ezanın türkçe okunması

entry352 galeri0
    151.
  1. ezan okunuyor=hoca namaza çağırıyor değildir ezan arapça okunsun diyenlerin anladığı. 3 yaşındaki çocuk değildir ki yazar. o bile en azından bunu anlar denmiştir ayrıca biraz arapça, biraz osmanlıca, biraz kazakça ve ingilizce bilmektedir zaten. ama kızancıkların biraz türkçe geliştirmelerinde fayda vardır.

    (bkz: ilahi sen beni güldürdün allah da seni güldürsün)
    7 ...
  2. 152.
  3. olması gerekendir, netekim hem bizim müslüman olan türk vatandaşlarımızın, hem de müslüman olup japon olan insanlarımızın kafa tasları içinde ortak olan bir sey vardir, nedir ? beyin! bunu kullanmak gayet basittir,ki zaten doğuştan nasıl kullanılması gerektiğini bilerek doğuyoruz!

    Aklıevveler derler ki japon müslüman türkiye'de nasıl anlıcak ezanı?

    neyse demem odur ki, bir japon türkiye'ye geldiğinde öğle namazının saatini bilemiyorsa, ya japon değildir, ya da uludağ sözlük okuyan japon kılığındaki bir türktür!

    bunlar atlatılması çok basit zorluklardır efendim, türkçe okunması gerektiği gerçeğine daha sağlam iddaalarla karşı çıkılmalıdır ki biz de "haa tamam kardeş okunsun yaw" diyelim!
    4 ...
  4. 153.
  5. 154.
  6. ezan türkçe okunmuyor diye namaz kılmayan insan namaza başlayacaksa yapılması gereken uygulama. kısa ve net.

    namaz kılan insan zaten kulağına gelen sese göre ibadet etmez. kalbine gelen sese göre ibadet eder. gerisi de boştur.
    4 ...
  7. 155.
  8. 156.
  9. ortada bir gerek yokken gerek aranan mesele. arapça okunması gereğine dair tezler üreten bir enstitü açmadık henüz. türkçe okunmasına da gerek yoktur. işin aslı, ezan olmasa da namaz olur. türkçe okunmasında da hayati derecede bir sakınca yoktur. hatta japonca, farsça, çince de okunabilir. hatta isterseniz sabah vakti 1 top, yatsı vakti 5 top atarak da namaz vaktini duyurabilirsiniz. olmadı bayram namazlarında da havai fişek atarsınız. şekildir bunlar sadece. hangisini seçerseniz seçin, bütün dünyadaki müslümanları içine çekebilecek, tarihi altyapısı olan, ilahi hisler uyandıran bir formül bulun, şu dakka kabul etmezsem namerdim.

    ayrıca sözlük yazarlarının birbirini ikna etme gibi yükümlülüklerinin olduğunu farketmemişim. kusura bakmayın, ben tanımımı yazar, fikrimi söylerim.

    daha da açığını söyleyeyim madem. camiye de gerek yoktur. cem evinde de ibadet edebilirsiniz. cem evine de gerek yoktur, temiz olan her yerde ibadet edebilirsiniz. ibadet kelimesini de kaldırıp tapınak falan diyebilirsiniz. farz ibadetlerin dışında ney'le, tamburla, kanunla, kemençeyle, bas gitarla, davulla, bateri ile müzik yapıp tapınabilirsiniz. bunların hiç birinde dinen bir sakınca yoktur. (bence)

    gel gelelim türkçe ezan konusundaki ısrara. bence yine problem yok. okunsun. nedir ki hatta, mesela istanbul'da 3 dilde ezan okunsun. hatta kalabalık alış veriş yerlerinde işitme engelliler için el-kol hareketleri ile ezan dahi okutabilirsiniz.

