sabahın köründe kapı çalar. stoper kapıyı açmaya gider. açar. kimse yok. otomatiğe basar ve "kim ooo?!" der, ses yok.
odasına döndüğünde telefonunun müzik çalarının kendiliğinden açıldığını görür. uykunun etkisi ile pek düşünmez ama uyandığında olayı farkeder ve çalan şarkıyı hatırlamaya çalışır ki mesajı bulabilsin. ancak nafile.
odaya her girişimde çıkarken açık bıraktığım bilgisayarımı kapalı bulmam.
odanın 30 derece olması ve fanın yetersiz kalarak kendi kendini kapatmasıda bunda etken olabilir. *
kağıdın üzerine "eğer zaman makinası icat edildiyse şu şu zamana bir işaret gönder" yazıp 50 yıl sonra almak üzere sakladıktan sonra durup işareti beklemek.
her biri korku filmi senaryosudur. lan ülke olarak azıcık zorlasak paranormal activity'i falan sileriz yemin ediyorum piyasadan. benim de var ama onu yaşadığım sırada ateşim yüksek olduğu için halüsinasyon olarak değerlendiriyorum.
zevkle okuyorum sayın yazarlar. bravo. sıçtık bu gece.
Küçüktüm annem ve kardeşimle aynı odada yatıyorduk evde başka kimse yoktu. Sadece ben uyanıktım. Odanın kapısı açıldı ve bir kaç saniye sonra kapandı. Çok korkmuştum. Belkide evde hırsız vardı...
arkadaşlarla bu haziranda antakyaya farklı bir tatil yapmaya gittik. iskenderun, antakya derken o bölgeyi iyi bir gezip tarihini öğrenmekti amacımız. arkadaşımın dedesinin evi var, orada kalacağız. eve varır varmaz uyuduk. çok yorgunduk. uyandığımda sabaha karşı olmuştu. balkona çıktım, etrafa baktım. kimse yoktu, sadece bi çocuk koştururyordu. böyle 4 5 yaşlarında bir çocuk. ben balkon çok yüksekte olmadığı için konuşmak istedim" şşt , adın ne senin. bu saatte napıyorsun bakayım "dedim. çocuk bana baktı, evlat dedi ve koştu. ama bi garip baktı böyle , sanki ben bir suç işlemişim gibi. neyse ben içeri geçtim dolaptan su aldım, içip bardağı acaba tezgahta mı bıraksam yoksa yıkayıp yerine mi koysam bilemedim. sonuçta misafirlikteyim. neyse bıraktım tezgaha yattım.
sabah kalktımda bunun rüya olduğunu fark ettim. yani rüya gördüm herhalde ddim. soramazdım şimdi arkdaşa da ben rüya mı gördüm diye, tekim sonuçta. sonra aklıma geldi mutfağa geçtim bardağa bakayım ordaysa rüya değildir dedim. gittim baktım bardak yok. demek rüyaymış.
Böyle şeylerden çok tırsarım çünkü lucid dream sık gören biriyim. yemek kahvaltı falan derken unuttum tabi sabahki olayı.
akşama doğru balkonda kahve içiyoruz. anam, bir de ne görim sabahki çocuk. lan gördüğüm rüyaysa bu çocuğu hiç görmedim nasıl girdi rüyama? değilse bardak nerde? o kadar korktum ki midem bulandı resmen.
arkasından annesi geldi çocuğun, arkdaşım selam verdi konuştu falan. ben bakıyorum çocuk da bana bakıyor. gülüyor bi de. bari içeri geçim dedim. geçtim arkamdan arkadaşı geldi kapıyı açtı. bu kadınla oğlu geldi içeri. arkadaşıma o kadar ters bakmışım ki, bi çay içip gidecekler sabret dedi kulağıma.
neyse, çay içiyoruz. kadınla sohbet ediyoruz ama ben tam anlayamıyorum arap aksanından dolayı. ama çocuğu bi görseniz sanki heykel, insan bir kere mi sızlanmaz, ayağa kalkmaz. ya da ben kuruntu yapıyordum.
çok şükür bunlar kalkalım dedi. kalkarken çocuk bana döndü murata selam söyle dedi. ne muratı lan dedim. dayın oğlum, kaç tne murat var dedi. çocuk dedi lan bunu inanabiliyor musunuz?
hemen arkadaşıma döndüm. kesin o yaptırmıştır diye düşünüyorum başka ihtimal yok. Sordum kıza ama yemin ediyor ben senin dayının adını nerden bilim diye. ama çocuğun annesi hiçbir şey olmamış gibi aldı çocuğu gitti.
ertesi gün zorla geldi sonra da iskenderuna gittik denize. muhtemelen bi pislik var işin içinde ama, ne varsa da fena korkuttu beni. helal olsun.
açık pencereden içeriye bodoslama bir güvercinin dalması.
önce tavana çarptı yere düştü, sonra karşı duvara uçtu çarptı yere düştü, ben altıma s.çıyorum tabi bu arada ve bir yastık fırlatıyorum, hayvancağız iyice korktu girdiği pencereye doğru uçarken bi de pencerenin kenarına çarptı, neyse dışarı çıktı, sağa sola yalpalayarak uçarken bi de gitti karşı binanın duvarına çarptı. gerçekten çok paranormal bir olaydı, hiç böyle ilginç bir ziyaret yaşamamıştım.
kardeşim daha bir veya iki yaşındaydı, ben de sekiz dokuz yaşlarındayım. yattım odama tam uyucam kardeşimi gördüm koştura koştura *geldi masamdan bi şey aldı ve çıktı. ben de kalktım söylene söylene ne aldın ne geliyorsun gibisinden bi baktım annem kardeşimi ayağında sallıyor yüzünü de örtmüş. şu yaşımda olsam gerisin geri o yatağa dönemezdim. çocukken daha cesurmuşuz.
bundan yaklaşık 5-6 sene önce lisedeki ingilizce dersi nin ödevi ile uğraşırken yatağımın başındaki çekmecenin içinden bir ingilizce konuşma klavuzu çıkardım. yatağıma oturdum(ödev , içinde have got, has got içeren 10 cümle yazacaktık)
kitabı açtım ortadan bir yerlerden ama ne olduysa birden aklım başka bir yere gitti 2-3 saniye için sonra kafamı eğip açtığım yere bakınca kitabın bir bölümünün ıslak olduğunu gördüm. ilk açtığımda ise yoktu böyle bir şey.sadece korktum hiç bir şey söylemedim.