evren oluşumu tesadüf kavramı ve algılanışı

    4.
  1. bu kadar ucuz sözler hala prim yapıyor mu bu çok ilginç ya. evrenin oluşması denmiş de evren de dahil olmak üzere herşey varlığını bi önceki olay ya da maddeye borçludur. fiziğin gidebildiği en uç teori big bang'dir. onda da big bang den 0.00000000000...........00000000001 saniye sonrasını anlatır. hiç bir zaman hiç bir teori evrenin oluşumunu açıklayamaz. açıklamışlar maaşallah. bi de millete devreleri yakmayın diyerek felan kendini zeki göstermeye çalışmalar yok mu aaaah ah.
    7 ...
  2. 9.
  3. son defa ve net bir şekilde yazıyorum. maddenin varlığını kendinden alma gücü yoktur. ama şu anda da maddenin varlığını kabul ettiğimize göre, ilk maddenin ya da maddeyi oluşturan ilk olayın, madde dışında bir kaynağı olması gerekir.

    zaman kavramı tanrı kavramına en küçük zarar veremez. çünkü zaman yaratılmıştır. bizde tanrı zamanın dışındadır. daha doğrusu aynı anda her zaman ve her mekandadır. tanrı evreni yaratmıştır. zaman ise evren içinde geçerli bir kavramdır. hatta kütle ve hıza bile bağlıdır. bunlar varken tanrı vs zaman demek ise çok saçmadır.

    tanrı kökenini nerden aldı sorusuna gelince, yaşlı bi adamda unutkanlık varsa çekersin bilgisayarlı tomografiyi bakarsın tümör ya da başka bir zedelenme var mı diye. eğer yoksa dersin ki bu amca alzeihmer. orada alzeihmer i görmezsin ama diğer olabilecek tanıları dışladığın için bu kanıya varırsın. ben tanrı şu şekilde meydana gelmiş diye açıklayamam. ama metafiziğe inandığım için aklımın alamayacağı şeyler olduğunu kabul ediyorum. ama materyalist biri benim gibi bir şey söyleyemez. zira metafiziğe inanmaz her şeyi bilimsel yolla açıklayabileceğini söyler. ama maddenin ilk varoluşu hakkında geçerli bir hipotez bile yoktur. maddenin varlığını kendinden alabileceği tanısını dışlayarak, maddenin varlığını metafizik bir ögeden aldığı sonucuna varıyorum. iyi geceler.
    3 ...
  4. 23.
  5. Zaman sonsuzdur. Zaman algisi bizim dunyada hissettigimiz gibi islemez. Maddeler arasi trasnformasyonlar olusur. Sonsuz zaman icerisinde herhangi bir maddenin olusma ihtimali vardir. Bu durum, ihtimal ne kadar dusuk olursa olsun onu tesaduf yapmaz, zira zaman sonsuzdur. Milyarda bir ihtimal bir kutudan para cikma ihtimali varsa ve bir milyar tane kutunuz varsa, herhangi birinden para cikmasi bunu tesaduf yapmaz. O kadar fazla galaksi ve gezegen vardir ki, herhangi birinde canli olusmasi durumu bunu tesaduf yapmaz. Hatta bizim gibi yasami ve evreni sorgulayan canlilarin bulundugu baska gezegenler olmasi da bu sebeple kuvvetle muhtemeldir.

    Kalem var ise, bu kalemin de bir yaraticisi olmalidir argumani yanlistir. Sonsuz sayida camasir makinesi var ise, camasir makinesinin camasirlari rastgele savurarak yikadigi varsayimi uzerinden su soylenebilir ki herhangi bir camasir makinesinde yikama islemi bittiginde camasirlar mukemmelce katlanmis bir sekilde gorulebilirler. Bu durum, o camasir makinesini tanri yapmaz. Mesele sonsuzluk kavraminin icindedir. Zaman kavrami basli basina kafar yoran bir sey iken, sonsuz zaman algisi insanlarin tesaduf kavramina bakisini zorlastirmaktadir diye dusunuyorum.

    Evren surekli genislemektedir, bu durum onun sonsuz zaman icerisinde bir noktada, cok kucuk tek bir objeden olusabilmis olacagi fikrini dogurur. Son yillarda kara deliklere yonelik calismalar da bu sekilde asiri yogunlasmis maddelerin olabilecegini ongormustur. Ancak buyuk cisimleri aciklamak icin bildigimiz fizik kanunlari kuantum fizigi elementleri icin gecerli degildir. Asiri maddenin tek bir "nokta" olmasi fikrini aciklayan fizik kanunlarini cozumleyebilmek hayli zordur. Bu sebeple evrenin baslangicinin big bang olmasi fikri, ondan oncesi konusunda insanlari dusundurur. Zamanin sonsuz olmasi, ve kara delik merkezinde zamanin cok yavas ilerlemesi, big bang noktasinda zamanin sonsuza yakinsar bicimde yavaslamasi fikrini olusturmusur. Tabii ki bunlar hep teoridir. Ancak teori olmasi onu yanlis kilmaz. Yercekimi de teoridir, yere dusmeyen yoktur. Ama neden dustum diye dusunen de pek yoktur.
    3 ...
  6. 7.
  7. hiç bir şey yok olmaz şekil değiştirir açıklaması budur lakin her şeyin özünde şekil değiştirmeden bir ana doğurucu madde olması gerekir bu da oluşumun özünü açıklar denmiş. işte o oluşumun özü tanrıdır. maddelerin değişim ya da oluşum silsilesi geriye doğru gidilerek bakıldığında bi yerde bitmesi gerekir. en baştaki şey ise artık varlığını kendinden alan bir şey olmalıdır. biz ona tanrı diyoruz siz istediğinizi diyin.