    öyle ben türküm türkçe okuturumla olmuyor bu işler.
    3 ...
  10. 157.
  11. ezanın bir sembol olmasından mütevellit gayet gereksiz bir olay. nasıl ki hristiyanlar çan sesini kaldırıp "come to the church" gibi gerizekalı anonslara ihtiyaç duymuyorsa, tükçe ezana da ihtiyaç yoktur. rusya da, almanya da kliseden aynı çan sesi gelir. hindistan da, türkiye de, mısır da da camilerden aynı ezan sesi gelir. yani şunun tartışmasını bile yapmak o kadar gereksiz ki.
    4 ...
  12. 158.
  13. namaz kılmayananın, hatta ateist olan kişilerin sıklıkla talep ettiği şey.

    ulan namaz kılan ses etmiyor, senin alakan yok olayla. tutup atlıyorsun ibadetimin her safhasına. namaza başlayacaksan ben sana günde elli kere türkçe ezan okuyayım.

    müslüman olmayan kişi, ya da müslüman olupta oruç tutmayan kişi tutup "karı sikmek orucu bozar mı?" diye soruyarsa art niyet vardır.

    alakanız olmayan şeyle ilgilenip hede hörö yapmayın!! birakın da biz müslümanlar rahat rahat ibadetimizi yapalım.

    ha diyelim ki çok milliyetçisiniz. ezanı dil sorunu yapıyorsunuz. o zaman gidin ibranice, fransızca, italyanca, ingilizce eğitim veren okullarda da türkçe eğitimin zorunlu olmasını talep edin. hatta ve hatta ülkemize gelen turiste türkçe öğrenme mecburiyeti getirin. vatanımızda türkçe dil konuşmayan kişinin ne işi vardır canım. öğrenen gelsin, öğrenmeyen siktirsin gitsin. değil mi ama. cık cık.
    5 ...
  14. 159.
  15. Denendiği dönemde başarısız bir değişiklik olduğununun ortaya çıktığını söylemek yerine bu değişikliğin Adnan Menderes'in ramazan ayını da fırsat bilerek dini siyasete alet etme çabasına yenik düşen ve yeniden gerçekleşmesini umut ettiğim olay.

    Namaza davet olan ezan aynı zamanda islam dininin de bir özelliği bir ifadesi ve hatta islam dinine bir davet de değil midir ki Arapça olan bir şeyle Arap olmayan insanları bir şeye davet etmeye devam ediliyor.
    0 ...
  16. 160.
  17. laik bir devletin din ve vicdan özgürlüğü propogandasına rağmen dine müdahale ettiğini kanıtı olan talihsiz bir durumdur.

    aynı devlet kilisedeki çanları borozanlar değiştirmemiştir. ancak kendi kuralları ile süregitmesi gereken bir dine müdahale etmiştir.

    genelde eleştiriler arapça metinli ezanı anlayamamak şeklidedir. ezanı bu haliyle anlayamayan bir insanın kelimei şehadet getirmesi imkansızdır. ezan okununca namaza gitmeden önce kelimei şehadeti ögrenmesi gerekmektedir. sonrası gelir zaten .

    ezanın türkçe okunması istiklal marşının arapça okunmasına da benzer. başka dilde okunacak bir istiklal marşının istiklal özelliği kalmayacağı gibi türkçe ezanın ezan sıfatı kalmaz.
    1 ...
  18. 161.
  19. ezanın büyüsünün bozulmasıdır. kendimizi bildiğimizden beridir aşina olduğumuz makamın yok olmasıdır. ezanın türkçe okunmasını istemiyorum."kendi dilimde ibadet etmek istiyorum" ayrıdır,"kendi dilimizde ibadet edelim" ayrıdır. bütün sure ve duaları türkçe oku ve ibadetini böyle gerçekleştir kim karışabilir ki? ama mümkünse ezana dokunmayalım.* *
    2 ...
  20. 162.
  21. diyelim ki yarin ezan turkce okunmaya basladi, aramizdan kac kisi aha iste namaza baslamak icin bu ani bekliyordum diyecek, ya da kac kisi madem artik turkce okunuyor o zaman namazi birakirim diyecek... sorgulamasini insana yaptiran durum.
    2 ...
  22. 163.
  23. ibadet edecek kişi sayısında çok bir farklılık olmayacak da olsa duyduğumda kendimi dha huzurlu hissetmemi sağlayacak olan olay. ne anlama geldiğini,ne için olduğunu bilmekle bu sözleri anlayarak duymak çok farklı şeyler.
    1 ...
  24. 164.
  25. türkçe de okunsa arapça da okunsa ingilizce de okunsa sevmediğim, çağdışı bulduğum uygulama. kilise çanları da aynı şekilde. bu dinlere mensup olmayanlara karşı bir hoşgörüsüzlük, saygısızlık.

    laf zamanı da islam hoşgörü dinidir. ya bırak allasen.
    1 ...
  26. 165.
  27. arapça ezan sünnettir. gerisi boş laf.
    3 ...
  28. 166.
  29. bir dini yok etmenin ilk adımı onu deforme etmektir. türkçe ezan uygulalamaları da zamanında aynı amaçla yapılmıştır. aynı uygulamanın devamı camileri kapatmak, kuran kurslarını hayvan barınağı olarak kullandırtmak gibi, milleti dinden soğutamıyosan onları dinden kopartmalısın, mantığından hareketle yapılan uygulamalar olmuştur.
    her zamanki gibi, bu da geçer ya hu sabır! diyen millet en umulmadık anlarda ayağa kalkabilmiş kendisine uygulanan bu haksız, hukuksuz ve hiç bir vicdana sığmayacak uygulamaların sahiplerini en doğru yoldan, demokrasiyle cevaplamıştır.
    bu kadar haksızlığa ve zulme maruz kalan bu eşsiz milletin devlete karşı herhangi bir harekete girişmemiş olması da ne kadar aklı selim bir millet olduğunu göstermiştir.
    cedlerinin ülkenin birlik ve beraberliği için gösterdiği sabrın bugün gerekli olmadığını düşünen bizler bu tür uygulamaların yapılmasına izin vermeyeceğimiz gibi yapana karşı da sesimizi en yüksek şekilde yükselteceğiz. cedlerimizle tek ortak yönümüz demokrasinin gereklerini yerine getirmek olacaktır. devlete karşı herhangi bir hareketlenme söz konusu olmayacaktır. onların yıllarca şartların olgunlaşmasını bekleyip öyle gösterdiği tepkiyi biz şartların en baştan uygun olduğunu görerek hiç beklemeden vereceğiz.
    durum böyleyken değerlerimizi deforme etmek isteyenlere bu isteklerini düşünceden öteye götürmemeleri ve sonuçsuz kalacak bir eyleme boşuna girişmemelerini öneririz.
    *
    5 ...
  30. 167.
  31. malesef ülkemizdeki müslümanların yanlıs anladıgı asıl amacı o dönemdeki yobazlara tepki ve arapca okuma yazması olmayan insanların gericiler(dış destekli) tarafından yalanlara inandırılıp Atatürk'e cephe almalarını engellemek için yapılan uygulama.
    0 ...
  32. 168.
  33. 1932 yılında gerçekleşmiştir.1950-51'e kadar devam etmiştir.
    0 ...
  34. 169.
  35. Ezan arapçadır.Anlamını en güzel arapçada bulur.Bunun dille ilgisi yoktur.Dinle ilgisi vardır.Sıradan metinler bile başka dile çevrildiğinde anlamını yitirir.Üstelik Allah a tanrı demek çok saçmadır. Çünkü Allah Allah u Tealanın isimlerinden biridir.
    Kimse çeviri yaparken özel isimleri kendi diline çevirmez.
    2 ...
  36. 170.
  37. laik olduğunu iddia eden bir ülkenin laik olduklarını iddia eden kadrolarınca zorla, yasakla uygulatılmış mefhumdur. istiklal marşında "şu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli" bulunması da kimseyi şaşırtmamalı zira istiklal marşını yazan kişi ileride böyle bir rejimle yönetileceğimiz tahmin etmemiş olsa gerektir.
    4 ...
  38. 171.
  39. mantıkLı ve güzeL bir oLaydır.. fakat arapça, makamLara daha uygun bir diLdir.. arapça'nın şiirseL yönü fazLadır türkçeye göre.. şöyLe açıkLayayım; her vaktin ezan'ı farkLı makamLarda okunur.. örnek: sabah ezan'ı; saba makamında.. öğLe ezan'ı; rast makamında.. ikindi ezan'ı; hicaz makamında.. akşam ezanı; eviç ve segah makamında.. yatsı ezan'ı; uşşak ve beyati makamında okunur..

    ezan'ı türkçeye çevirdiğimiz vakit arapça'nın ezan'a kattığı makamsaLLığında ve şiirseLLiğinden uzakLaşırız.. türkçe okunan bir ezanda kuLağa hoş geLmeyen bazı nağmeLer duyma oLasıLığı yüksektir.. bunun yerine, minareden okunan ezan arapça, cami'nin içinde müezzin'in okuduğu ezan türkçe oLması daha mantıkLıdır bence..

