tanım: jim carrey in esas oğlan, kate winslet ın esas kız rolünde olduğu, fantastik öğelerle beyin kıvrımlarının arasına girmiş bir adet unutup unutamama filmi.
--spoiler--
her şey mükemmel giderken bir ilişkide sonradan sıçıp sıvarsınız; bayan ya da erkek kişisi fark etmez, sonra da sıçtığınızı sıvamaya kalkar, kah eski anılara gömülüp boğulur, hıçkırıkların köpüklerinden kurtulmaya çalışan bir sörfçü, kah yaşadıklarından lanet okuya okuya kendini kurtarmaya çalışan bir hayat kadınının 40 tas su dökündüğü hamam kurnası olursunuz. işte böyle bir filmdir eternal sunshine of the spotless mind.
--spoiler--
bir aski, romantik filmlerde adet oldugu uzere, kimsenin kimseye kotu bir tek soz soylemedigi toz pembe bir hayal gibi degil de; kavgalariyla, hakaretleriyle, kucuk minciklasmalariyla, sakalasmalariyla, hirlasmalariyla anlatmis, bu yuzden gercek hayattaki ask ve iliski konseptine cok yakin bir resim cizmis film. sanki joel ve clem, hep kavga eden ama birbirini cok seven iki arkadasimiz, sanki taniyoruz onlari, sanki bi yerlerde gormustuk...
zaten hayatta saf romans yoktur ki, askin icinde kavga gurultu vardir elbet. onemli olan o hir gürün icinde mutlu anlarin ne kadar oldugudur. yoksa joel'in clem'le yasadigi huzur dolu bir ani hatirladiktan sonra "let me keep this memory. just this one" diye cirpinmasi niye olsun ki.
Unutma cihazı olsa bile kadere karşı gelemiyorsun gibi bir izlenim yaratan film. Yine yolunuz birleşiyor, yine onu seviyorsun, çok ilginç. Malesef ıspatı yok.
ironik.
hafızamdan seni sildirmemden* sonra izlemem oldukça ironik.
daha görmedim seni.
hatta en son seni göreli tam iki sene oluyor.
filmdeki gibi.
yine ironik. lanet bi şaka gibi.
ama karşılaşmayacağız tekrar. biliyorum. *
karşılaşsak da böyle olmayacağız.
bu sadece bi film.
filmler mutlu hayatlar mutsuz biter.
hakkında bu kadar çok entry girilince yurda edirne sınır kapısından bir grup ergen mi girdi acaba diye düşündürten filmdir. neyse ki paniğe gerek yokmuş.
ilk kez karşılaştığım herkes, muhabbet derinleştikçe aaa şu jim carrey'in oynadığı bi film vardı yeaa. o filmdeki başrol kıza ne kadar da benziyosun cümleleriyle bu filmi asla unutmamama vesile olmuştur. hatta orijinal ismini de duraksamadan telaffuz edebiliyorum. bakın, eternal sunshine of the spotless mind. bunu şuan yüksek sesle dediğimi hayal ediniz. (bkz: eternal sunshine of the spotless mind diyemeden nefessizlikten ölen efsanevi nesil)