şimdi saysam linç edersiniz ama şu kadar diyeyim sonsuz bir merhamet duygusu olsun bana aşık olmasa, beni deliler gibi sevmese de olur. Aşık olup merhametsiz olması düşman başına.
Yas ilerledikce dis görünüsün git gide arka plana atildigi özelliklerdir. icim isinsin, boyu boyuma uysun yeter Moduna girilir. onun yerine diger özelliklerde daha secici olmaya baslanir. Zekasi, dini görüsü, sana olan tavirlari, sadakati, sahiplenmesi vs.
Cok fazla para kazanmasi sart degil ama karisindan daha az kazandigi icin ister istemez komplekse girmemesi icin, en azindan kadinin kazandigi kadarini kazanmasi iyidir.
En önemlisi de yemek yerken agzini sapirdatmamasi.
Ben kadin olsam cok yakisikli olmasindan ote karizmatik olmasina bakwrdim agir oturakli sozu sohbeti yerinde otoriter gorgulu isi maddi durumu da fena olmasin tabi.
kalbi sakat olmasin.birde tabiki para kazanilacak is nederseniz deyin para olmadan mutluluk olmuyor evi gecindirmek cok zor parasizlik ozellikle bosanmalarda bu yuzden olmuyor mu zaten.
Neden herkes evlenenlerin hep yakisikli veya zengin oldugunu dusunuyor ki? Ortalama bi tip ortalama bi gelir. Al evlen git. Simdi burda evlilerde var. siz cok mu yakisiklisiniz? Veya cok mu zenginsiniz? Evet oyle bi kisim var ama bence az bi kismi. Insanlari veya kendinizi evlilikten sogutmayin amk.
birçoğu sanki sizin özel siparişiniz üzerine hazırlanan bir robot hayal ediyor. kadın içinde, erkek içinde değişmeyen ortak değerler var.
sanırım en önemlisi;
"iyi günde ve kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta" ibaresi. her gün evlenen binlerce insan bunun sözünü veriyor. kaç insan, kadın-erkek farketmeksizin bunun idrakinde, oturup bir düşünmek lazım. hayatın bize verdikleri gibi, bizden aldıkları ve götürdükleri onca şeyin farkına varıyoruz gün geçtikçe. bu hayatını birleştireceğin, dost, sırdaş, yoldaş, arkadaş yeri geldiğinde anne-baba olacağın kimse için de geçerli. bu kavramların hepsini bir kişiye yüklemek haksızlık değil evet. evlilik insanın ikinci doğumu gibi ama bu defa yalnız değil. doğduğumuz zamandan itibaren bugüne kadar ve bundan sonra nasıl öğrenmeye devam edeceksek bu evlendikten sonra da geçerli olacak bir durum. öğrenmek, gayret etmek, benimsemek ve sahip çıkmak.
Her gün öğrenmeye, gayret etmeye mecburuz. eksik olan ne varsa beraber tamamlamaya çalışmanın sözünü vermek değil mi zaten?
yemek yapmayı, sabretmeyi, çocuğun altını değiştirmeyi, pilavın altını beş kere tutturup altıncı da tane tane dökmeyi, merhamet etmeyi, annesini annen kabul etmeyi, sadakati, pantolon ütüsünü dört şeritten tek Şerite indirmeyi, tartışma esnasında bağıra çağıra konuşurken kafasının uzay boşluğunda dans ettiğinde hayal etmeyi, saçları döküldüğünde bile dünyadaki en güzel saçların kendisinde olduğunu, işten keyifsiz geldiğinde Nemrut patronunun arkasından beraber küfretmeyi, kanseri yenmeyi, çokça nefessiz kaldığın zamanları, yalnızlığı ve daha nicesini beraber paylaşmayı öğrenmek.
kim ne derse desin insan önce kocaman bir gönle sahip olmayı öğrenmeli. ama ille öğrenmeli.
mal da yalan, mülkte. huzur bulmadıktan sonra ha mezar, ha saray ne fark eder ki?
say say bitmez.para için evlenirsin batar.yakışıklı dersin yaşlanır.kibar dersin evlenince odun olur.sadık dersin aldatır.aşk dersin aynı evde bir hafta yaşayınca biter.evlilik öyle pembe panjurlu evde mutluluk kabarcıkları değildir.öyle olunca kızlar niyetiniz evlenmekse ya nasip deyin dalın.gerisi allah kerim.