    şöyLe bir açıkLama daha yapayım; ingiLizce sözLerine aLışık oLduğumuz bir şarkı'nın sözlerini türkçeye çevirerek şarkıyı okuduğumuz zaman şarkıdan fazLa tat aLmayız.. bu da onun gibi bir şey işte..
    3 ...
  40. 172.
  41. gereksizdir. bu konulara pek girmeyeyim diyorum ama tutamıyorum kendimi. şimdi efendim ezan namaza çağrıdır ancak evrensel bir semboldur. yani ezan tüm müslümanların ortak çağrısıdır. ezan okunduğu zaman sadece türkçe bilenleri ya da arapça bilenleri değil tüm müslümanları çağırıyor. yani ezan okunduğunda bir amerikalı müslüman da alman müslüman da namaza çağrılıyor. dünyanın her yerinde böyledir. mesela almanya'da bir cami önünden geçen biri aynı makam aynı sesi duyar. bu da müslümanların ortak "sesi" yani ezanı duymanın huzurunu verir. yani ezanın arapça okunması evernsel bir ortak gelenektir. böyle bir manası vardır. neden o ortak dil arapçadır. çünkü ezanın ilk orjinal dili olmasından kaynaklanır. yani yüzyıllar süren bir gelenektir. kötü hiçbir yanı yoktur. arapça okunmasının en önemli özelliği budur. öyle türkçe okunsun diyenler geniş düşünmeden artistlik olsun diye konuşuyorlar.

    gelelim ikinci noktaya. şimdi türkçe okunsun diyenler ya da türkçe ibadet edelim diyenler. sağda solda konuşuyorlar. "yok efendim madem ezan arapça okunuyor ya da ibadet ediliyor. manasını da bilelim şöyle de olsun böyle de olsun bik bik de bik bik" şimdi bunlara soruyorum "kardeşim sen namaz kılıyor musun?" en az %90 oranında hayır cevabını alıyor muyum? evet alıyorum. e o zaman evet diyen azınlığa sesleneyim. öncelikle zaten ibadet ediyorsan ve ezanın anlamını bilmiyorsan git kendini camdan aşağı at? ikincisi. ezanın ya da namaz da okunan surelerin ve duaların anlamı sabit değil mi. sen bir kere ezanın ya da o duaların o sürelerin analmını öğrenisrsen bu sorun ortadan kalkar. gerisi hep tekrar. yani ezan okundukça anlamı değişen bir şey değil ki bu kadar abartılıyor. bir kere anlamını oku hep aynı şeyler. e sen o anlamı öğrendikten sonra da "e kardeşim ezan arapça bir şey anlamıyoruz" demezsin ki. zaten neden arapça olduğunu da yukarda da yazdım. aynı şey namaz için de geçerli. yani fatiha süresinin ya ettiyathü duasının manası sabit. sen hep aynı şeyleri tekrarlıyorsun. yani her namazda farklı bir şey söylemiyorsun ki. bu yüzden abartılacak bir durum yok. yani "efendim ben okuduğun şeyin anlamını da bilmek istiyorum" diyenlere maksimum 40dk süre veriyorum o zaman zarfıda ibadet ederken kullanılan tüm surelerin duaların ve ezanın anlamını öğrenebilirsin. e sen müslümansan ve en fazla 40dk'nın ayırıp dininin en temel noktalarını öğrenmek için zahmet etmemişsen çıkıp da böyle artistlik yapmana gerek yok demektir.

    üçüncü nokta ise şudur. kulun allah ile serbest bir şekilde iletişim kurduğu an duadır. burda kişi içinden geçenleri isteklerini ve şükrünü istediği gibi yapar. istediği dilde istediği kelimelerle tamamiyle kendisi allah ile arasına bir köprü kurar. her duasında allah ile farklı konularda farklı şeylerle ilgili olarak konuşabilir. dilin, anlamın iletişim asıl ortaya çıktığı nokta budur. yani eğer dua etmek arapça olacak denseydi ve o zaman birileri çıkıp da "efendim benim allah ile kişisel olarak kurduğum köprüde ne yaptığımı ne söyledimi bilmek istiyorum" diye karşı çıkılsaydı o zaman söylenenler mantıklı olabilirdi.

