yine hakaret olarak algılanacak ama;
evlenilen kız türk kızı ise, onun için en değerli şey bilezik, para, altın vs. olacağından o evlilikten çoğunlukla bir bok olmaz.
hele bir de düğün de fazla br şey takılmadıysa, "ben kuru kuru gelin oldum" diye diye ömrünüzü çürütür heba olursunuz.
çok iyi bi hayal gücü gerekir. seni üzen eşini nasıl öldürmen gerektiği konusunda her gece yeni bir plan yaparsın, sonra o plan gerçekleşmiş gibi mutlu olursun, evlilik böylece yürür gider.
küçük sorunları, birleşerek bir çığ gibi büyümeden anında çözmek ve gerektiğinde, 'haklısın!' demeyi zayıflık değil bir cesaret sözcüğü olarak kabul etmek, aşılamaz gibi görünen bir çok sorunun üstesinden gelinmesini sağlar.
evlenmeden önceki kişilik özelliklerinin yani evlenme kararlarındaki sebepleri oluşturan özellikleri her iki tarafında evlendikten sonra kaybetmemeleridir. sevgi saygı sadakat falan diye uzatılabilecek listedeki her nevi maddenin devamıdır tüm altın kural.
tarafların en sık kullandıkları cümleler evlendikten sonra değiştidir. hoş bu cümleyi kuran da kuvvetle muhtemel ki değişmiştir.
-erkek için; haklısın kelimesini çok nadir kullanın dışarıdan çok göze hoş geliyor ama emin olun herşeye haklısın derseniz bir süre sonra kadın sizin doğru davranışınızı da sorgular..en saçma şeyi bile sonuna kadar savunun..hatta normal bir zamanda bile o a diyorsa siz b deyin...kadınlar haklısın diyen adamı değil farklı adamı kendi fikirleri olan adamı sever.anlık ''ne inatsın ya.'' falan dese de aradan birkaç gün geçtiğinde sizi daha çok sevdiğini hisseder.
-kadına özel olduğunu hissettirin sevin,öpün,koklayın,şiir yazın,mektup,çiçek, sıkıntılarını dinleyin.
-sadakat iki taraf için de önemli
-canınızı sıkan neyse o an söyleyin sonradan patlamanın manası yok.yani olay kıskançlıksa çağdaş olacam diye kasmayın namus kavramının çağdaşlığı mağdaşlığı olmaz.