da olsa yaklaşmıştır. ki bu kadarı bile dün sahada her yerde kendisini görmemizin nedeni olmaya yetti. varın bu adam 5 maç art arda oynarsa ne hale gelir onu düşünün.
adamın hasısın fabian.
beşiktaş'ın değişmez oyuncusu olduğunu bir kez daha göstermiştir.
simao olmasa olur, guti olmasa olur, hatta fernandes olmasa olur ama ernst olacak arkadaş. bunu herkes anlamıştır herhalde.
ilk geldiği sezonun ikinci yarısında öyle bir oyun oynadı ki bu adam, şimdi ne yapsa "oğlum bu adam formdan mı düştü ya" diye soruyorum kendime.
halbuki kötü de oynamıyor yani ama düşünün o ilk 6 aydaki oyununu siz artık.
gerçek bir görev adamıdır, bir zamanlar markus münch vardı misal, onun da yetenekleri öyle ultra ekstra falan değildi ama işini tıkır tıkır yapardı. ernst de bence ona benziyor. baktığınız zaman bir guti'nin inceliği, quaresma'nın sansasyonel hareketleri yok adamda ama göze batmadan, şahane bir şekilde işini yapıyor.
kendi tatkımımda böyle odunumsu ortasaha olması dolaysıyla olmasını istediğim tek beşiktaşlı futbolcudur gerçek bir makina gibidir Almanya milli takımında neden oynamadığını hala anlamış değilim
beşiktaş'a kim gelirse gelsin sakat olmadığı sürece ilk 11'e kafadan yazılması gereken, üstün alman teknolojisi futbolcumuz. o olmadığında beşiktaş'ın orta sahası resmen dağılıyor. kendisinin necip'le uyumu da dikkat çekici. futbolu beşiktaş'ta bırakmak, hatta futbolu bıraktıktan sonra da teknik direktör olarak beşiktaş'ta çalışmaya devam etmek isteyecek kadar da beşiktaş'ı seviyor. beşiktaş taraftarı da seni çok seviyor alman panzeri!