Gayet mantıklıdır. o küçük bebek yalnızca anneye ait değil. Babanın da her türlü kararda söz hakkı var. Fakat bu sorumluluk aslen doktorda olmalı. Yani bir zorunluluktan ziyade vicdani bir sorumluluk olarak bakılmalı. Farklı sorunların olduğu evliliklerde ayrı kategorilerde değerlendirilmeli. Anne ve baba arasında ki geniş çaplı problemler, ileriye dönük artacak sorunlar o bebeğin ve annenin hayatını zora sokacaksa olay için onay şartı aramak ahmaklıktır. Düşünebiliyor musunuz bir anne şiddet görüyor, belki ayrılmak istiyor. Hayatı boyunca sorunlar yaşamış. Bu adamın bebeğini dünyaya getirmek ne kadar sağlıklı olabilir? Meseleye tek taraftan bakılmaması gerekiyor. işte bu sebeple vicdanı sorumluluğun on plana çıkması gerek.
kesinlikle süper olmuştur. ulan o bebeği taşıyor diye sahibi kadın mı oluyor ? her ne kadar annenin hakkı varsa babanın da o kadar hakkı vardır. düşünsenize karın geliyor " ehehehe küytajjj yaptıydım hayatimmmmm " diyor. balkondan atarım ulan.
Yazik ki evlilik kururumunun dogru temeller uzerine kurulmamasi, ataerkil aile ve toplum yapisi, aile duzeninde kadina yuklenen evlilige dair gerekli gereksiz sorumluluklar nedeniyle dogru islemeyen, yanli bir hukuksal yaptirimdir. Kurtaj kadinin karari olmalidir. Eger ki bu yaptirimi uygulayan devlet yanli degilse karari psikolog gozetiminde kadina vermelidir.
Olması gereken budur. Zaten doğru düzgün bir evlilikte böyle bir karar karı koca bir araya gelip konuşmadan alınmaz.
Aksi takdirde kadın kocasına ihanet etmiş olur.
hiçbir feminist gelip rererö yapmasın vay kadın hakları vay bilmem ne diye. Ortada bir evlilik var ve bu evliliğe, bu evliliğin oluşturduğu bağlara saygı gerekli çünkü.