(bkz: atı alan üsküdarı geçmiş)
kısacası görüldüğünde pek bir reaksiyon gösterilmez ve aksine gülünür. çünkü boştur sizin için. içten kızmak değil ama gülmek güzel. sağ yanağınızın yukarı doğru kasıp ve alttan alttan bakmanız yeterlidir. yeterde ben denedim çünkü.*
keşke kafamı sağa çevirmeseydim.
aslında bekliyordum bu karşılaşmayı, son günlerde içimde beliren huzursuzluğu sınavlara yorsamda bir şey yüreğimi sürekli kemirmekteydi. ve olan oldu, ben bugün o'nu gördüm. elinde kıymetlisi birtanecik sevgilisi "camel" sigarası vardı, çok fazla kilo almış sağlıksız gözüküyordu. yüzünün rengi attı beni görünce biliyorum istemez çünkü insan unuttuklarını tekrardan hatırlamak. ben yüzümü saklayıp koşa koşa ondan kaçarken, gözlerim beni utandırdı yine ağlayıverdim oracıkta...ayrılırken bir söz vermiştim, saçlarımı kestirmeyeceğim diye hiç kestirmedim saçlarımı farketti mi bilmiyorum ama sözümü tuttum ben!
ve ertesi günün öğlen saatlerine kadar çılgınca vuruşmak, tüm poziyonlardan 2'şer kez geçmek. Öğleden sonra ise normal hayatlarımızın sakin koylarına demir atarak, hiç birşey olmamış gibi davranmaya çalışarak yaşamaya devam etmek.
bügün karşılaştım cokta eski olmayan bir sevgiliye. yanındaki kanımca kocasıydı aynı arabaya rast geldik nedense içimde hic bir kıpırdama olmadı.oysaki bir aralar onun icin ölurum diyordum. ama durum onun icin farklıydı uzun uzun suzdu sanki gecmişe dalar gibi oldu.ah keşke eski sevgili yerini şimdikisine kaptırmasydın.3 sene yedik senle şimdikisiyle 6 ay sanki altı asırdır onun kölesi gibiyim.
fena paniğe sokar adamı, selam versem mi vermesem mi , yüzüne biraz daha baksam o selam verir mi ki, o kadar yaşanmışlık var konuşsak mı, o konuşsun gelsin de, yok yok konuşmasın elim ayağma dolaşır, hemen uzaklaşmalıyım bence burdan, off gidip sarılmak da istemiyo değil insan, yapmaa bakmaa uzaklaşşş.. gibi onlarca duyguyu 2 saniyeye sığdırıverirsin o an. sonrasında günler süren karışıklık ve yığınla soru işaretleri.
eğitim hayatıma tekrar başlamam dolayısıyla zuhur edecek olan hadise..öğrendiğimde birden tebessüm ettiğimi fark ettim. aradan 5 ay geçmiş olması ve onu görmemem hiç bir şeyi değiştirmedi mi bunu yaklaşık 2 ay sonra anlayacağım. şu an sakinim ama bu beni nasıl etkileyecek, kaldırabilecek miyim bilmiyorum..ama onu görecek olmama daha uzun bir zaman olmasına rağmen yüzümü tebessüm, kalbimi naiflik kaplıyor. hala deli gibi seviyorum..öfke yok içimde, bu geçen süre zarfında hep gitti. tamamen nötrum ona karşı. fakat beni kötü etkilerse bu durum dersi bırakmak zorunda kalabilirim. şimdiden bunları düşünmeye başladım. aşk..nasıl fena bir duygu..nasıl çaresiz ve eksik hissettirip, aynı zamanda da bir o kadar mutlu edebiliyor..
Maziyle burun buruna gelmektir.Gözyaşı ve gülümseme paradoksu yaratır.
O terketmiş yada siz ayrılmışsınız hiç farketmez. Heleki ayrılık olayı daha sene-i devriyesini tamamlamamışsa dahada beterdir. Yokluğunda yapılan tüm planlar an itibariyel uçar gider.
Son derece mutlu görünüp gülümseyip iç gıdıklayıcı şekilde sevgilim dercesine "merhaba" dersiniz.
-ki ben mutluyum imajınız sağlam olsun.Arada bir telefona bakılır-ki mesaj bekliyorum ve hatta cok yogunum kısa kes imajı verilsin.En hayat dolu bakışlar fırlatılır, doğaya gülücükler saçılır o an. O halde sizi görünce gözlerine üzüntü oturur. Bir ışık arar gözlerinizde ama bulamaz.Sizin içiniz yanar yanar yanar heleki çok sevmişseniz daha çok yanar Ama yinede o an dünyaya bedeldir!!!
(bkz: Sen bana çektirdin Allah'ta sana çektirsin)
benim için zamanında çok önemli olan eski sevgiliyse , yıllar sonra karşılaşıp sohbet etmek istemekten doğal ne var ki.yıllar sonra nerde olduğu ve ne yaptığı merak konusudur hep...
sevgilinin giderken sizde bıraktığı tahribatla vereceği acı orantılıdır. enkazın altından çıkmışsınızdır onun üzerine kat dikiyorsunuzdur ancak onu görünce tüm her şey yerle birdir artık. hele onu yeni sevgilisiyle görmek acıyı da yıkıntıyı da katmerli yapar. canınız yanar enkaz altında uzun zaman sonra tekrar kalmak yine koyar insana ve ölmek istersiniz.
lisede 4 sene geberircesine aşık olup, bi o kadar da yüzüne karşı aşık değilmişcesine davranmamdan ve kimi acı gerçeklerden ötürü çıkmasını becerememiş, lakin 4 sene sonunda 10 günlük sevgili hayatı yaşamış becerememiş insanlar olaraktan, üzerinden de yine bi 3 sene geçtikten sonra karşılaşıp medeni insanlar gibi konuşunca erkek milleti tarafından yaran muhabbetlere geçilebiliyor.
