hayvan, bitki, doğa, insan tüm belgesellerde ısrarla, üzerine basa basa, altını çize çize konu edilen; bir yere yamanan sapkın, içi boş teori.
doğa ana şöyle yapmış böyle geliştirmiş, o olmasaymış diğer türler var olamazmış, birbirlerini tetiklemişler, yok zaman değiştrimiş, çağa ayak uydurmuşlar, rastlantılar maslantılar, tesadüfler dizisi sonucu mükemmel varlıklar oluşmuşlar, önceden daha mallarmış sonra kendi kendilerini geliştirmişler, ihtiyaca göre zamanla bir takım vakalar hasıl olmuş......
portakal ile mandalina aynı familyadan gelir fakat portakal da mandalina da hala mevcuttur. maymunlarla aynı familyada olduğumuz için maymunlar halen mevcuttur diyerek adem ve havvaya inanan " ya şimdi biz maymundan geldiysek niye bütün maymunlar insan olmadı?" diyenlere cevap verilebilir.
biyolojik olarak olmadığı su götürmez bir gerçek, ama hala inanan terliksi hayvanlara diyecek bir sözüm de yok o da ayrı; fakat zihinsel olarak tersine evrimden bahsedebiliriz gibi geliyor kimi zaman.
Yaratılışı kabul etmediği sürece Türkiye'de benimsenmeyecek fikirdir.
Yoksa maymundan tek hücreli bakteriden evrilmek eğlenceli görünüyor.
Fakat de ki
tek hücreliyi Allah yarattı, bizde rabbimin izni ile evrildik falan de.
Tanrı yok yıldız tozu protein ve şekerle oluştuk dersen sarmaz be aga.
--spoiler--
Bir keresinde şekerli 3ü 1 arada kahvem kalmış masada.
Öğrenci evi dağınıklığı falan. Sömestr dan 1 hafta sonra evime gittim.
Eve vardığımda küflü organeller oluşmuştu bardağımda. Sanırım amatör evrim olmuştu.
--spoiler--
Uzmanları dışında herkesin fikir belirttiği konu. türk insanının kahvehanede, hakkında pek araştırma yapmadan ve geyik olsun diye yaptığı siyaset, futbol, vatan kurtarma, türkiyede bor var ama amerika izin vermiyor çıkartmamızı tarzı muhabbetlerden farkı kalmadı artık. ben duymaktan amk artık kaç senedir.
Öyle bir canlı dünyası düşünün ki bütün hepsinde DNA molekülleri bulunsun ve hepsinde aynı işlevi görsün. Yaradılışçılara sorarım Yüce Allah madem o kadar büyük ve insanoğlu eşref-i mahlukat neden bu sıfatı yakıştırdığı canlıyı yaratırken daha az şerefli(!) olan tek hücreli canlıyı yarattığı molekülle aynı maddeyi kullanmış? madem gücü her şeye yetiyor, ne kadar muhteşem olduğunu bildirmek istiyor peki niye malzemeden kısıyor asdfgh.
Öyle iki canlı düşünün ki beyin yapılarının %99'u benzer olsun -kalan %1'lik kısım insanın konuşma yeteneğinin beyindeki işlev bölgesi, malumunuz şempanzeler konuşamaz-. Yıllardır evrim kuramına kara propaganda yapmak için evrim kuramının insanın maymundan geldiğini savunduğunu yaydı malum kesimler. belki kendileri de bilmiyordur zira okudukları şeylerin muhakemesini yapabilecek kabiliyette olsalardı yüzyıllardır okudukları kitapların bilim çağının getirdiği gerçeklerle ne kadar uyuşmadığını görürlerdi -gerçi bazı kesimleri de görmesine rağmen yanlış olanın gerçekler olduğunu kabul ediyorlar-. her neyse, darwine göre insan maymundan gelmiyor, bazı maymun türleriyle ortak atadan evriliyor. bunun kanıtları çeşitli kaynaklarda yer alıyor. ben kaynak göstermicem çünkü yanlı kaynaklar verildiğini düşüneceklerdir.
mutlaka anlamamakta ısrar edip insan şöyle farklı böyle farklı diyecek olanlarınız belirecektir, belirmiştir de, ama aziz dünyalılar hepimizin atası inandığınız gibi adem değil milyonlarca yıl önce okyanus altında kimyasal maddelerin yerin derinliklerindeki magmadan gelen enerjiyle oluşan varlıktır. Bugün yaşıyorsanız onun sayesindedir.
son olarak demeliyim ki evrim bir gerçektir, bunu siz normal hayatta da gözlemleyebilirsiniz, darwin'in evrim kuramı ise bu gerçekten yola çıkıp deney ve gözlemle ortaya atılmış ve biyoloji biliminin temelini oluşturan bir vakadır. gerçeği görün ya da görmeyin, kulaklarınızı da tıkayabilirsiniz ama evrim bir gerçektir ve canlılar var oldukça devam edecektir.
Evrimi inanmayan biri bilimden haberdar değildir.
Ayrıca evrime inanan biri ateistte olamaz.
"bir sitokrom-cnin dizilimini oluşturmak için olasılık sıfır denecek kadar azdır. Yani canlılık eğer belirli bir dizilimi gerektiriyorsa, bu tüm evrende bir defa oluşacak kadar az olasılığa sahiptir, ya da oluşumunda bizim tanımlayamayacağımız doğaüstü güçler görev yapmıştır. Bu sonuncusunu kabul etmek bilimsel amaca uygun değildir. O halde birinci varsayımı irdelemek gerekir. Sitokrom-c'nin belirli bir amino asit dizilimini sağlamak, bir maymunun daktiloda hiç yanlış yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdır. (maymunun rastgele tuşlara bastığını kabul ederek). "kalıtım ve evrim, meteksan yayınları, ankara, 1995, s. 61
Öncelikle olay türkiyede bilinen evrim eşittir maymundan gelmek değildir. Daha böyle bi şeyi duymadım. Belli bi canlı türünün zamanla çevresel faktörlerin değişmesiyle hayatta kalabilmek için gelişim göstermesidir. Bu 3-5 yıllık mesele değil tabi. Uzun zaman içinde gerçekleşecek durumlar.
Mesela somut olarak ele alırsak dünyanın sıcaklık ortalamasının yükseldiğini varsayarsak bu sıcağa uyum sağlayan canlılar hayatta kalabilecek demektir. Bu da o canlının genlerinde kodlanan özelliklerle alakalıdır.
bir inanç değildir evrim, dolayisiyla evrime inaniyorum diyenle inanmiyorum diyen kişiler birbirinden farksizdir. evrime inanilmaz, evrim öğrenilir, sonra kabul edilir.
hergün bilim adamlarının alınteri dökerek ortaya koyduğu bilimsel ilerleme ve patentler için '' ya bu konu kuran'ın şurasında geçiyordu zaten'' diyen ezikleri rahatsız eder.