sadece demekle kalmazsa takdir edilir, eve gelirken ekmeğin yanında yoğurt da alınır. hatta tam yağlı beyaz peynir, zeytin, reçel, yumurta, sucuk felan da ne bulursan alırsın. mutlulukla. hani bir gün sonra kahvaltıda onun bu kanaatkar, tevazuyla bakan yüzüne uzun uzun bakmak için erken bile yatılır ki ben erken yatmaya alerjisi olan bir insanım. konuşunca dinlenir, susunca susulur, telefon edince hemen telefonu açılır, o söylemeden eve gelirken 5 litrelik su alınır. dizi bile seyredilir. gerçi ben seyredermiş gibi yaparım, yalan yok dizi sevmiyorum. onun yerine çekirdek almaya giderim... neyse ne diyordum. yani sadece lafta kalmayan bu kız protipi candır. bu zamanda böyle kız kaldı mı merak ediyorum. hatta ekmek yiyen kız kaldı mı onu bile merak ediyorum. işim gücüm idealize ettiğim, inandığım insanların hayatımdan patır patır dökülmesini izlemek çünkü. ne ekmek ne su ne de fıstıklı çikolata. yürekli, açık sözlü, dürüst kanaatkar insanlar, yanımızda olmayan...
asıl soylenmek istenen "eve ciddi para getirsin, hatta once adam olsun duzgun bir ev alsin, havali bir araba olsun, yilda en az 1 kere yurtdisi, 2 kere yurtici tatile cikalim, aileme maddi katki saglasin...."