yanlistir. sonucta bu bir sarki yarismasidir. bir de yeni olarak ahali karar vermektedir kimin secilecegine. isin icinde "halk" olunca, halk...halk konusu cok tartisilir. müzikte halkin "ne lan bu?" diyecegi türden atonal müzikler vardir, halk icin müzik tonika, dominant ve sub dominant´tan ibarettir -aslinda bütün pop kültürü, hard rock ve metal gruplarinin yaptiklari kimi gercekten heyecan verici denemeler haric- bundan ibarettir. bir akor "druckschluss" yaptiginda halk bunu genelde begenmeyecektir, cünkü direk tonika´ya akis olmamistir.
insanin duydugu seyi güzel ya da cirkin bulmasi, dogal kodlarda gizlidir, insan kulagi genellikle bir müzik parcasi tonalden dominant´a oradan sub dominant dan tekrar tonika´ya döndügünde, o müzik parcasini "güzel" bulacaktir (ama bu olay 400 yildir bestecileri sikmaya baslamis, hep ayni seyleri mi yapacagiz havasi hakim olmus, ancak müzigin sonradan yaptigi devinimler halk da o kadar da yanki bulmamistir.)
halk...mozart her zaman icin bir brahms´dan bir bach´tan bir shostakowitsch´ten daha sevilen ve dinlenen bir besteci olmustur.(mozart klasik radyolarin hepsinde tartismasiz en cok calinan bestecidir-bunun hep istatistiklerini yaparlar,hep mozart kazanir)(not: mozart´da o kadar basit müzikler yazmaz -bircok quartet´i son derece karisiktir, piyano sonatlari da öyledir, ancak halkin begeni gösterdigi ögeler mozart´da diger bestecilerden daha fazla bulunmaktadir- bu da isin gercegidir yani.)
simdi buna binaen eurovision yarismasina geri dönersek, sarkilarin hepsi, sanat amacli degil, toplum amacli üretilmektedir, halklar begensin diye yapilmaktadir bu is. halklarin begenileri cografya ve tarih bazinda biraz degisiklikler göstermesine ragmen, genellikle ayni dogrultularda olacaktir.
isin icine seksilik, sempati, politik durumlar girmekte ve genellikle bu konular karar verici olmaktadirlar.
o yüzden bu eurovision olayina o kadar takmamak gerekir. kazanilinca sevinilir, kaybedilince üzlünür, ama o kadar da atla deve, dünyanin sonu bir durum degildir.
