internet ve bilgisayar, çocukken bu ikili bizim için büyük bir muammaydı bozulur diye klavyenin sağ orta tarafındaki ınset, home türü tuşlara basmaya bile götümüz yemiyordu biz bu ikiliyi öğrenmedik keşfettik bu sebeptende son derece eğlenceliydi başlarda şimdi bakıyorumda ikiside bok gibi şeylermiş amk.
half life. nitekim artık büyüdük. hayatın cilvesi yedi bitirdi bizleri. artık saatine 250 bin lira verdiğimiz çocukluğumuzun internet cafeleri bile tat vermez oldu.
bir mekanda oturmaya gidilse dahi, "dur bi foursquare'de check-in yapayım" güzel bi an yakalansa "aaa, instagram'da paylaşmam lazım", ya da trendtopic'ler eksik olmaz. herkes telefona kilitlenmiş durumda artık. eskisi gibi değil. sohbet yok, muhabbet yok.
Özlemektir. artık özlemeyi eskisi kadar sevemiyorum. hatta bir çok şeyden eskisi gibi tat alamıyorum. ne bileyim sözlük çok istediğim naçizene hayallerim bile eskisi kadar tat vermiyor. bir şeyler yordu beni sözlük bir şeyler yordu. ait olduğum yeri bile seçemiyorum. koşulsuz şartsız karşılık beklemeden seven şu kalbimi tanıyamıyorum be sözlük. sanki gönlüm tarihi geçmiş bir gazete gibi. ne olacaksa olsun be sözlük şu hayatta her şey olacağına varacaksa varsın. bana sorulmasın hiçbir şey. ben olacağı değiştirecek gücü yitirdim. olmayacak şeyleri beklemekten de yoruldum.