hemen herkesin yaptığı gibi yüzüne taktığı binbir maskeden hangisinin gerçek, hangisinin yalan olduğunu unutmuştur insan. hatta çıkarsa atsa tüm maskelerini, sıyrılsa tüm fazlalıklarından, özüne bile yabancılaştığından tanıyamaz aynadaki aksini, utanır kendinden. yabancılaşmanın ve savunmasızlığın - çünkü o maskelerini savunma amaçlı kullanmıştır hep düşman bellediği başka insanlara karşı- ruhunda yarattığı etkiyle çıldırır, öfke sarar benliğini. dayanamaz bu hale, biraz daha kalırsa gerçek kimliğiyle başbaşa, bugüne dek yaratmış olduğu maskeleri üstüne üstüne gelmeye başlayacaktır belki de. korkar, ve hemen giriverir o maskelerinin yalan koruyucu kanatları altına ve der: "korkmuyorum kimseden, çünkü bakın! ben mutluyum!" koca bir yalandır gülümsemek...
bizzat tanıdığım bir örnek üzerinden anlatmak gerekirse şişman olduğu için sevgilisi tarafından terk edilmiş ve bunu takmadığını göstermek için zorlama gülücükler atan ama ciddi psikolojik sorunları olan kişiler de olabilirler.
harbi kişilik sahibi insandır hüznünü sadece kendi içinde yaşar ama gelin sorun ki içinde ne sorunlar, ne sıkıntılar yaşar görenler senin hiç sorunun yok mu bu kadar neşelisin derler ama içi kan ağlar bu kişilerin.