bu sözlerine inanmış bir başbakanımız var. belli ki hayal dünyasını en uç noktalarda yaşamaktalar. belli ki çevresindekiler tarafından "başkanım, elemanları zor zaptediyoruz. bir emrinizle sokakları dağıtabilirler" gazları yiyor, heyecan sarıyor damarlarını. sonra düşünüyor ve "hayır dursunlar yerlerinde, evlerinden dışarıya çıkmasınlar" diyor, gururlanıyor. yapıcı olmalıyız fikri sarıyor vicdanını. bu vicdani meseleyi de afrika yolculuğu öncesi dillendiriyor ve tüm türkiyeye duyurmayı olayların yatışması açısından uygun buluyor(!)
yoksa %50 var sanırım diğer yüzde elliyle çatışacak, başbakan söylüyor...
Bu kadar alcalmanin baska ornegi gorulmemistir. Bir ilkokul anaokul psikolojisinde tabiri caizse "cikisa gel lan" demenin icabina uydurulmus hali. Ben boyle kibir boyle kendini begenmislik, boyle alcalma gormedim yahu.
bir ülke başbakanının yaptığı açık ve aleni provokasyondur.
cezası ilk seçimde verilecektir.
o değil de; bir de seçecek aday bulabilsek :P
sizin ben muhalefet gibi...
bu açık bir tehtittir.
evlerinde zor tuttuğu doğrudur. çok cahil kalmış, evde tutula tutula yalan yanlış haberlerle kendini geliştirmiş(!) bir kesim vardır. bunlar ki, cahilliğin en dibinde yüzen zararlılardır.
alttan ;hadi ulan yandaşlarım siz de çıksanız ya , var mı öyle makarna yiyip oturmak sizde çıkın dışarıya demeye getiriyor. mesaj veriyor alttan alta. ancak parola da anlaşamadılar daha.
"zor tutuyoruz". o nasıl söz lan! sanki böyle yerinden fırlayacak homurdayan bir beygir var da bunlar bağlamışlar, sabitlemişler hareket edemiyor. "bi çözersem görürsünüz siz" diyor. sonra hemen uçağına da binip gidiyor kendileri. niye ki?
tek avantajları polisle birlikte hareket edecek olmalarıdır. sağ-sol çatışmalarının zirve yaptığı 1977'deki gibi, bu kez akp'li-akp'li değil çatışması meydana gelecektir. polis yine güçlünün yanında olacaktır.
nasıl zorla tutarsın özgür ülkeydik hani pardon değildik demi. bırak gelsinler zorla tutulacak kadar kayda değer değiller. zorla gelecek kadarlar. zaten geldikleri gibi de zorlaya zorlaya giderler hani illa kapıştırılcaksak.
Mantıklı bir insanın yapmaması gereken açıklamadır. Olayları yatıştırmak şöyle dursun, ortamı kızıştırmak, provake emek, insanları ötekileştirmek, ayırmak, düşmanlaştırmak için konuşan başbakanın acilen kendine gelmesi gerekmektedir. istediği nedir? kardeşi kardeşe düşman etmek midir? zamanında bu ülke bu olaylardan çok acılar çekmiştir. Tekrarlanması herkesin zararınadır. Tekrarlanmasına sebep olacak söz ve davranışların ise vebali büyüktür.
şahsım adına o evde oturan yüzde 50'den benimle görüşmek isteyenler olursa seve seve ismimi adresimi veririm. sokak, ekran karşısında bilgisayar karşısında köpeklik ettiğin adamdan emir beklemeye benzemez.
ne diyor bir türk filminde: sikerler kamil hepi(n)izi sikerler.
tehdirkar bir başbanın beyanıdır. benim bildiğim demokrasiye inanıyorsa halkını tehdit etmez ve bu olanları sorgulardı. sorunun kaynağı nerede bir düşünür insan. daha düne kadar demokrasi neferi kesilen bir insandın ey başbakan bir şiir okudum diye hapse attılar diyen ey başbakan sen anayasal hakkını kullanıp fikrini beyan ettin ve haksızlığa uğradın. peki anayasada grev ve yasal olarak protesto hakkı yok mu? senin tehdit ettiğin insanlara da yeri gelince ben 76 milyonun başbakanıyım diyorsun madem sen onlarında başbakanısın neden tehdit ediyorsun? neden dinlemiyorsun? neden ben yaptım olacak? neden? değdi mi yani bu inadın halkını dinlememen? şimdi gelde ülkenin imajını düzelt bakalım. eğer sen vatandaşını dinleme kapasitesine sahip değilsen eğer sen eleştiriyi kabullenemiyorsan ne diye çıkıpta ben 76 milyonun başbakanıyım diyorsun? herkese ideolojik davranıyor diyorsun peki sen de ideolojik davranmıyor musun? ideolojin olmadan mı sen bu yola çıktın? insanlar senden nefret etmeye başlıyor ve kitleleri bu hitabında daha çoğaltıyorsun. kusura bakma sana verilen rahatsızlıktan dolayı. şunu da unutma o koltuk sana da kalmayacak!. tıpkı senden öncekilere kalmadığı gibi!.
bu açıklama ile ne hedeflenmektir anlamak çok güç.
muhalefette olunsa bu söylenebilirdi.
başka bir ülkede yaşıyor olunsa bu söylenirdi.
ancak iktidar olduğun, 76 milyonun başbakanı olan birisinin ağzıdan dökülmemesi gereken sözdür. sonra kutuplaşma var cart curt.
tayyib erdoğan ın danışmanlarının acilen değişmesi gerektiğini gösteren söz öbeği.
