doğuırmakla bitmediğini bilen insandır. ona gelecek bir gelecek gerek, o gelecek için para gerek, o para için çalışmak gerek, o çalışma için öe bi iş gerek, kredi borçlarının kapanması gerek, gerek de gerek...
evlilik başlı başına korkutucu bir şey gibi geliyor; düşüncesi bile tuhaf. birini seviyorsun, öylesine seviyorsunki, bir ömür boyu beraber olmak üzere sözleşiyor, üstelik bunu resmiyete bağlıyorsun. sonra karşılıklı bağımlılık ve sorumluluklar, her anlamda sürekli bi kısıtlılık hali... doğrusu kendi adıma girişebileceğim bir şey değil bu. belki de şimdiye dek kimseyi sevmemiş olmaktan ve doğru kişinin karşıma çıkmamasından kaynaklanıyor; ancak çıksa bile evlilik fikri hala çok uçuk. erken gençlik döneminde filan da değilim hani, 30’lara merdiven dayamışız.
mamafih, aynı zamanda bebekleri ve çocukları seviyorum ve yetiştirip hayatımın sonuna kadar ilgileneceğim çocuğum da olsun istiyorum. Evlenirsem çocuk mağdur olmasın diye evlenirim herhalde sadece.
Hayatın anlamına kattı ala seviyesinde hakkal yakin olarak yaşayamayacak aciz kuldur. Bu yüzden suriyeli müslüman kardeşlerimiz çok çocuk yapıyor. Ne kadar çok çocuk o kadar çok iman.