eylüldü dalından kopan yaprakların sararan yanlarına yazdım adını
sahte bir gülüşten ibarettin oysa
ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu
eylüldü dili geçmiş bir zamandı yaşadığımız
adımlarımızın kısalığı bundandı
bundandı gözlerimin durgunluğu
sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan ellerin kadar ıssız sen kadar zamansız molalar veriyordum
ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz
eylüldü.. izlerini sildiği zaman ansızın gidişinin şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun
çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde
sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
en çok sesini aradım
gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hala..
gözlerini sildi zaman..
dedim ya.. eylüldü
savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.. *
alpay ve eylülde gel şarkısı.
eylülde gel eylülde okul yoluna
konuşmadan yürüyelim gireyim koluna
görenler dönmüş hem de mutlu diyecekler
ağaçlar sevinçten başımıza konfeti gibi
yaprak dökecekler
peppino di capri'nin melancolie şarkısı; hani "melancolie in settembre" şeklinde başlayıp giden müthiş italyanca şarkı.
bi de benim doğum gün... tamam tamam biliyorum sıktım artık.
lodos ve lodosun kucaklayıp kaçırmaya çalıştığı anılar. eylül ün kaçıydı hatırlanmaz belki ama lodosun uğultusuyla gelen ve giden parıltısını sürdürmeye devam eder.
1 eylül var dünya barış günü, 12 eylül var hiç hatırlatmayın, ayrıca okullar açılıyo bi ton iş, havalar soğumaya başlıyo yavaş yavaş o başka bi dert yani boktan bi aydır eylül ayı