    ayrıca ana doğurucu "madde" diye bir şey olamaz. çünkü madde varlığını kendinden öncesine borçludur. metafizik bir olaya mecburuz. acı ama gerçek.
    2 ...
  8. 28.
  9. çok ince matematiksel hesaplarla oluşmuş dünyanın, yaratılmış insanın veya canlının evrende kendiliğinden var olduğunu söyleyebilecek kadar aklını az kullanan insanların algılarıdır.

    her şey bu kadar ince hesaplarla yaratılmışken nasıl olur da allah'ın bilimden tamamen uzak olduğunu iddia edebiliyor insanlar hayretle okuyorum.

    günümüzde dinler insanların uydurdukları şeylerle doludur. oysa allah bunları söylemiyor onlara. onlar dini istedikleri gibi yorumlayıp bir şeyler söyleyiveriyorlar. dolayısıyla bunlara inananlar da inançlı insanın bilimden uzak kalması gerektiğini savunabiliyorlar. oysa zahmet edip allah'ın yolladığı kitapları okusalar tek bir şeyin ön plana çıktığını görürler: "akıl"

    din akıldan bahsediyorsa, bilim akılla yürüyorsa bunların ikisinin birbirinden ayrı olduğunu düşünmek büyük bir yanılgı olur.

    dünyada algıladığımız her şeyin evrende de böyle olduğunu düşünüyoruz biz insanlar. oysa zaman kavramı sadece biz dünyada bu şekilde algıladığımız için böyle. yoksa sabit biz zaman kavramı yok evrende.

    sesler sadece biz bu şekilde algılayabilelim diye böyle dünyada.
    mesela insan kulağı belli bir şiddetin altındaki sesleri duyamıyor. bunu herkes bilir. aynı insan belli bir şiddetin üzerindeki sesi de duyamıyor ne ilginç ki. örneğin; dünyanın dönerken çıkardığı muazzam sesi duyamıyor insanoğlu. çünkü yaratıcı sadece belli bir aralıktaki sesleri duyabileceğimiz şekilde dizayn etmiş bizi.

    bu kadar muazzam çalışan bir bünyeye sahip olan biz insanların bu bünyeye yerleştirilmiş mükemmel beyni kullanmadan sadece körü körüne br şeylere inanması ne kadar acı.

    aklını kullanarak taraf tutmadan okuyabilen herkes evrenin yaratılışından insanın yaratılışına kadar her şeyi rahatlıkla kavrar zaten fazla kasmaya gerek yok.
    2 ...
  10. 6.
  11. 3.
  12. Dostum ben bilim ne derse onu bilirim onu söylerim ama tanrınız varsa eğer kaderiniz varsa sınavınız varsa eğer inanıyorsanız eger bence yüzyıllardır insanların nasıl eğitimsiz nasıl cahil ve kandırılmaya meyilli olduğunu düşünüyor ve daha ilk sorudaki çelişki gibi +inanıyor musun? -Hayır ben gözümle görmediğim şeye inanmam cevabını verirdim. Tesadüf varmıdır. Tabiki vardır. Ama evren nasıl oluştu sorusunun cevabı hala aranırken buna kesin birşey söylemek namümkün olduğu gibi söylenicek her sözün tahminden belkide teoriden oteye geçmeyecektir. Hayatım bu sorunun çözümüne yeter umarım. Hepinizin suratını görmek istiyorum
    4 ...
  13. 2.
  14. doğru algılanması mümkün olmayandır.

    yaratıcının yokluğu titreştirmesi (çalkalaması) kavramını algılamaya çalışın hadi.
    1 ...
  15. 10.
  16. fizik yoksa zaman da yoktur, eksi yönde sonsuzluk da yoktur. metafizik bir kavram olan tanrının varlığı olasıdır.
    1 ...
  17. 22.
  18. karma ismi kadar zekası olan yazarımsıların saldırmadan düşünmeleri gerekli olmayan beyinleriyle...

    fizik kanunların bir haber diye giydiriyor ama kendisi allaha inanıyor lan hayatınız paradoks.

    fizik kanunlarından bir haber diye eleştirdiğin bir şey allah gibi anti fizik bir kavramla savunamazsın.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük