En iyi arkadaşınızla evlenin mümkünse. Çünkü evlilik bir arkadaşlıktır. Arkadaşlık yoksa hayat cehenneme döner.
Ha bir de karşı cins olsun lan okey halı saha arkadaşınızla falan evlenmeyin.
Çocuk gerekli şey. Evlilik onun kadar gerekli değil.
Not: Bunu anneme her deyişimde kadında gözle görülür ben nasıl bunu doğurdum bakışıyla karşılaşıyorum. Alış be kadın.
Bünyaminle evlendiğimden beri oldukça değişmiştir. Beyaz atlı prens beklerken beyaz itli prense vardığım için müteşekkirim. Kaynana dırdırını çok severim. Dakikada 999 kaynana laf darbesine tahammül edebilirim. Kocamın çoraplarının tekini kaybetmeyi severim. Altına düşkünüm, günlerin aranan ismiyim. Kocam maç izlerken tam gol anında tvnin önünden geçmek için evlendim. Çok doğru bir karar vermişim.
insanların kontrolünü kolaylaştırmak için uydurulan bir kavram. işe yarıyor. Bulaşıcı hastalık gibi. Ve en komik tarafı da mutsuz evlilikleri yüzünden bedbaht olan kişilerin çevresini uyarmak yerine içten içe siz de evlenin ve mutsuz olun demesi.
Kimse 15-20 yıl sonra nasıl biri olacağını bilemezken partnerinin 15-20 yıl sonraki halini kabullenmesi saçmalığı
Evliliğe karşı değilim. Toplumsal dayatmalara karşıyım. Gerek soyun devamı gerekse düzenli bir yaşam için evlilik olmazsa olmaz. Tamam da.. 25 yaşındaki bir kadını evde kalma korkusunun basması saçma. Yeni atanan 2 öğretmenin birbirlerinin hiç tarzı olmadığı halde 5-6 ayda evlenmeleri saçma. 22 yaşına gelmiş serseriyi "belki adam olur" diye evlendirip hem genç bir kızın hem de dünyaya gelecek bebeğin hayatını yakmak saçma. Düzenli bir işi olmayan kişiyi sırf yaşı geldi diye evlendirmek saçma. Sırf bunları saçma bulduğum için toplum tarafından marjinal biri olarak algılanıyorum. Çünkü bu evlilikler toplumdaki evliliklerin %75ini oluşturuyor.
Umarım 2019 yılında evlilik konusunda önemli bir yol alırım. Ama sırf evli olmak için evlenmeyeceğim.
zayıf ve bencil bir yapınız varsa hiç yanaşmayın bence de. evlilik zayıf ve bencillerin hak etmediği bir kurum çünkü. işin içine sorumluluklar filan giriyor tabii. laylaylom günler bitiyor, hayat siyahıyla beyazıyla seriyor kendini ortaya. kadının kılı tüyü, kıçı başı, kahkahası ojesi mini eteği filan geçeceksiniz onları bir kalem. hasta olacak mesela, üzülecek, yeri gelecek yorulacak vazgeçme eşiğine gelecek. destek olacaksınız. olamayacaksanız hiç yanaşmayın aman diyeyim yakmayın kimselerin biricik evladının başını. neymişmiş, soğuyorlarmış da sıkılıyorlarmış da bıkıyorlarmış da böyle şeylere gelemezlermiş de... allah'ın büyümek bilmeyen, apaçi ruhlu, hep bana hep banacı vasıfsız ergenleri sizi.
Peygamber sabrına ve çelik gibi bir psikolojiye sahip olmanız gereken, ilişkinin en son varacağı noktadır. Bunlara sahip değilseniz hiç bulaşmayın net. Birkaç kıyaslama yapalim.
Sevgililikte tek kişiyle muhattap olursunuz evlilikte koca bir aileyle.
Sevgililikte hep en tatlı taraflarınızı görürsünüz evlilikte bakımlı bakımsız, sakin sinirli, olumlu olumsuz her halinizi.
Sevgililikte bitirmek kolaydır, evlilik yığınla prosedür ister artı onlarca maddi manevi emek.
Sevgililikte kaybetme korkusu vardır, evlilikte rahatlama. Daha böyle uzar gider bu liste. Iyi tarafları hiç mi yoktur elbette ki vardır. Yoksa herkes bekar gezerdi. Önemli olan evlilik yapacağıniz kişiyi doğru seçmek. O aşama da biraz şans işi maalesef.
evliyim ve evliliğin çocuk dışında hiçbir artısını görmedim. götürüsü çok oldu, seviyorum dediğiniz kadından buz gibi soğuyorsunuz, maddi manevi giden şey çok fln fln. şu an boşansam 1 gr üzülmem ama çocuğumdan da ayrı kalamam. çoğu yazarın dediği gibi günümüz şartlarında gereksiz bir olaydır.
iyi bakan iyi görür. Birazda kişinin kendi elindedir. Ama her halukârda nasip işidir. Yani Şansın varsa mutlu, Yoksa filozof olursun. Sen yine de hayırlısını iste.
Evliliğe, hayatımın ikinci dönemi olarak bakıyorum. Sanki bir çağ gibi. Evlendikten sonra hayatımda çoğu şeyin değişeceğini düşünüyorum, umuyorum belki de.
Umarım bu düşüncem de diğerleri gibi çöp olmaz, başıma yıkılmaz.