    e o zaman görüyoruz ki ezan ibadet hep aynı kavramlarının ve sabit manaların tekrarıyla ve kurallar dahilinde olan bir şey. eve manalar değişmezlik gösteriyor. bu yüzden de abartılacak bir şey yok. yani bu tartışmaları çıkaranlar genelde ibadetlerini yapmayan ancak oturduğu yerden başkalarının davranışlarına karışmaya çalışan ve kendisini laik çağdaş vs olarak göstermeye çalışanlardır. ne yazık ki.
    4 ...
  42. 173.
  43. gayet mantıklı bir olaydır. kur'an-ı Kerim'in dilinin arapça oluşu arapçanın kutsallığından ileri gelmez bir defa. amaç ibadettir. kutsal kitap anlamamız için gönderildiği gibi ibadet de ancak anlayarak yapıldığında mantık kazanır. ibadetin özellikle yazılı kısmında * büyük tehlike söz konusudur. arap alfabesini bilen arkadaşlar takdir edecektir ki öğrenilmesi çok zor bir alfabedir. işaretler karmaşık ve yanlışa çok düşüren şekildedir. konuya yeterince hakim olmayan kişi önceki kelimenin son harfini sonraki kelimenin ilk harfine bağlayarak okuyabilir ki bu oldukça yüksek ihtimaldir. ve arapçada olumsuzluk eki sona değil başa geldiğinden, nun harfini siz başa eklerseniz -bu sadece tek bir örnektir- kelime anlamını tam tersine çevirirsiniz. ha konuya tam hakimseniz tamam sorun yoktur. ama ibadetini yapmak isteyen birinin arapça bilmek gibi bir zorunluluğunun olması ne kadar mantıklıdır tartışılır. ve örneğin ben; ibadet edecekken ne okuduğumu bilmek ve anlamak isterim. kaldı ki anlamazsam zaten o ibadet olmaz. ve buna paralel olarak bir kişinin ezanı da türkçe duymak istemesi kadar basit bir istek olamaz. ha anlayışla karşılanır karşılanmaz başka mesela ancak bu istek mantıksız değil gayet mantıklı bir istektir. allah sadece arapça bilmiyor arkadaşlar. ve oku derken sadece arapça oku da demiyor. sadece oku diyor. ezanı da türkçe okuduğumuzda düşülecek yanlış nedir sormak gerekir. din sadece anlandığında anlam kazanır. çoğumuzun büyükleri hatim ediyor. ama ne anlıyor sorarım size. ne okuduğunu ne dediğini anlıyor mu. ezanı kaç kişi dinlerken ne dediğine dikkat ediyor. ezbere sorsan herkes bilir ama ne dediğini pek az kişi biliyor. anlamadığımız zaman, sadece bizi namaza çağırdığını teorik olarak bilmek bizi gerçekten doğru ibadete mi sürükler. anlamadıktan sonra sabahtan akşama kadar kur'an okusan ne olur ezanla namaza çağırsan ne olur. tekrar ısrarla belirtiyoruz; konuya hakim olanlar için sorun yok tabii, ancak dinini sadece arp dili ile yaşamanın zorunluluğu çok saçma ve gereksiz. ben dua ederken türkçe ediyorum. sureleri türkçe okuyorum. kur'an'ı da türkçe okuyorum. şimdi ben tüm bunları arap dili ile yapanlardan yani çoğunluğu anlamadan yapanlardan daha kötü mü ibadet ediyorum. aksine. bana yollanan kutsallığı anlayarak görevimi yerine getiriyorum. üstelik de arap alfabesini biliyor olmama rağmen. anlamak önemli olan anlamak. allah türkçe de biliyor unutmayın.

    peşin edit: şimdi bana orjinal halini savunmaya kalkıp ayar vermeye çalışan olacaksa hiç uğraşmasın. sadece düşünsün ne demek istediğimi. biraz şartları sorgulayın ve düşünün. türkçe oluşu neden dine hakaret gibi görülüyor anlaması güç.
    6 ...
  44. 174.
  45. orjinalle kopya arasındaki ince çizgi kadardır. tabi farkı ayırt edebilene.
    2 ...
  46. 175.
  47. türkçe okunsa belki bu kadar etkili olmazdı. anlamayınca daha etkileyici oluyor sanki.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük