iyi bir eş olamamak korkusu.
iyi bir anne olamamak korkusu.
eşi kırmamak için kendinden taviz vermek korkusu. taviz verip kendin mutsuz olurken her şeyin ideale dönüşmesi korkusu.
benim hayatım genelde böyle geçti. ben bi şeylerden vazgeçtikçe herkes mutlu oldu. içi rahatladı falan. ilerde de böyle olmasından korkuyorum.
yukardakilerin hepsi palavra. şimdi itiraf ediyorum.
en önemlisi aslında bunca sene boyunca birbirine bağırıp çağıran bir anne baba ile büyümüş olmak. anneye babama en son ne zaman seni seviyorum dedin dediğinizde kahkahalarla gülmesi, komik bir şey söylemişsiniz gibi. babayı hep anneyi ya da kardeşinizi ya da sizi azarlıyorken hatırlamak.
ve onlar gibi olmaktan ölesiye korkmak. yalnız ölmenin, çürümenin daha çekici gelmesi.
babam gibi birini severim diye ödüm kopuyor sözlük. seversem ve bana bağırırsa ağlarım.
en temel sorun güven sanırım.
ama karşıdakine değil kendime olan güven zayıflığım. bi aileye dahil olmak hayatı paylaşmak. ev idaresini biri ile paylaşmak.
Öncelikle tüm olumsuzluklara, fikirsel çatışmalara, geçim derdine, aile meselelerine karışan ikinci üçüncü kişilere, ihtiyaç haline gelen lüks tüketimlere, hoşlanılmayan kişilerle yapılan emrivaki görüşmelere, inada binen rutin durumlara, varsa çocuğun terbiyesi ve eğitimindeki gidişata, sosyal aktivitelerdeki görüş ayrılıklarına, taraflardan birinin halen bekârmış gibi başına buyruk takılıp eşini sklememesine, evdeki düzensizliğin ve pasaklığın süreklilik haline gelmesine ve kıskançlığın; flört dönemindeki şirin triplerden çıkıp öfke nöbetlerine dönüşüp gözü döndürecek cinnet noktasına gelmesine rağmen evlilik aslında iyi bir şey...
birinin gece osura osura yanımda uyuyacak olması,
sofradan kalkınca eline sağlık yerine geğirme sesi duymak,
sıradan bir seks hayatı,
aile ziyaretleri,
onu niye oraya koydun kavgaları,
bebek ağlaması ile uykulardan olmak vs. gibi şeyler. daha saymak istemiyorum şimdilik bu kadar yeterli.
-evlendikten sonra asla kendi kafana göre hareket edemeyecek olmak.
-hiçbir erkek/kız arkadaşınla bir daha başbaşa görüşemeyecek olmak.
-sürekli her şeyi bildirmek zorunda olmak.
evlilikte bu dediklerimi yapmamak gerek. sırf bunları yapamayacağım için evlenmiyorum.
çevremdeki evli insanlara bakıyorum da sürekli bir şeylerle uğraşıyorlar.
alışveriş, çocuklar, akraba ziyaretleri, belirli bir zaman aralığında yapılması gereken türlü türlü görevler.
bu tip şeylerle uğraşacak kadar enerjik olabileceğimi hiç zannetmiyorum.