evrim teorisi adı üzerinde sadece bir teoriden ibarettir. yani kanıtlanmış bir gerçekten çok, teorisyeninin kendi kişisel fikirlerini içerir.
bilinenin aksine, evrim teorisinde aslolan mantık, insanın hayvandan üremesi değil, bir yaratıcının var olmadığı ve varolan herşeyin birbirinden türediğidir. eğer ki teori tam olarak araştırılırsa, torisyenin, yalnızca insanın maymundan geldiğini değil, tüm canlıların birbirinden türediğini iddaia ettiği görülecektir. bu görüşe göre, tüm hayat sudaki tek bir canlı mikroorganizmadan türemiştir. bu mikroorganizma zamanla gelişerek ve bölünerek sudaki hayatı oluşturmuştur. daha sonra karaya çıkarak karadaki yaşam şartlarına ayak uydurmuş ve karadaki yaşamı oluşturmuştur. bu şekilde devam ederek insana kadar gelinmiştir. zaten, insanın maymundan geldiğini iddia eden bu görüş, maymunun bir sürüngenden, sürüngenin bir balıktan, balığın ise tek bir canlı mikroorganizmadan ürediğini iddia eder.
sonuç olarak, bu teoriye göre, bir yaratıcı yoktur ve tüm hayat tek bir mikroorganizmadan gelişerek var olmuştur.
ancak teori, büyük bir mantık hatası içermektedir. bugün bilimin temel kuralı olarak kabul edilen; "doğada hiç bir şey yokken var olamaz, varken de yok olamaz" prensibine göre, her canlının birbirinden üremesi teorik olark mümkündür. fakat teori, hayatın kaynağı olarak kabul ettiği o mikroorganizmanın ne şekide meydana geldiğini, kendi kendine nasıl canlandığını açıklayamamaktadır.
bu sebeple, evrim teorisi, bilimin temel kuralı olan; "doğada hiç bir şey yokken var olamaz, varken de yok olamaz" kanununa aykırı olduğundan, geçerliliğini kaybetmiştir.
şimdiiii, yok allah canlıları yaratmak için neden bu kadar bekledi, yok neden oksijen yaratmadı da mavi-yeşil alglere ürettirdi, yok neden bütün canlıların dna yapısı birbirine benziyor diye saçmalayan arkadaşıma vereceğim tek cevap, "allah (c.c.) öyle istedi, öyle yaptı" olacaktır.
fakat ben şimdi bir soru soruyorum, madem ki "doğada hiç bir şey yokken var olamaz, varken de yok olamaz", madem ki bilim bunu söylüyor, madem ki sen de bilime inanıyorsun (kullandığın kaynaklardan inandığın anlaşılıyor), bu dünyayı ya da tüm evreni meydana getiren maddeler nasıl oluşmuştur, dünya üzerindeki yaşam ne şekilde başlamıştır???
Zaten sadece peygamber benim diğerleri fasondu demiyorki
Hz peygamber zaten kedisinin geç gediğimi ve kıyametin yani dünyanın sonunun 2 parmağı kadar yakın olduğunu bizzat kendi söylemiştir.
Diğer sorularıda cevaplarım ama uyumam lazım saat 6
Sen bulunan Dinazorlara inan. 65 Milyon yıl önce büyük bir kısmının yok olduğna inan.
Normal bir insanın kafasının basmayacağı izafiyet teorisine ya da kuantum teorisine karşı çıkma mantıklı bul.
Ama iş, dünyadaki bütün canlıların ortak atadan geldiğine varınca, hakaret dolu karşı çıkışlar yap.
Hayır bilimsel ağızdan bir de konuşmaya çalışırlar, güya anlıyoruz biz biyolojiden kimyadan ayağıyla. Sonra bu bilimsel ağızla evrim diye bişeyin olmadığını 150 sayfalık kitapla çökertirler. Ve heryerde evrim teorisi çöktü bir kere diye de yırtınırlar. Neyi çökertiyosun ağır ol...
