annenizin hayalleri için biçilmiş kaftann olan bir fakültede okumaktır. zira anneler hep oğulları öğretmen bir kızla evlensin isterler. ve eğitim fakültesi de tam yeridir.
erkek olmanın ayrıcalıklı olduğu yerlerden biri değildir. birde ikinci öğretimseniz.. kendi bölümümden yola çıkarak; sınıftan çıkan otuz kızın yirmi tanesi lavaboya giderek kapanırlar, ki bu dakikadan sonra siz onlar için günahsınızdır, size selam dahi vermezler. (bkz: istisnalar kaideyi bozmaz) diğer on kızımızı da sevgilileri kucaklar götürür. sizde geriye kalan taş gibi eğitim fakültesinde okuyan erkek arkadaşlarınızla başbaşa vakit geçirirsiniz. pes oynarsınız filan. acıklıdır ama gerçektir.
kime yazacağını bilemeyen erkek olmaktır. zira o kadar çiçekten hangisini hangi sırayla koklayacağını bilemez er kişi. yakın çevreden tecrübeyle sabittir.
eğitim fakültesinde okuyan erkek olmak,
kaderindir etrafında kızlar dolmak.
Eğerdikkat etmezsen maçoluğunun kaderidir solmak.
erkeksi olmak yada olmamak, burdadır vukaat.