maddi ve manevi yönden ele alabiliriz.
Bir düğünün en ölü maliyeti 50 bin lira olup çiftlerin belini bükmektedir. Bu demek değil ki etkenilmeyecek. Tabi ki binlerce yıldır olduğu gibi şimdi de etkenilecek lakin gidip de cebinde beş para yok iken etkenilemez, yaptığınız düğün cebinizdeki para kadar güzel olur.
En ucuz gelinlik 2 bin lira. Düğün salonu 3 bin lira. Damatlık ve giyisiler 5 bin lira. Sadece 4 şey 10 bin lira.
Ama evlenmek sünnet. Evlenmek bile ibadet dinimizce. Neslin devamı insanlığın çoğalması için yasal kayide.
Manevi olarak. Yataklara düştüğünüz dertler ile hemhal olduğunuzda affedersiniz ama tuvalete gidemediğiniz zaman o sizin ihtiyacınızı görecek. O bakacak size.
Yatağa girdiğiniz de o sizi dünyanin en mutlu erkeği yapacak. O sizi sevecek.
Düşünün bi. Hayatınızın yarısını ona vereceksiniz.
Mantık dahilinde sevdiğiniz kişi ile evlenin.
evet diyin. hayır diyince sevişmek istediğiniz kızın babası abileri filan dövüyo hep. hele bi de önceden sevişmişseniz...
gerçi evet diyince de çok şey değişmiyor, dayağın vereceği acı ve eziyet uzunca bir zaman dilimine yayılıyor. para takıyolar, o iyi ama, koltuk takımı diye bişey almış oluyosun, o parayı oraya veriyon. sonra o koltuk takımı eskiyor, yenisini alınıyor, ama bu sefer kimseye gidip "biz sevişçez bize para verin" diyemiyosun. çünkü bi kere var para hakkı, ama koltuk takımı sınırsız. ister seviş ister sevişme, o koltuk alınıyor.
sonra evet dediğin için, seviştiğin kişinin annesi de üstünde hak sahibi oluyor senin. gezdiricen onu da, onlara filan gitçen, ehere mehere diye gülcen şakalarına filan. zor işler.
bakkal yusuf da mesela limonun tanesine 1 lira diyor ama, onu dövebiliyosun, limonu da almama hakkın da var. bunda o da yok. yusuf un gözünü seveyim ben, şerefsiz merefsiz ama, sevişmediğin sürece çok problem çıkarmıyor.
sadece sizi değil sizi siz yapan şeyleri de sevecek biriyle evlenin.ayrıca evlendiğiniz kişi hatalarını kabul edip bunları düzeltmeye çalışan biri olsun.
evlendikten sonra aradan ne kadar zaman geçerse geçsin iş ortamında eşinizle ve onun ailesiyle -artık sizin de aileniz olmuş oluyor bu arada- yaşadığınız sıkıntıları uluorta anlatmayın.
özellikle kadınlar...eşinizin size hediye almayışından, işe özel arabayla getirip götürmeyişinden, eskisi kadar ilgilenmeyişinden, sizinle alışveriş yapmak istemediğinden, beraber hiçbir şey yapmadığınızdan, eve geç saatlerde geldiğinden, hatta artık sizi sevmediğinden "lütfen" bahsetmeyin.
bu ve benzeri sorunlarınızı eşinizle çözmeye çalışın. 150 kişinin çalıştığı bir ortamda, yaklaşık 10 kişinin yuvarlak masa şeklinde oturduğu masalarda eşinizi harcamayın. o kişiler sizin sorunlarınızı çözemez, bırak çözmeyi senin sorununla dertlenmez de...en fazla konuşacak malzeme çıkar.
evlilik bir mabet gibidir. gizliliğe önem vermek gerekir.