ne zaman evde yalnız kalsam kapıyla telefonunun aynı anda çalması ve bunun defalarca olması. daha ilginç olanıysa ikisine de yetiştiğim halde ikisinden de cevap alamamam.
kim o ? ses yok. alo ? ses yok.
Müzik setinin ses sisteminden müzik çalmıyor olmasına rağmen düşük frekansta garip seslerin gelmesi. Şu an tam olarak tanımını yapamıyorum ama aralıklarla cümle cümle anlaşılayan fısıltılar geliyor kolonlardan.
iki tane koruyucu cinim olduğunu biliyordum. bir gün, gece saat 02.00 gibiydi onlara seslendim ;
- heeeeey , oradaysanız belli edin ama korkutmadan dedim.
bir dakika geçmeden vestiyerin üzerinde düşme ihtimali hiç olmayan bir elbise fırçası aşağı atıldı.
- hösssst ! dediğimi hatırlıyorum. korktum ama.
Bugün rüyamda bi entrym ile ilgili kötü bir mesajın bana atıldığını gördüm. Sonra entryi sildim. Ondan sonra da Sanki kabus görmüşüm gibi zınk diye uyandım. Uyanır uyanmaz ilk işim sözlüğü açmak oldu tabi. Açtığımda ise o entrymin modlar tarafından silindiğini gördüm.
Ben de mod un üç harfli bi kelime olmasından işkillenmiştim zaten. Demek doğruymuş.
tam onbeş gündür fazla bi iş yapmadığını , hep cepten yediğini farkettiğim 7 yaşındaki küçük kardeşim cezmican ı büyük market poşetlerine koydum. zaten çaydanlık kadar , vitaminsiz bişey. dedim hayatı öğrensin sonra buluruz bi yerden diye. gittim bıraktım bunu çook uzak bi semtin bi sokağına. gece bıraktım ki yön bulamasın hesabı. evde istemiyoruz resmen.. arabayla eve geldim 90 a basarak...
eve geldiğimde karşımda kimi görsem beğenirsiniz. annemi. ama sonra kimi görsem beğenceniz? cezmican ı.. migros poşetiyle bali çekiyordu yine.. sesim titreyerek sordum. burda ne arıyorsun diye.. aklım başımdan gitmişti. ne çabuk eve gelmişti..
usulca cevap verdi. ben hep burdaydım abi dedi. götümü kımıldatmam bilirsin dedi... peki o götürdüğüm çocuk kimdi ??
pencereden ılık rüzgarlar esiyordu..
yarı rüya yarı uyanık bir vaziyette başımda birinin dikildiğini hissettim. yatağımın ucunda bekliyor sanki namaza kalkmadığım için beni kınıyordu. tek bir kelime bile etmiyordu ama hoşnutsuz olduğunu fark ettim. korkuyla beraber yatağımdan kalkmak istedim fakat bunun imkanı yoktu.
vücudumda müthiş uyuşukluk hissi sebebiyle kılımı dahi kıpırdatamıyordum.. yarı uykuda olduğumu fark edip hemen uyanmak istedim fakat buna da imkan yoktu..
aile üyelerinden birisinin bana el uzattığını hissettim.. var gücümle o eli sıkmaya, aile üyesinin beni fark etmesine neden olmak istesem de bunu başaramadım..
aslında uzatıldığını varsaydığım el benim elimdi ve sıkılmaktan kıpkırmızı olmuştu.
yavaş yavaş tüm vücudumu saran uyuşukluk hissi vücudumu terk etti..
az önce kanepede uzanıyorken yerde biçimsizce duran terlikler arkamı 5 dakika dönüp geri dönmemle düzenli bir şekilde köşede olması. valla billa neden böyle oldu lan eğer bu paranormal olay değilse daha kötüsü ben şizofreniyim.
evde tek kalıyorum yatarken her duyduğum sesde "korkmuyorum ya açıcam gözümü" diyip bakıyorum ki hiç bişey yok birde üst komşudan sürekli bir alkış sesi geliyor aralıksız neyi alkışlıyo anlamadım.
icindeki entrileri her okudugumda inansam da inanmasam da beynimi bikbikleyen basliktir.
sozlukculerin evinde olabilecek en sinir hoplatici olaylar dizisidir.
evde 4 arkadaşla çekilen halay sırasında elektriklerin gitmesi, ancak giden elektriğe rağmen halaya devam edilirken bir anda halaya beşinci birinin katılmış olduğunun farkedilmiş olması, farkedildiği anda ışık hızıyla o beşinci şeyin artık herneyse ortamdan kaybolması.
tam da bu saatlerde bizim evin yanındaki daireden telefon çalıyor ama hani şu eski antika olanlardan. 5-6 dk civarı telefon çalıyor ama açan yok ve sözlük o evde kimse oturmuyor işin garibi. eskiden gece 12 civarı çalıyordu ve evde kimse olmayınca beni çok korkutuyordu. diğer komşulara soruyorum yok diyolla biz duymadık. demek ki tek bizim evden duyuluyor.