aşk tadında fazla yormayan psikolojik film bana göre. ince detaylarda büyük dersler veren, acıyı benimsemeyi ögrenmemiz gerektigini farketmeden aşılayan ve bir kaç gün aklımızı yormamıza neden olacak filmdir. Muzikleride oldukça güzeldir.
ne kadar ugrassanızda unutulmayan sevgililer üzerine,değişik güzel bir filmdi.
--spoiler--
filmi en anlamlı yapan yanı,birbirlerini unutmak için hafızalarını sildirdikten sonra bile,tekrar karsılasıp birbirlerine asık olmalarıydı.ask böle bişi olsa gerek diyesi geliyor insanın.
--spoiler--
"keşke bana da böyle bir fırsat verilseydi." dedirten, bende üç sene önce tanıştığım eski sevgilimle her şeye, şu an, biz üç sene büyümüşken sıfırdan başlama arzusu uyandıran filmdir.
acılarıyla, mutluluklarıyla herkesin hayatında tekrar yaşamak isteyeceği bir aşkı, hayatının belli bir periyodu olduğu gerçeği sanırım bu filmin bu kadar popüler olmasını sağlayandır.
her izlediğimde beni ağlatmayı başaran filmdir.
film güzel iyi düşünülmüş falan da insanı kandırıyor kardeşim. boş yere böyle aşkların olduğunu düşündürtüyor. peki sonuç ne? hayalkırıklığı...
birçok arkadaşın eşin dostun akrabanın tavsiyesi üzerine izlediğim film. tamam fena değil de hacı neden bu kadar büyütüldüğünü bir türlü anlamadım. kate winslet var süper, jim carrey var o daha güzel de sadece güzel yani. o kadar. 'vohaoo bunun tarikatı olsa girerim laann' triplerine girenler var. imdb'de de puanı aşırı yüksek. lan kaçırdığım birşeyler mi var diye düşünmeye başladım 3-4 hafta sonra tekrar izledim. aynı.
tanım: ortalama bir kate winslet,jim carrey filmi.
bence dünyanın en iyi filmidir. o yüzden üstüne hiç yorum yapmıyorum ve sadede geliyorum. filmin ismi, uzunluğuyla ve şiirsel etkisiyle en yakın arkadaşımla aramızda espri konusu olmuştur. hiç beklenmedik bir anda, çok ciddi bi'şey söyleyecekmiş izlenimini karşıya verdikten sonra başlarsınız; yavaş yavaş ve kısık sesle: eternal sunshine of the spotless mind. karşı tarafın durumu anlayana kadarki yüz ifadesi gerçekten görülmeye değerdir. gerçekten...
15 yaşında izleseydim "ay mütüş yaaa" derdim muhtemelen ama bu yaşta o kadar abartamıyorum. sıcak, samimi bir film ama daha fazlası değil. fazla abartılmış bir film.
güzel bir konuya, iyi oyunculara ve fotoğraf karesi tadındaki sahnelere sahip filmdir. filmden çok etkilenmeme rağmen en sevdiğim ilk 10 film arasına sokmam. her şeyini ayrı ayrı incelersek güzel lakin bütün olarak çok da başarılı değil. bir defa sonlarına gelene kadar çoğu kişi bir şey anlayamaz bu filmden; dolayısıyla filmdeki o hareketlilik filan biraz havada kalıyor izleyicide. güzel film evet ama herkes tarafından neden bu kadar abartıldığını anlamlandıramıyorum.
--spoiler--
sanıyorum filmin kişilerce en sevilen film olmasının nedeni, aşk konusunda verdiği mesajın derinden etkilemesi.
--spoiler--
büyümeyi başaramayarak ergen kalmış bir orta yaşlı looserla saçlarını envai ucubik renge boyamaktan hoşlanan hafif meşrep kadının hastalıklı ilişkilerini saçma sapan biim kurgu sosuyla harmanlayarak kusulası bir tat yaratmayı başaran looser kültü film.
