biri 4 diğeri 1 yaşında olan iki çocuğunu imkansızlıklar yüzünden eski eşine bırakmış 20 yaşındaki kadına çektiği acı yetmezmiş gibi ısrarla "nasıl mümkün olur, nasıl yapılır" diyerek arkadaki orkestra ile birlikte canına okumayı görev bilmiş evlendirme mekanızması. en sonunda ağlattılar gencecik kadını. he bir de şöyle bir cümle kurdu kendileri: "ben bu hayatta ölümden başka imkansızlık tanımam!, yok yani her şekilde halledilir!" evet şimdi neticede ciple giderken otobüstekileri görünce ağlıyorum cümlesini kuran bir insan ne gibi zorluklar yaşadı düşündürücü..
sanırsam bilmiyor ki kimi zaman ölümü bile kurtuluş kabul edebilen o "halledilebilir" zorlukları yaşayan insanlar kimi zaman otobüs parasını bile denk getiremiyor.
bugün internet üzerinden kendini ve programını eleştirenler için, uyuşuk, evden çıkmayan, sürekli bilgisayar karşısında duran,
beceriksiz, kısacası "allah belanızı versin" demiştir.
şimdi sana sorarım esra bacım. acaba seni izleyen insanlara ve sana ne demeli? seni izlerken ellerinde fasulye,
bakla ayıklarken donup kalan teyzelere yazık değil mi? onları bu hale getiren sen değil misin?
seni izleyeceğim derken evden çıkmayan, çıksa bile "ocakta yemeğim var" bahanesi ile eve "hüseyin bolt" gibi giden yengelere ne demeli? senin programına katılıp, evlendikten sonra makina çalışmayınca, aşırı afrodizyaktan ölen insanlara ne demeli?
sözüm size televizyon elemanları. siz bize laf söylemeden önce kendinizi banttan yayında izleyin. reji olmasa değil konuşmak,
kamera karşısına çıkamayacak sizler, bu toplumun kanayan yaralarısınız. ben sizin çıktığınız tüm kanalları televizyondan sildim.
evimde izleyen olduğu için değil. kanalları gezerken bile sesinize dayanamadığım için. *
tahammülsüz kadın. yarışmacı kızlardan biri istemediği erkekleri anlatırken ''sinoplu da istemiyorum, kürt de istemiyorum'' diyor. esra hanım da buna çok kızıyor. bahsi geçen kız bir daha kürt deyince de esra hanım çıldırıyor ve kızı kovuyor.
esracım, arızalı olan sensin. senin bilinçaltında ''kürt'' kelimesi aşağılayıcı bir tabir olarak yer aldığı için, o kız kürt deyince irkiliyorsun. çünkü senin beyninin içinde kürtlerle ilgili hoş olmayan şeyler var. o kız ''fransız koca istemiyorum'' deseydi, sen o kızı alkışlardın, haklısın derdin. nerede fikir özgürlüğü? sen popülist davran, alkışları kap, paraları cukkala...
Kocasının rahmetli Kürt idris'in oğlu lakabıyla bilinmesinden, dolayısıyla kürt olmasından dolayı birileri Kürt istemiyorum dedikçe ben para uğruna nerede yanlış yaptım diye tersi dönen eğlenceli sunucu.
Çok büyük işler başardığını düşünen gündüz kuşağı çöpçatan programı sunucusudur. Eskiden hamamda yapılan kız bakma durumunu televizyona uyarlamıştır. daha önceden de yapılmakta olan bir halttı bu elbette. Ancak bazı koyun ev kadınları o kadar benimsedi o kadar sevdi ki bu fonksiyonsuz hanımı, o da yükseliverdi. "ay vallahi esra erol'a çıkıcam koca bulmaya"diyen kadınlar var etrafımızda artık. kadın bir nevi selpak, orkid, vileda olmuş halkın gözünde. "peçete" demiyoruz "selpak" diyoruz, "yerleri paspasla" demiyoruz "yerleri viledala" diyoruz, "çöpçatan" demiyoruz "esra erol" diyoruz. kadın markalaşmış a dostlar karalamayın. çekemeyenler iftira atmaya devam etsin. Esra erol hepimizi evlendirecek. sonra en az üç çocuk yapıp 700 lira maaşla geçinip gideceğiz gül gibi. Evlendir bacım sen bakma onlara.
biri gelen talibini reddettiği zaman neden ağladığını anlayabilmiş değilim. hayır kadın ya da adam beğenmemiş işte neden ağlayıp ısrar ediyorsunki, birde neredeyse her program ağlıyor, artık ağlamasıda rayting getirmiyordur.
bu kadın bu ahlak bekçiliği görevini kimden alıyor anlamıyorum.sözde "ahlaklı" bir şekilde program yapıyor ama toplumun ahlak yapısını çökerten biri olduğunun farkında değil.bence.
