tuşlu 'phılıps' radyomuz vardı önceleri 'arkası yarın' dinlerdik dizi film tadında, ertesi günü zor ederdik
'ince memed, köylünün öcünü alabilecekmiydi apti ağadan'
sonra buzdolabı getirdi babam, 2000 yılların sonuna doğru. yıl boyu ancak ödeyebildi taksitlerini garibim.
fakirliğin ağır yükünü taşıdı yıllarca omuzlarında. ah be baba keşke görebilseydin zenginliğimizi
biz 18 yıldır zengiliğimizin farkına varamadık sende göremedin baba.
hep merak ederdik ya dolabın iç rengini, şimdilerde fark ettik meğer içide beyazmış!.
devran döndü ince memed öcünü aldı köylünün, 'apti ağa öldü.' baba..
1800'lerdeki maden kazalarını örnek göstererek, maden kuyularında diri diri gömülmenin madenciliğin fıtratında olduğunu iddia etmeye benzer.
bu arada, sucukçu muhasebecisi yandaşlarının birer lepistes olduğuna öyle emin ki 2002'de herkesin buzdolabı olduğunu kimsenin hatırlamayacağını sanıyor!