kadiköy parcalari ile tanidigim grup. solistin oktav cikislari insani hüzünlendiriyor, sadece bir ton ile bir insani etkileyen parcalara sahip müzik grubu. klipleri de sarkilari kadar hostur.
her zaman eski olarak kalacak olan; ancak eskiliğin sadeliğinden, güzelliğinden olan. dinleyenin müzik grupları hakkındaki tutumlarını altüst etmesi kaçınılmazdır. bu ne güzel bir gruptur. 90 doğumluyum; şarkıları dinledikçe 70 lere gidiyorum. sitemdir bazen, çoğu kez herkestir. şarkılarda kendini bulamayan insan yoktur, olmamalıdır da.
bir şarkı ne kadar etki edebilir insanın hayatına. ezginin günlüğü'nün şarkıları büyüttü beni. geçen yıllar değil. umut etmeyi öğretti bana yaptığı şarkılar. bazen kayboldum, yolumu gösterdi şarkılar. hiç bıkmadan, usanmadan dinledim sizi. gideni beklemeyi öğrendim küçük bir sitemle(
şahsım ve neredeyse tanıdığım tüm dostlarım için ve
sanırım türkiyede yaşayan bir neslin ''bu şarkı beni anlatıyor'' diyeceği en az bir şarkısı olan grup.
ezginin günlüğünün parçalarında müthiş bir kişilik vardır.
dinlediğiniz anda, ''bu kesinlikle ezginin günlüğü parçası'' dersiniz.
hüsnü arkan imzası taşıyan parçalar'ı özellikle seviyorum açıkçası.
kişilikli müzik bu olsa gerek. ezgilerin, tanıdık olması mühim konu.
zırt pırt müzik tarzını değiştiren gruplardan değil örneğin.
popüler olmak değil, verimli müzik yapmak dertleri.
canlı performansları da tatmin edici gelmiştir bana her daim.
misal gemi şarkısı'nın ud versiyonu...
ne zaman dinlesem hem hüzünlenip hep de çoşarım.
--spoiler--
Ah, yaralı kalbin, yanıp gidecek yaralı kalbin, delisin
Ah, küçücük gemi, dönmezsin bir daha geri, delisin
Ah, deniz olayım, tuzumu rüzgârda savurayım, deliyim
Ah, ne yelken ne yel, köpüklerde kaybolayım, deliyim
--spoiler--
ama misal kıpır kıpır bir şarkı dersen de, bana bir koca lazım şarkısıyla eğlenirsin.
afacan bir müziği var bu şarkının sözleri de öyle keza.
uzatmayalım;
çok sevdiğim gruplardan'dır.
badi parmağımıza bir kuş'un konma umudunu vermiştir düşler sokağı'yla...
gülümseyerek söyler bir de bu şarkıyı, şu sözlere gülümsenir mi be hüsnü?
--spoiler--
Kaç mevsim aşk pazarında geçti yalanlarla
Düş sattım aldanmışlara
Aklım kaçıverdi elimden bir gece vaktiydi
Sevdiğim başka sevenim başka
--spoiler--
gece 23.00'a konser koyarak beni çileden çıkaran, tapılası gruptur.
arkadaşım konser bitiyor gece 3te. ben nasıl döneceğim evime?
son vapurdan 2 saat sonra konser bitirmek nedir amk, bir kafamı uzatıp çıkayım desem yine yetişemiyorum.
sokaklarda mı kalayım ben?
son derece anlayışlı ve sanatçı triplerine girmeyen müzik grubudur. yaklaşık bir ay önce çalıştığım mekanda konseri vardı. ezginin günlüğü de diğer sanatçılar gibi konser öncesi ses-kontrol çalışması ve prova yapıyordu. tabii fark şuydu: erkin koray prova yaparken güvenlik şeridi çektiriyordu etrafına ve o şekilde provasını yapıyordu. kimse yaklaşamıyordu ona haliyle. bir başka sanatçı ise prova esnasında mekanda en ufak bir kıpırtı istemiyordu falan fistan. oysa ezginin günlüğü mekanın çalışanlarıyla şakalaşıyordu, merak ettiğimiz tüm soruları samimiyetle cevaplıyordu. bir saat içinde enseye şaplak göte daşşak kıvamına gelmiştik. neyse konser başlamıştı ve millet güzel şarkılarla, biraz da alkolün etkisiyle, kendinden geçmiş durumdaydı. bir kız ise gerçekten kendinden geçmişti, bayılmıştı. hemen ferah bir alana taşındı kız ve benden kolonya bulmamı istediler. o esnada da konsere ara verilmişti ve ezginin günlüğü kulise geçmişti. kolonyayı almak için paldır küldür kulise girdim. bir başka sanatçı olsa azar çekerdi eminim ama eylem abla o telaşlı halime sadece gülümsedi. o gülümsemeden sonra ben bayıldım zaten. hala ayıltamadılar beni, baygın giriyorum bu entryi.