adının eğitim sistemi olarak konulmasıdır. eğitim sistemi yerine mesela gençlere rehberlik veya örgün eğitim olarak adlandırılırsa daha anlaşılır olur. eğitilen adam damacanaya hallenmez çünkü.
Cümle olarak yanlış kurulmuş içerisinde gerçek dışı ifadeler olan iddialı söylemdir. Zira "eğitim sistemi" diye birşey yok! Parası olanın istediği mesleği yapacağı diğerlerinin ise ağırlıklı olarak sanayii tipi işçi yetiştirdiği dört tarafı duvarlarla kapalı okul adında üretim hanelerden ibaret.
Eğıtim sitemindeki en büyük eksikliklerimiz zaten eğitim ve sistemdir. Bunu da herkes kabul etmiştir. Kimse bana calisirsan olur tembel laflari bunlar demesin cunku hayvan gibi calisirsan daha kotu sistemde bile basarili olursun ama burda demek istedigim gereksiz bilgilerin ogretilmesi. Mesela lys edebiyat sorularini hayatinda kullanicak olan tek kişiler edebiyatcilardır ondan baska kimsenin isine yaramiyor o bilgiler ama gelin bakin ki lys edebiyat sorulari gereksiz hic ise yaramayan bolumlerin puanini etkiliyor. Valla ben olsam bu ülkede tüm okullari meslek okulu yaparim. Mesela doktorluk orta okulla baslamali ve sadece fen dersleri gosterilmeli ya da gerektigo kadar matematik. Bu sekilde yani.
''Antalya Hacı Hafize Saygan 2 ilkokulu, şiddet ve taciz iddiaları ile sarsıldı. iddiaya göre; 2’nci sınıf öğretmeni D.L., pis olmakla suçladığı F.N. adlı kız öğrenciyi sınıfta soyup ‘Bunun iç çamaşırı bile pis’ diyerek rencide etti sonra da kafasını tahtaya vurdu.''
Şimdi bu öğretmene çocuğunu emanet eden anne ne yapsın?
sinirim bozuluyor, cidden merak ediyorum bir anne; komşusuna, öğretmene, servis şöförüne kısacası çocuğunun etrafındaki herkese kuşkuyla mı yaklaşsın?
Hata denince akla gelen tek şey bilincli olarak eğitimin siyasallaştirilması gelir. Sorunları dersek anlam değişir ve başka şeyler de söylenebilir. Mesela alt yapı eksikliği veya kaliteli öğretmen yetiştirme eksikliği gibi bir çok şey söylenebilir.
denetimsiz, başarısızlıktan hesap vermeyen gevşek okullar, öğretmenler ve yönetim..
öğretme sistemimizin yanlışlığı.
öğrencileri kurallarla çevrili bir binada tek kalıba sokmaya çalışan ideoloji.
yaratıcılığı körelten saçma sapan bir öğretim anlayışı.
bu uzar gider.
geçen ingilizce öğretmeni yeğenime 100 kere "my name is bilmem ne" yazdırmış. ceza değil, ödev. 100 kere my name is bilmem ne yazarak ingilizce öğretmeye çalışıyor. sen nasıl öğretmen oldun? bu çocuk nasıl ders anlasın, ingilizce öğrensin aq. 100 kere my name is bilmem ne yazdıracağına çocukları aralarında konuşma pratiği yapmaya teşvik et falan. ama yok. sistem ossuruk, sistemdeki personel ossuruk. bu zincirdeki en masum ve suçsuz halka öğrenciler ve çocuğum adam olacak diye 15 sene okula gönderen veliler.
hayır hadi sistem kötü falan da mezun olunca da parlak bi gelecek falan olsa neyse. asgari ücretin biraz üstüne süründürüyorlar lisans mezunlarını.
alttan alsın, üstten versin, salıncakta seks deneyimi olsun, kraliyet ailesi gibi ingilizce konuşsun, esnek çalışsın her pozisyona girsin, 1500 lira maaş alsın. o da iş bulursa.
ilk olarak samsundan romanyayı 10 bin km sanan aptal bir kadını prof diye yedirmesi.
Daha sonra sadece eğitim sistemi olması. Eğitim-öğretim sistemi olmaması. Bu sebeple öğrenciyi sadece dersi geçmeye eğitiyor. Dersi öğretmiyor.
Bakın dikkat edin siyaset ve din eğitimi verilmesi demiyorum. Siyaset ve dinin bence çok büyük ortak noktaları var. Ama eğitimi ilgilendiren en büyük ortak noktaları sorgulanamazlıkları ve bazı değerleri kabul etmeyişleri. Eğitim bu iki kavram arasında yoğurulup duruyor. Sürekli bir şeyler daha beter oluyor. Ve asıl üzücü olan yapacak bir şeyin olmaması. Öğretmeninden öğrencisine, hademesinden müdürüne herkes paramı alırım gerisi umrumda değil diyor devlet okullarında. Mesleklerine ilk başladıkları yıllarda böyle değillerdi belki ama sistem onlardan idealist, sorgulayan bireyler yetiştirmelerini değil aksine sorgulamayan, umursamayan bireyler yetiştirmelerini istiyor. Öğretmen ideallerini kaybettikten sonra zaten sistemin gerisi mükemmel olsa da bir boka yaramıyor.