...
e: göz önünde büyüdükçe anlamıyorduk ama araya zaman girince kavram değişebiliyor. vay be. kızım bu kadardın, şimdi bu kadar olmuşsun. (el kol hareketi görselliği yarar, böyle vücut ifadeli neyin)
k: ohhaahaahaah höhmhöm. kusra bakma ya. geç kalıyorum da.
e: ya bak biliyosun, bi işin düşer hiç çekinme. hep arayabilirsin.
k: (sırıtış) oldu, iyi günleer.
medeni olmak iyidir, güzeldir, eğlendirir. tabii aradaki tüm duyguların bitmiş olması bu eğlencenin yaşanmasına baş etmendir. adı üstünde, eski.
her hafta yaşadığım ve onu unutmama engel olan, o başkasıyla çıkarken benim onu hala dediler gibi sevmemi sağlayan, gidip konuşmak istediğim fakat bir türlü cesaretimi toplayamadıgım durumdur.
iç ses : haydaa bu nerden çıktı şimdi!
dış ses: ....
iç ses: bakmamış gibi yapıyor şerefsiz.
dış ses: .....
iç ses: senin ben a...!#$½
dış ses:.........
iki şekilde ele alınmalıdır.eğer eski sevgili unutulduysa ve artık sevilmiyorsa yanından öylece çekip gidilebilir ama unutulmadıysa eger ve hala çok seviliyorsa can acıtır.bakakalınır öyle boğazda bişey düğümlenir yutkunamaz insan.eski yasanan güzel günler gelir akla.sonra toparlanır bırden düşünceler ve bir buruklukla geçip gidilir.
hem bir o kadar istenilen hem de bir o kadar istenmeyen durumdur. kişiyi anında mazbutlaştıracak olaydır. ilk önce bir bakışma sahnesi olur 3 bilemedin 5 saniye kadar. sonra ürkek bir ceylan gibi çekingen ve ufak bir baş selamı verilmesi muhtemeldir. ortada buluşmak üzere yavaş adımlarla yürüme safhasına geçilmiştir artık. bizim eski çiftler, sanki aralarında daha önce hiçbir şey yaşanmamış gibi, sanki arada bir görüşen iki arkadaş gibi birbirlerine 'aa napıyorsun ya? hiç göreşemiyoruz artık. neler yapıosun? nerlerdesin?' gibisinden içinde buram buram yalan kokan cümlecikler kurma hevesi içinde birbirlerinin yanlarına gelmişlerdir artık. iki tarafta, karşındakine senden sonra hayatıma devam ettim ve gayet mutluyum havasını vermek için ellerinden geleni ardına koymama cabası içine girmiştir bu evrede. artık yapmacık olan dialoglar bitmiştir ve veda vakti gelmiştir. demode olan çiftimiz yine aynı ürkeklikte ama belli etmeme cabası içinde belki bu sefer el sıkışarak ve olaya ironi katmak için 'hoşca kal' diyerek arkalarına bakmadan ama aklı orda kalarak ve muhtemelen 5 dk. kadar düşünmelerine neden olacak bu karşılaşma noktasından uzaklaşmaktadırlar.
Eski sevgiliyle ayrıldıktan sonra şapşallar gibi "ama... amaaaa..." vs. gibi cümleler kuruyorsanız, kendinizi atmanızı rica ediyorum. Bırakın, ayrılmak isteyen zaten ayrılır, çeker gider. O sizi düşünmüyorsa sizde onu düşünmeyeceksiniz. "Ama rserit, düşünme diyorsun da aklımdan çıkmıyor ki?" deme. Eğer seni sevseydi seni terk etmezdi. Hepsi bu. Zaten belirli bir süre sonra alışacaksın, farklı bir hayatın olacak.
Ayrıldıktan sonra "yalnız kaldım" falan demeyin. Yalnızlık yalnızca Allah'a mahsustur. Sen yalnız kaldığını zannedersin ancak o sana şah damarından bile daha yakındır. E onu fark edemiyorsan, gidip de eski sevgiliyle karşılaşmandan ne ifade edecek?
Şayet karşılaştığınızı düşünürsek, normal yolda nasıl yürürken rahatsanız, öyle yürüyün. Olduğunuz gibi davranırsanız, kimin kaybettiğini anlarsınız. Ha, oldu ki size laf etti, "merhaba, merhaba" bitti. Yüz vermemeniz dileğiyle.
başımdan bugun gecen hadise. düşünülenin aksine sanıldığı kadar acı vermez bazen. ha sevgilisiyle görmüşün ha arkadaşıyla.. neticede şu an hayatınızda olmayan biridir ve o birinin kimle olup ne yaptığı nasıl yaşadığı önemsizdir,önemsiz olmalıdır.