Mantıklı, insan hak ve ögzürlüklerini bilen özellikle de bunları felsefi bir şekilde savunabilen insandır.
Çelişkiye bakın ki ezan kendi başına bir adamın bağırarak ve kelimeleri uzatarak hoparlörlerden yüksek sesle arapça yayın yapmasıdır, fakat müslüman olmayanlar dinledikleri müziği kapatacak?
Başka bir dine inananlar yada hiç inanmayanlar zaten günde 5 kere bu arapça yayını dinlemek zorunda, bide belirli aylarda davulun sesiyle gereksiz bir şekilde uyanmakta.
Nerde özgürlük? Müslümanların ki değil inanmayanların ki.. Hani insan hakları, saygı, hoşgörü?
Çoğunluktalar diye müslümanların özgürlükleri diğer kişilerinkinden daha önemli yani.
ülkenin yüzde 99 u müslüman, çoğunluk her zaman haklı denilirse ; 'e hristiyanlığa inananlar çoğunlukta dünyada, o zaman onlar haklı islam yanlıştır' denir.
ezan müslümanlar için namaza çağrıdır. Müzik dinlerken ezan sesini duyabildiyse kişi ezan amacına ulaşmış demektir. Namaz kılmak yada müzik dinlemeye devam etmek özgür iradenin seçimidir.
bknz: alarm çalarken müziğin sesini kısıp bitene kadar sükunetle beklemek
ezanın tam en güzel şarkının çaldığı sırada başlaması üzerine yapılan durumdur. ya kardeşim bu ezanda hep en güzel yerde başlıyor. ezan mı yoksa pink floyd mu? diye soramıyorum bile. çünkü ezan kendine hiç şans bırakmıyor.
bu tür konular kişilerin inanç dünyasıyla ilgilidir. kimse kimseyi ezan okunurken müziğin sesini kısmıyor diye yargılayamaz, yeter ki dinlediği müziğin sesi başkalarını rahatsız etmesin.
bunun dışında islam dini ne göre ezanın okunması ya da dinlenmesi farz değildir. okunması bir ihtiyaca binaen ortaya çıkmıştır. amaç toplu ibadet için insanları aynı zamanda biraraya toplamaktır. ezanın dinlenmesi ise diye bir farz yoktur. içinde allah ın adı geçiyor diye saygı duyan ve müziğin sesini kısan kendince takva uyguluyordur. bu sadece onu bağlar. ezan okunduğu sırada uzanırken doğrulmayan, ayaklarını uzatıyorken toplamayan günah işlemez. islam da kimsenin kimseyi allah ın sorumlu tuttuğundan fazlasını uygulatmak için baskı kurmaya hakkı yoktur.
müziğin sesini kısma mantığının ezanın sesini duyabilecek olanlara engel olmamak olduğunu bilen ve başkalarının duymasına engel olmayacak şekilde dinleyen insandır.*
aslında kısmak isteyipte sesi kısmaktan aciz olan gücünün yetmeyeceğini düşünen insandır yinede niyet amelin önüne geçer tezi doğruysa bir kurtarır tarafı vardır.
her kapatmayan başkalarının yaftaladığı gibi saygısız değildir, o yaftalayan beyinlerden daha gelişmiştir beyni çünkü müzik sesini kapatmanın saygıyla alakalı olmadığını bilir. zaten işte bu hareket o kişinin dünya görüşüne bir yansımasıdır. hemen herşeyi kabullenmez sorgular. mantığa ve bilime dayanmayan hiç bir şeye körü körüne inanmaz.
Nasıl ki biz müzik dinliyorken ezan okunuyorsa, ezan okunurkende müzik dinlenebilir, sonuçta din hoşgörü dinidir diye çığırtkanlık yapıyorsunuz. bu insan dinin hoşgörü dini olduğuna inanmış kişidir.
nasıl ki belki birileri müzik dinliyordur aman ben ezan okumayayımda millet rahatsız olmasın diye düşünen bir imam yoksa bu da onun gibi bir şeydir. (bkz: herkesin tuttuğu kendine)
eski zamanlar da mikrafon kolan gibi günümüz icatları olmadığından herkezin ses çıkarmdan dinlediği namaza çağrıdır. ozamanlar saat bulmakta çok sorunmuş bilmem bilirmisiniz? şimdiler de megafon ve kolanlar var öyleki 30 dönümlük mahallede iki cami var içleri dolmayan. bu nedenle müzik kapatmak gibi sorun ortadan kalkıyor. 5+1 ses sistemini taksan da o megafondan çıkan ezan sesini bastıramazsın.
düşün ki hayatının aşkına seni affetmesi için seranat yapıyorsun son şansın. tam en duygusal yerinde ezan okundu kesicekmisin. bir kere de hoca geç okusun ezanı ama yapmaz dimi? o bana saygı duymuyorsa yeri geldiğinde bende ona saygı duymama gibi özgürlüğüm var.
dip not olarakta düşülelim. dünya da susmayan tek ses ezan sesidir ozaman sizler müzik dinlerler hele ki seks eşliğin de müzik dinlerken dikkatli olun...
böyle bir başlık gördükten sonra 'sanane' demesi muhtemel bir insandır.
yine senin, benim, onun gibi bir insandır.
bu başlığa girilebilecek, sadece tek sözcükten oluşan bir entry yeterlidir kanımca.
kısaca; 'insan'dır.
ezan okunurken müziği kapamayan insan
ramazan ayında öğle vakti dışarda hamburger yiyen insan
her cuma içkisini alıp partilere giden insan
çarşaflı kadınlara öcüymüş gibi bakan insan...v.b.
bunları yazarken, şu an bilmem kaç yüz insanın ifadesini görür gibi oldum. ifadeleriniz zihnimde canlanırken birer birer; hmmm 'zozi' de böyleymiş gibi bir his uyanıverdi içimde. biraz da shakespeare'den esinlenerek * inanmak ya da inanmak işte bütün mesele bu. insanlar çoğalıyor, 'insan'lar azalıyor. abartmayalım!
anlayışla karşılanması gereken insandır. bu toplumda hala ezan okunurken müziği kısmadı diye bir insanı dövme potansiyeli olan insanlar var. onlara herkesin kendileriyle aynı görüşte olmadığı ve kendi doğrularıyla başkalarının doğrularının aynı olmadığı gerçeklerinin bir şekilde anlatılmasının yararı var.
ezanın namaza davet olduğunu bilen ve dinlediği müziğin diğer insanların ezanı duymasına engel olup, bu daveti kaçırmasına sebep olmayacağından emin olan insandır.
dinci olupta dini pazarlayanlardan daha saygılı insandır. dini kullanıpta oy toplayanlara ne demeli? ya peki ben müslümanım deyipte arkadan malı götürenlere ne demeli? 11 ay her türlü pisliği yapıpta 1 ay insan olmaya gayret gösterene ne demeli? insansan her zaman insanlığını göster nereye stok yapıyorsun anlamıyorum? 11 ayın pisliğini 1 ay mı temizleyecek? oh ne ala muallaaaa hesabı resmen. her inanca saygım var ama bu saygımı sadece müziğin sesini kısmakla algılamıyorum.
kapatmazsan kapatma, kapatınca senin başın yere inecek bizim de göğe erecek sanki. hatta sesini sonuna kadar aç. sen sesini açtıkça biz daha can kulağıyla ezanı dinleriz. bu ülkede her sese tahammül ettiniz, bir ezan sesine tahammül edemediniz.