ilk buluşmada ayıp olmasın diye, 2. buluşmamızda çıktık kafeden aşağı doğru yürüyoruz bir iki adım attık elini tuttum hafif yana döndüm yüzüne baktım gözlerine --benimle evlenirmisin-- dedim. kısa ve net ama kararlı bir şekilde. budur yani.
"Kokunla yaşlanmak istiyorum..."
Bana bir kız arkadaşım böyle evlenme teklif etmişti ya. niye böyle insanlarla bir aradayım Diye soruyorum bazen kendime.
hiç afilli sözlerde gözüm yok. zaten evlilik bana da uzak. önemli olan nasıl teklif ettiği değil ömür boyu benimle olabilecek mi o önemli. sürpriz filan da beklemem. ama keşke şöyle olsaydı diye başına kakarım tatlı tatlı o ayrı. işin eğlencesi. evlenmeyi düşünmüyorum ama ben bile teklif edebilirim o potansiyel var ben de. nasip.
uzun bir yolculuğa çıkıyorum, bu yolculukta gerek yağmur, gerek fırtına, gerek tufan'a maruz kalabiliriz her ne olursa olsun elimi tutup bana eşlik eder misin bi ömür boyu?
-Ey dilberi ranâ! Ey tesadüf-ü müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahzâ-i kalpten sarsıldım... Niyetim acizane-i taciz etmek değildir.. Bilâkis efkâr-i umumiyede ufak bir aile bacası tüttürmektir.. Sözlerim sizi temin ve tatmin edecekse şayet zevc-i izdivacınıza talibim!.."
Seninle beraber bir ömür boyunca fatura ve vergi ödemek istiyorum. Ay sonunu kuru ekmekle geçirmek , battaniyelere sarılıp oturmak , bir kredi kartından parayı çekip , diğerinin borcunu ödemek , bir ömür boyu emekliliği bekleyip , emekli olduğumuzda yaşayacağım son bir kaç ayı senin yanında geçirmek istiyorum. Seni seviyorum.
- yiyo mu ?
+ ne?
- pırlantam yok ama kalbim var yiyo mu söyle?
+ o elini öyle yapmasan selim?
- olmaz söliceksin yiyo mu yemiyo mu? bilicem.
+ of tamam allahın belası tamam..