Madem bilimsel ağızla konuşmasını biliyorsun. O zaman aynı ağızla olayın gerçekte nasıl olduğunu kanıtla.
bu gibi soruları yanıtladıklarını zannederler ya da sırf cevap vermek için hakaret dolu mesajlar yazılır. AMa ne yazık ki sonuç değişmiyor...
kabul etseniz d,e etmeseniz de primatlar sınıfından homo sapiens'siniz...
ya üstad bişi sorcam: namaz kılmak, oruç tutmak, zoruma gidiyor sevişmeden yaşamayı düşünemiyorum bile. iddadan çıkan para haram değil bence ne yapmamı önerirsin.
-ateist ol evet evet ateist ol bak çok kolay, gir bak şu blogda hazırlanmış sorular da var inanlara copy paste et uğraşsın ibneler sende kafanı yaşa oh.
inanmak istersen cevap çok. sen bir arının, bilimin dahi yapamadığı altıgeni yapmasına aklı erdirdin mi ki bunları soruyorsun?
eminim ki bu ökaryot nedir, prokaryot nedir bilmeyenler bile bu yazıyı kopyalayıp saçma sapan yerlerde soruyorlardır.
Basit bi şekilde cevap vermek gerekirse bunları anlıcak ve cevaplarını bulabilecek kapasitede değiliz.biz çamur ve sudan yaratılmış basit varlıklarız uyumak,yemek yemek,wc ihtiyacı gibi basit ihtiyacları olan ve daha kendi bedenini yaşadığı dünyayı çözemememiş birer yaratığız biz.bu yüzden sorduklarının cevaplarını bilmemiz imkansız.Ki ateistler Allah ı dahi sorgulama cürretindedirler.Zaman ve insan kaybı.Öce 2 gözün olmasına rağmen neden tek görüntü var gözünde onu öğren.
1. allah senin zaman ve mekan saydığın şeylerden münezzehtir. bize göre olan milyar sene o'nun için yanlızca andan ibarettir.
neden bu kadar bekledi? o beklemedi senin küçük aklın beklediğini zannediyor.
2. oksijeni senin gözle görebildiğin ve daha ilginci göremediğin canlılara yaptıran allah elbette ki kendide yaratabilirdi bu o'nun zayıflığını değil tam aksine kudret sahibi olduğunu gösterir.
3. allah dünyayı bizim için, bizi kendi için yarattı. madem ki dünyayı bizim için yarattı o halde önce bize uygun şartlarda dünyayı hazırlamalıydı. aksi halde dünyada sudan çıkmış balığa dönerdik.
4-5. Mesosaurus ne tür bi canlıdır bilinmez ama nesli tükenen her canlının allah tarafından olduğunu söylemekte büyük bir yanlıştır ki nerdeyse hepsi insanlar tarafından yok edilmiştir. mesela en son anadolu kaplanı 1970 de öldürülmüştür.
6-7-8. eğer herşey mükemmel olsaydı yaratılışın bir anlamı kalmaz imtihan olmazdı gelişi güzel doğar büyür ölürdük.
100. eyvah görmemek için göz işitmemek için kulak taşıyanlara.
38.inançlı biri olarak hala çözemediğim bir soru: istemediğimiz halde neden yaratıldık?
sorusuna cevap: istemediğimiz sözüne dikkatini çekerim. En büyük nimet yaratılmak, ona kul olmak değil midir? Nefsine iyi sor, eğer duyabilirsen sana: cehennemde de olsam yaşamak istiyorum, yanıtını verecektir.
Konuyu açan kişinin soruları imansız sorulardır. Masanın: beni yapan usta da dört ayaklıdır, gibi düşünmesine benzer.
Yaradan zamandan ve mekandan münezzehtir. Hazreti Ali'ye sormuşlar: Allah nerededir, diye. O da buyurmuş ki: Nerde olmak, bir yer/mekan demektir. Bir şeyin üsünde, altında, yanında, arkasında, içinde veya dışında olmak bir mekanı anlatır. Allahu teala zamanın ve mekanın yaratıcısıdır, (tam kelime kelime anlatamadım ya özür) demiş.
