tam yaşı söyleyemesem de arkadaşlar arasında yaptığımız geyiklerde x/2+7 diye bi kural olduğunu öğrendim. x burada erkek yaşı efendim, çıkan sonuçta anlaşabileceğin ve evlenebileceğin kızın yaşı.
bi örnek yapalım. ben 24 yaşındayım. ikiye bölüyoruz 12. yediyle topluyoruz 19. 19 yaşında bi kızla evlensem gayet mutlu olabilirmişim dediler.
sen 30 yaşındasın misal yine. böl ikiye 15. topla yediyle 22. sende bu yaşta biriyle evlenirsen mutlu olursun.
son olarak devlet bahçeli 66 yaşında. böl ikiye 33. topla yediyle oldu mu sana 40. bu kadar tesadüf olamaz artık. mhpnin kırkıncı yılı kutlu olsun.
evlilik için en önemli değer olgunluk zanımca. kalp, sevgili olmayı kaldırıyor, mantık evliliği. Novalis'in zıtları birleştirmek için farklı düşünceleri kabul etse de ben zıtların kendi kutuplarında olgunlaşmasını daha anlamlı buluyorum yani her sıradışı olayı önemli sebeplere bağlamak pek mantığa uygun gelmiyor. evliliğinde sırrı bu. Beethoven gibi bütün olanları da karamsarlığa bağlamaya da gerek yok. evlilik tamamen yanlış bir yöntem değil. önemli olan zamanlama. Hüzün yeri gelir anlamlıdır ama bazende bir kahkaha atmalısın, kahkahanın atlatamayacağı hiç bir dert yoktur. orta yaşlarda hayatın en büyük kahkahası evliliktir. çünkü mutluluk getirir...
iki cins için de 27'dir.**
çünkü niye? çünkü malum artık hemen çocuk yapmayalım aşkımcı evlilikler çıktı, ve bunun hesabını da eklemek şart, ( şart olmasa da en kötü senaryolu hesap her zaman iyidir bence)*
öylece bir ekleme hesabı ile ve çocuğun cinsiyetini erkek seçerek devam ediyoruz.**
ne demiştik, hemen çocuk yapmayalım aşkımdaydık, tamam buna uyduk diyelim, o arada yaş geldi 29 a, ( 2 sene verdik, e yeter amk 2 sene)*
evet beyler bayanlar 29 yaşınızda çocuk çalışmaları başarı ile gerçekleşip, 9 ay 10 gün sonra tohumunu vermiş halde çocuğunuzu hemşire hanım elinize verdi.* ( çocuk erkek demiştik unutmayalım )* bu arada allah analı babalı büyütsün,* he bu arada yaşınız geldi 30 a.*
gel zaman git zaman oldu, zaman aktı yana yattı çamura battı ve evladınız büyüdü, o günün şartlarının bugünden zorluğunu, askere gitmesini, çocuğunuzun okuyamamasını, ve hasbelkader bir işte çalışıp da evlilikten korkmasını da hesaba katarsak onun yaşı da 26-27 ye geldi diyelim.
neyse ki kendi ayarında bir hatunu bulup anlaştı dersek ve sözüydü nişan beklemesiydi düğün gününün de kararlaştırılmasıydı falandı filanları da hesaba katarsak onun yaşta oldu mu sana 30! ayrıca senin yaş bu arada durmuyor tabi, unutma yaşın geldi 60,*
ve gün geldi hayırlısıyla evlendiler.
akşam yemekten sonra baba dedi bir gün sizin evde misafirlikteyken, he evladım söyle dedin sen de, biz karar aldık hemen çocuk yapmayacağız dedi, aaa sizin aklınıza da eşinizle almış olduğunuz karar gelip, biz de annenle öyle düşünmüştük dediniz ve sordunuz, eee ne zaman düşünüyorsunuz peki? yavrunuz da 2-3 sene beklemek istiyoruz dedi. ( yav şimdi hep kötü senaryo bunlar biliyorum ama baştan ne dedik, sen önünü kış tut, ayrıca senaryoyu kötü yazdıranlar utansın banane amk )* oooooo dediniz içinizden, bizim dedelik ( yada ananelik, babaannelik ) işi bir kaç sene yine rötara uğradı! deyip üzüldünüz.*
bu hesap çok ve boş yere uzadı biliyorum.* biraz da anlaşılmaz olmuş olabilir. fakat işin aslı şuydu ki, dede ve anane yada babaanne olmanın tadını, elden ayaktan düşmeden doya doya çıkartmak için 27 yaş ( kötü senaryolar ve kararların sonuçları ile ) ideal diyebiliriz. yada ben diyorum sizleri bilemem.* unutmadan, kız çocuğunuz olursa da bu hesaptan genel olarak 5 yıl düşersiniz ( malum kız çocukları daha şanslı )* ve onun evliliğinin tohumu olan torununuzu yukarıdaki hesaba göre daha erken kucağınıza alıp mutlu olabilirsiniz. her şey gelecek için. umarım anlatabilmişimdir.*
çok klasik olacak ama...
reşit olduktan sonra kendini hangi yaşta hazır hissedersen o zaman evlenmek için en uygun yaştır.
ben 21-22 yaşında kendimi evliliğe hiç hazır hissetmedim, üniversite mezuniyetini 3-4 ay takip eden sürelerde evlenen arkadaşlarıma şaşırdım, hakikaten ilginç geldi. ama şimdi bakıyorum, çok huzurlu görünüyorlar ( rabb'im hep mutlu etsin onları ), çocukları oldu. eşlerini gayet iyi tanıyıp zaten kendilerini hazır hissetmişler; ben bunun farkında değildim. şimdi aradan geçen 3 yılda ben kendimi hazır hissedebildiğimi düşünüyorum.
tabi doğru olduğuna inandığın kişiyi bulman ve ( özellikle erkekler için ) o kişiyi geçindirebilecek maddi dayanağının olmasını da göz ardı edemem. bu da önemli bir etken kendini evliliğe hazır hissetmende.