ilk olarak "ne zaman bir eşkıya ölse gökten bir yıldız kayacaktır" repliğini akla getiren şener şen ve uğur yücel'in oynamış olduğu oldukça güzel ve unutulmaz filmdir.
Yavuz Turgul yönetmenliğinde,Şener Şen ve Uğur Yücel'in mükemmel oyunculuğu ile ortaya çıkan Türk sinemasının en güzel filmlerinden biridir.
Filmin son sahnesindeki replikle ise insanları yerlerine mıhlamıştır.
-Ayaklarımda,ayaklarımda bir sıcaklık var,yukarı doğru çıkıyor.Ne bu?Sen çok vuruldun bilirsin eşkıya,ben ölecek miyim?Hiç yoktan üvey annem geldi aklıma..Kendini damdan aşağıya attı, beyaz elbiseleri ile.Kuş gibi uçacak zannettim,taş gibi yere çakıldı.Sonra,Emel geldi aklıma...Onu vuracağımı hiç düşünmemişti,ben de düşünmedim,herşey birdenbire oldu.
Ben şimdi cehenneme gideceğim değil mi?
-Kimin nere gittiğini kim bilir...
-Hani senin memlekete gidecektik?Hani dağlara çıkacaktık?Çok korkuyorum eşkıya,beni bırakma,çok korkuyorum,çok...
-Korkma...Sadece toprağa gideceksin,sonra toprak olacaksın,sonra, sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin,oradan özüne ulaşacaksın,çiçeğin özüne bir arı konacak,belki o arı ben olacağım...
yavuz turgul yönetmenliğindeki türkiye'de yapılmış en başarılı çalışma kanımca.. uğur yücel ve şener şen gibi sinemanın iki üstadını aynı karelerde izlemeye, baran ve cumali'nin diyaloglarını dinlemeye, oyunculuklarına tapmaya insanın doyamadığı film..
her yıldız kaydığında bir eşkıya ölürmüş. şener şen'in oyunculuğunun tadına doyulmayacak anlardan biriydi bu kelimelerin dudakların buğulu ir sesle çıkması. hele ki o son sahnede binadan atlayışı havai fişekler eşliğinde. geliyorum eşkıyalar deyişi.
öldüğüm bittiğim yarıldığım film o kadar film izledim üstüne yok ciddiyim yok mükemmel ötesi her seferinde ağladığım *
film ötesi sınır ötesi ayakta alkışlanası eser ötesi ne diyim daha..
türk sinemasının kilometre taşlarından biri. şener şen in nasıl oluyorda badi ekrem karakterinden baran karakterine döndüğünü asla anlayamayacağım oyunculuk gösterdiği film. ayrıca su an itibarı ile show tv de oynamakta.
her izleyişimde gözlerimin dolduğu, repliklerine, kurgusuna, senaryosuna, oyunculuklarına hayran kaldığım yavuz turgul şaheseridir.
yıllarca, komedi oyunculuğuna güldüğümüz şener şen'in tüm izleyicilere attığı bir tokattır eşkıya! bitirim delikanlı rolündeki uğur yücel'in de oyunculuk olarak döktürdüğü insanın içinde, bir şeyleri yerinden oynatan tamamen yerel, duygusal bağlamdaki mesajları açısından evrensel bir yapım.
keşke, biraz daha evrensel olabilseydi. bugün, eşkıya kavramını dünyanın hangi ülkesinde, hangi insana anlatabilirsiniz?
bir türk hariç hiç kimseye!
sırf bu yönü biraz sırıtsa da, kesinlikle izlenilmeli, dvd'si alınıp arşive eklenilmeli! ağlanılmalıdır finalinde!
oyuncuların gerçekten iyi performans sergilediği son on senenin en çok ses getiren ilk filmi.*fakat belki seyrettiğimde küçük olduğumdan belkide başka sebeplerden herkes kadar izlemekten zevk alamadığım film.
kendisini(şener şen) koruyan muskanın yere düşmesiyle ölecegini bildigi için terastan yıldızların görkemi altından intihar ettiği sahne beni ve eminim bircok kişiyi dumur etmiştir.en iyi türk filmlerindendir.filmin hakkını fazlasıyla vermiştir şener şen.
-burası neresi??
*istanbul
-istanbul ha.
*neresi olcak ki?
-istanbul ha. burdan gorunusu bizim oralara benziyir.cudinin tepesindeyim sanki.
der ve arkadan baran yildizi calmaya baslar.
hep guldurcek degil ya sener senzaman zaman da boyle aglatıyor ınsanı. belki de onu bu kadar sevmemin nedeni bu filmden kaynaklanıyor.cumalinin oldugu an sener senın beni gozyasına bogdugu an idir.