Eylül orta şekerli aylardan biridir. Ne bahardır ne yaz. Fakat Bir kasım ayı gibi değildir. Sonbahar dendi mi akla kasım gelir. Kasım hazan mevsimidir.
yılın en masum, en güzel toprak kokan ayı. ufak da olsa, hüzünü çağrıştırır. yeni yeni başlangıçları, belki de bitişlerin arkasından bakakalışları.
yaprakların solması, düşmesi ve savrulması bu aya denk gelir. bir canlının yeşilliğini geride bırakır.
şairlerin pek bir sevdikleri ve melânkolinin dibine vurdukları; şiirlerinde de en sık kullandıkları temalardan biri olan sonbaharın müjdecisi ay.
en sevdiğim ay, ve ayların gerçekten en güzeli, kim ne derse desin.
Bu isme sahip olmak, tarifsiz mutluluk. Hayatın bana verdiği en güzel hediye. Hele ki ilk günü dünyaya gözlerini açmak daha da büyük mutluluk.. iyi ki.
Hüznün, melankolinin ayıdır. Tüm enerjisini yaza veren insanoğlunun durulma zamanı gelmiştir. Şimdi yazdan kalan birşeylerin acısını hissetme zamanı başlar, yoğun tempolu kış günlerinin habercisidir. Belki bir ayrılığın, belki de bir kavuşmanın başlangıcıdır. Doğanın kendini deşarj etme zamanı gelmiştir. Tüm şairlerin şiirlerini o'na adama zamanı da gelmiştir.
Romantizmin sembolüdür. Kırılmışlıkların hafızaya düşme vakti gelmiştir.
"Eylül’dü.
Dalından kopan yaprakların,
Sararan yanlarına yazdım adını,
Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
Eylül’dü.
Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız,
Adımlarımızın kısalığı bundandı,
Bundandı gözlerimin durgunluğu.
Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,
Ellerin kadar ıssız,
Sen kadar zamansız molalar veriyordum,
Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.
Eylül’dü.
izlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman.
En çok sesini aradım.
Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
Gözlerini sildi zaman..
Dedim ya... Eylül’dü.
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin."
Yeni şeylerin başlangıç ayıdır. Bana hep soluk gelmiştir o nedendir ki beni hep endişelendirmiştir.
Bu ayda yapılacak en güzel şey ise sinemaya gitmek veya evde film izlemek.
Geri kalan herşey için yaz beklenir.
Bundan sonra bana Necib ve Suad'ın çaresizliğini, Süreyya 'nın yetersizliğini ,en güzel aşkların zor olanları olduğunu hatırlatacak ay. Umutların sonsuza dek kaybolmadığını öğreniyorum bu ayda ,o kadar bitkin ve sararmış hale gelen koca bir yıl Haşin bir kıştan sonra yine bahara kucak açıp kendine gelebiliyorsa insanın önünde ne durabilir ki ?