duyduğu ezana saygısı olup duymadığı ezana saygısı olmayan insandır. senin olduğun meridyende ezan bitiyor ama bir sonraki meridyende okunmaya devam ediyor. yani bir ezan vakti girdiği zaman aslında bütün dünyayı dolaşıyor meridyenden meridyene.
duyduğun ezan için müziği kapatıyorsun da duymadığın ezan için neden kapatmıyorsun diye sormak gereken kişidir. sen duymuyorsun diye ezan okunmuyor mu yani?
inanır veya inanmaz önemli değil kilit nokta şudur;
24 saatin 23 saat 50 dakikasında istediğin boku ye, ancak toplam 5 vakit en fazla 2'şer dakikadan 10 dakika saygı göster. koca günde sadece 10 dakika saygılı olmak zor olmamalı...
gayet doğal algılanması gereken atatürk'ü eleştirmek eylemini gerçekleştirince, sevmek zorunda değilsin ama saygı duyacaksın diye öfkeli öfkeli çemkiren arkadaşlar şimdi ezan sesi duyunca müziği kapatanlarla dalga geçiyorlar. ne çelişki yauf.. trakyalıların tanrı sarışın ve mavi gözlüdür demesi kadar büyük bir bencillik ve kutsalın gözü kör etmesi..
her nedense bazı insanlar teröre dahi saygıyla bakarken iş dine gelince birden işin rengini değiştiriyorlar. bunun mantıklı bir açıklaması var mıdır ? değerlere cephe almanın bu derecesinin mantığı nedir ? gerçekten bir şeylere inancı ve saygısı olan insanların hiçbiri böyle saçma bir savla ortalıkta dolaşmaz. ne dediğini bilmeyen bir yazarın saçma sapan teorisi. evet teori.
her insanın barındırması gereken hassasiyetlerden, kendi bünyesine uyanları kendisinde barındıran insandır.
demokrasiye inanıyorsanız, inançlara ve tercihlere saygı duymasını öğreneceksiniz.
hassasiyetlere karşı hassas olabildiğimiz müddetçe, hassasiyetlerimize saygı gösterilmesini bekleyebiliriz.
ezan bir çağrıdır. siz o mesajı alırsınız ve yapmanız gereken şey müziği kapatmak değil; abdest alıp namaz kılmaktır. şayet namaz kılmayacaksanız müziğin sesini kısmanın bir anlamı olmaz. ezan dinlemek bir ibadet değildir çünkü.
yapılması gerekendir. namaz kılsanda kılmasanda ses kapatılır hatta hiç konuşulmaz bile. bu saygıdandır. saygının sözlük anlamı konusunda tereddüte düşen arkadaşların sayısının bir hayli fazla olması da sözlüğün bi handikabıdır.
namaz kılmama olayına gelicek olursak, tabiiki namaz kılmak her müslümana şarttır sesini kısmaktan önce namaz kılmak gelir. burada namaz kılmamayı meşrulaştırmak gibi bir çabam yok ama saygıdan sesinin kısılmamasıyla namazın kılmamak bambaşka iki konudur. sonuçta adam müslüman'dır kılmaz tercih onundur, inşallah birgün kılar diyelim şimdilik.
bir de tavsiye, bu tarz oryantalist düşüncelerden etkilenipte kendi babanı, anneni, dedeni, komşunu itin götüne sokmaya çalışma. nokta.
saygılı olmaktır ya. ne müslüman olmayı ne de namaz kılmayı gerektirmez. ezanın namaza çağrı olduğunu bildiğinden eğer namaz kılacak varsa ezanın okunduğunu bilsin diyedir bu kısmak. ezana değil, insana saygıdır ha, yanlış anlaşılmasın. incil okuyan birinin yanında müziğin sesini kısmaktan ya da meditasyon yapan bir budistin yanında bağırarak konuşmamaktan hiçbir farkı yoktur.