Sonuç olarak; Allah zamanın ve mekanın yaratıcısıdır. Kainatı yaratmak bir insanı yaratmak gibi ona kolaydır. Allah için kolaydır. Onun ilmi dağları, taşları, gökleri, yıldızları, galaksileri, mikroplardan hatta atomlardan tutun tüm her şeyi çepeçevre kuşatmıştır. Bir kara karıncanın kara gecede kara kaya altında kara ayağının kara izini görebilir demiş halkımız. Görmek için bizim gibi göze ihtiyacı yoktur. O gözün de ışığından sahibidir, yaratıcısıdır. ondan hiçbir şey gizli kalamaz. Yaradan hiç bilmez mi? Peygamber Efendimiz sallallahu aleyuhivesellem, Miracı anlatırken, gökte bir karış yer yok ki orada melek olmasın, demiştir. Sizin sonsuz diye bildiğiniz o milyarlarca ışık yılı uzaklıklarla birbirinden ayrılan milyarlarca galaksiler daha 1. kat gökyüzüdür. Ve siz onun kusursuz yaratılan meleklerin sayısını dahi tahmin edemezsiniz. Kuranda ne demiş Mevla: Rabbinin ordularının sayısını yalnız kendisi bilir.
Allahu teala sayıların da, aklın da, meleklerin de, mikroorganizmaların da yaratıcısıdır. Neyi nasıl dilemişse onu öyle yaratmıştır. Biz de Kuranda geçen ve meleklerin ona sözü olan o sözü demeliyiz: Bizim senin öğrettiklerinden gayri bildiğimiz yoktur.
Allah aziz ve hüküm sahibidir. Onu uyuklama turmaz, o her an yaratmaktadır. Bizim de işlerimizin de, hayrın ve şerrin de yaratıcısı odur. O, mağlup edilemez ve her şeye kadirdir. Ölümü de canlıyı da yaratan odur. Ol sözüyle her şey olur. Ona mekan atfedilemez. Onu hiç bir mekan kuşatamaz. Sonsuz zaman önce vardı, yani ezelidir. Ve varlığının bir sonu yoktur. O sinelerde gizlenenleri de hakkıyla bilir. Geleceği ve geçmişi her şeyi, bilir. Ve onun bildiği ve bir kitapta yazdığı şeyler (Levhi mahfuz ve ümmül kitap) şeyler aynen vuku bulur. (Kaza ve kader)... Gözler onu göremez. Buna gücü yetmez. O bildirmedikçe ve dilemedikçe yaprak dahi kılını kıpırdatamaz. Öğrendiklerimiz, gördüklerimiz, bildiklerimiz velhasıl teknik, teknolojimiz, tüm aklımız ve bilgimizin yaratıcı odur ve onun izin ve iradesiyle her şey olmaktadır. Ayette Allah dilemeden siz dileyemezsiniz, buyurulmaktadır. Allah bize merhamet etmiş, bizi kendisine kulluk etmek için yarattığını Elçileri aracılığıyla bildirmiştir. Bunlar en çok sevdiğini kulu ve Resulü olan Muhammed aleyhiselamı ahir zamanda göndermiştir. Onun hatırına bizleri yarattığını, onun hatırına günahkar kullarını affedeceğini bildirmiştir. Ve indirdiği Kitaplarda ds bildirdiği gibi iman edenlere sonsuz cenneti, iman etmeyenlere sonsuz cehennemi vaad etmiştir. Allah sözünden asla dönmez ve o ne buyurmuşsa, o gün gelir çatar. Bir ayet ile bitireyim:
(Sura üflenince yeniden dirilen kafirler): "Eyvahlar bize, uykuya-bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip-kaldırdı? Bu, Rahman (olan Allah)ın va'dettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler doğru söylemiş". (Yasin suresi 52)
evrimin varlığından bahsetmiş bilim adamı darwin dahi ateist değil iken, sorulan şu sorularla (kendince) allah'ın yokluğunu kanıtlayarak evrimin varlığını ispat etmeye çalışmışsın. ne kadar komik, ne kadar gülünç.
sormak isterim acaba darwin'in kitabını okudun mu?
okudum diyorsan darwin'in kitabının adı ne?
ilaçları neden maymunlarda değil de, farelerde deniyorlar bir sorun başlığı açan arkadaşa dedirttir insana. ayrıca evrimin olması allah'ın olmadığı manasına da gelmez.
hacı abim evrim vardır olmaz mı üç üst sınıfta afeti devran bir hatundur dedirten entrymsi. başlığı gördüğüm andan itibaren içimde tuhaf bir duygu var neden neden diye düşünürken hatırladım. evrim olmaz mı babasının annesinin emeğine sağlık düzgün hatundu bir müddet hayal dünyanmın shelasıydı. o zamanlar tek kanal malum tee eskiler tabi.
--spoiler--
allah oksijen yaratamıyor mu?
--spoiler--
salak evladım allah herşeyi yapsa o zaman inanmanın ne anlamı kalırdı. herkes inanır herkes müslüman olurdu. allah sadece yarattığı kullarının kendini keşf edip ona kulluk etmelerini ister. yoksa allah herkesi müslüman da yapabilirdi. peygambere ne gerek ya da kitaba ?
şayet tanrı varsa bahsettiğiniz tüm bu mantıksız durumları mantıklı bir gerekçeye bağlayacak şekilde yaratmış olabilir diye düşünmemize sebebiyet veren başlık. şayet tanrı kavramı üzerinden bu tarz sorular sorulursa hepsinin makul bir cevabı vardır. şöyle ki tanrı varsa tüm bu mantıksız görünen durumları olağanüstü bir mantık çerçevesinde var etmiş olabilir ve kıt insan aklı bu olağanüstülüğü kavrayamıyor olabilir. bence agnostik yaklaşım en mantıklı olanıdır. inanç düşmanı olmak kimseye birşey kazandırmaz.
ardarda bu kadar art niyetli soruyu sıralamayı başarmış adama tek bir sorum olacak; gerçekten artniyetsiz bir şekilde soruyorum, kaç yaşındasın?
bu soruları zekanla sorduysan, sorunun asıl manasını anlayıp, cevabı şıp diye vereceksin. yok eğer, başkalarının akıl saydıklarını akıl farzeden akılsızsan, sorunun cevabını bulduğunu düşünüp, yine şıp diye cevabı verecek ve bana kaç yaşımda olduğumu soracaksın.
doğru cevabı vermediğin müddetçe, cevabını bildiğim soruların, cevabını bilmen gerekip, gerekmediğine karar vermiyeceğim.
önemli olan soru sormak değil, sorulan soruların cevaplarını duymaya hazır olup, olmadığını kestirebilmektir.
evrim teorisini neden türkçe yanlış çevirisine bakıp kafanda konumlandırıyorsun. daha ingilizce bile bilmiyorsun, evinde oturup küçük dünyanda bsplayerda forward ede ede porno film izleyip 31 çekip bir yandan da tüm dünyanın gelgitlerine evrime, felsefeye bilime nasıl olur da hakim çıkabileceğine inanıyorsun.
theory of evolution.
tam olarak; evrimin teorisi demektir.
evrimi kanıtlamaya çalışmaz. evrim görülen var olan ölçülebilen bir şey. evrimin teorisi bunun nasıl olduğunu bulmaya çalışmak sadece. neden olduğunu da değil. yani aslında tanrı var mı yok mu? sorusunun cevabını vermiyor. vermeye de çalışmıyor. zaten sorduğu soru da o değil. aslında hiç bir bilimsel disiplin oun sormuyor ve araştırmıyor. bilimin konusu değil tanrı varlığı, felsefenin konusu. birşeyler evrimi kanıtlıyor değil. evrimin şimdiye kadar nasıl açıklandı ise o yolun kanıtı olabilir. değil ise yol farklıdır, evrim hala vardır. evrim konusunda araştırmalar evrim var mı yok mu onu araştırmaz. evrimin nasıl olduğunu araştırır. varlığı ile kimsenin derdi yok. evrim var. bak bunu sok o kafaya. evrim var. ölçülüyor gözlemleniyor test edilebiliyor, istatistiklenebiliyor sınıflandırılabiliyor.
mesele bunların nasıl bir yol izlediğini çözmek. ona da teori diyorsun. içinde de herşey için farklı yordamlar var. bunlar zaman zaman değişiyor. ama kimse evrim yok hadi dükkanı kapatalım gidelim demiyor.
ilk hücrelinin olayı ise yukarıda anlattıklarımdan çıkarabileceğinizi umsam da yine de söyleyeyim. evrim teorisi ilk canlıların oluşumunu pek araştırmaz. onların bugünlerde ki formlarını araştırır. nasıl geliştiklerini hayatta kaldıklarını vs.
ilk hücreli elbette bilimsel bir araştırma evrimle hiç ilgisi yok değil ama en azından evrimin teorisinin araştırdığı bir şey değil. o başka bir araştırma alanı ve konusu.
***********************
maymun meselesi.
evrim maymun insanın atasıdır demediği için, ben maymun değilim diyerek zırlayanlara kim onlara kendilerinin maymun olduğunu söyledi ise onlara gidip zırlamalarını öneriyorum sadece.
**********************
rastlantı meselesi ise yine bilindik bir hata. evrimin teorisi rastlantıya yer veren bir teori değildir. rastlantıdan bahsedilecek olsaydı, zaten o zaman bilimsel bir inceleme yapılmazdı. bilim zaten tekrarlanabildiği ölçülebilen değerler üzerinden birikimle gelişen bir şeydir. rastlantılar ölçülemeyen bir sürü başka şey olduğu anlamına gelir sadece, onlar bulunmaya çalışılır. birileri bulur başkaları oradan devam eder başka değerler bulur. evrim teorisini okuyan ama anlamayan dangalağın çıkarımı o, "rastlantı diyo" diyerek. rastlantı olmadığını açıklama yönetmi evrimin teorisi asıl.
*************************
olasılık ise matematik hesabı. ama geleceğin hesabı. bir şeyin olbilecek olma olasığı olur. bir şey olmuş ise artık olasılıktan bashedilmez, olmuştur çünkü.
ama yine de birilerine çıkacak. artı her sene birilerine çıktı da zaten. geçen senki için olasılık 10milyonda bir demez artık kimse. olmuş bitmiş çıkmış gitmiş.
"2009 yılında piyangonun çıkma olasılığı 10milyonda bir demek ki kim bana çıktı diyor ise yalan söylüyor küçük olasılık çıkmaz kimseye" demek ile "amino asitlerin var olma şansı 10 milyonda bir kendi kendine varolamaz"
demek arasında hiç fark yok. ilkini söyleyene siktir git dersin ikinciyi kendin söylüyorsun oysa.
eğer x amino asitinin bilmemne olma olasılığı 100milyonda bir ise ve oluyor ise, olmuş ise, bunun olasılığı çok düşük demek ki olmaz diyemezsin.
bir de o hesap acıma yetime döner koyar götüne hesabına dönüşür zaten.
30-40 parça kimyasaldan oluşabilecek bir amino asidin oluşma olasılığı bu kadar az ise ve sen de bu şartlarda oluşamaz kendi kendine diyor isen, o zaman bu amino asitleri bu olasılıksız durumda yaratabilecek kudrete sahip bir şeyin ezeli ebedi sonsuz güçlü yaratılmamış ve tek olan bir şeyin oluşma olasılığını yazıver başlamışken de bir de onu görelim.