Henüz hayatta emekleyen kişi fikridir. Bu belki acıyla belki sinirle söylenmiştir. Belli bir yaştan sonra daha doğrusu taşlar yerine oturup o deli çağın geçtikten sonra etrafını gözlemlemeye başlarsın evladım. Doğru kişiyi bulduğuna emin olduğunda kendini hayatının geri kalanını onunla geçirmek isterken bulursun ve ister istemez annelik içgüdülerin ortaya çıkar.
o halde aseksüel bir hayat sürmelisin; şeklinde cevap verilesi bencil insan cümlesidir.
Çünkü; sevişmeden önce sana iltifatlar eden adam; seviştikten sonra sana patates çuvalı diyebilir.
Yemek pişirmeden önce zehir olsa yerim diyen adam; yemeği yedikten sonra sanki tuzsuz olmuş diyebilir.
Hastayken koşup çorba Yaptığın adam; iyileştikten sonra ben çağırmadım ki sen kendin geldin, gelmeseydin diyebilir.
Insanların nankör olmaları karakterleri ile ilişkilidir. Evlilik cüzdanları ile değil.
Zira kadın doğurduktan sonra; ulan bu 25 yaşına gelince beni beğenmez ağzıma sıçar diye düşünerek çocuğundan nefret edemez. Onu karakterli ve vicdanlı, insani ve ince fikirli yetiştirir hem kendisi pişman olmaz hem de gelecek nesillere iyi bir aile adamı ve kadını yetiştirir.
annelik kutsaldır. bunu diyen kadına zerre saygım olamaz. bugün dünyanın en ünlü ve güzel kadınları bile çocuk doğuruyor. bu kadınlar gezmiyor, yaşamıyor mu? kuluçka makinesi olun diyen yok size. dünyaya sizin canınızdan bir parçanızı getirmek kötü mü? uygun insanı bulmaya çalışın. hayatınızın bir amacı olsun.
her genç kadının ütopik hayalidir. ama yaş 35 olup çıtırlar sahneyi ele geçirince kapaklamalık bir koca adayı bulsam da sırtımı ona yaslasam fazına geçilir. tabi bir diğer yandan hormonlar çocuk diye bağırmayı da kesmezler. bayanlar, unutmayın ki fakir erkekler evlenip çocuk yapma derdindedir. yoksa hali vakti yerinde bir erkek 45 e kadar ne evlilik ister ne çocuk...
