1-derse verin kendinizi deli gibi çalışın.
2-dışarı atın kendinizi deli gibi gezin.
3-eve kız atın deli gibi sevişin.
4-her cumartesi deli gibi için, ama onu aramayın.
5-bütün fotoğrafları ve onu hatırlatan şarkıları deli gibi silin. Hatta format attırın mümkünse...
6-yeni sevgili yapın(%100 çalışıyor, ben denedim.)
7-bunalım takılırsanız hiçbir şey yolunda gitmez her şey de bir hayır vardır diye bakın mesela siz ayrıldınız ama at gibi bi karı bulacak/ taş gibi kaslı yakışıklı bulacak olabilirsiniz.(fake la bu)
unutamıyorsan çabalama derim. çabalarsa daha çok batıyor zat-ı insan. bataklıkta isen çırpınmayacaksın, çırpınırsan daha çok batarsın. hoş gene de hastalığın şiddetine bağlıdır, onunla yaşamayı öğrenmelisin. olumlu yönü ise bağışıklık sisteminin taktik ve teknik bilgisi ugrade edilmiştir. yürü be kim tutar seni.
bu entryyi sevip de sevilmeyenler için yazıyorum sözlük.
sallıyorum; sevgilinizin adı ayşe mi? fadime mi? berkecan mı mahmut mu? alfabeden a,y,ş ve e harflerini; m,a,h,u ve t harflerini çıkarırsınız. sevgiliniz eskişehir'de mi? eskişehir diye bir şehir yokmuş gibi davranırsınız. onu düşünmemek için kafanızı başka şeylere verirsiniz, geceleyin kafanızı yastığa koyduğunuzda duygularınız mantığınızın önüne geçer, bir sağa yuvarlanırsınız, bir sola. hüzüntüye kapılırsınız. siz onu düşünürken; onun sizi hiç düşünmediğini düşünürsünüz. aslında, o sizi daha önce de hiç düşünmemiştir. gerçekten sevip de sevilmediyseniz.
eski sevgiliyi unutmanın tek bir yolu vardır bre dostlarım; eski sevgilinizin gerçekten "eski" olduğuna kendinizi inandırmanızdır bu. ümit etmemek, ya dönerse diye düşünmemek lazım gelir. düşünmemek elde mi? sizin ki platonik aşktır. aslında platonik aşk da ikiye ayrılır, sevdiğinizi söyleyememek ve terk edilmek.
ne demiş şair? şiir yazarsan aşık olursun, yazmazsan şair. bunu da bir şair demiş işte.
bu son cümleyi de paragrafın akışını bozmak için yazdım. sol frame öyle bir şeydir ki; sizin duygularınıza hitap edebilir, terk edildiyseniz "eski sevgili" başlıkları çoğalır, sevgiliniz olduysa "aldatma" başlıkları falan. bu yazıyı da dert çekenler için yazdım biraz, diğerlerinin de pek umurunda değil zaten bu biraz uzun yazı.
dediğim o ki; eski sevgili unutmanın yolu; bazen hüptrik yemektir bazen çorabınızın yırtılmasıdır. küçük şeylerden mutlu olabildiğimiz gibi, küçük şeylerden de kendimize bir çıkış yolu bulabilmeliyiz. herkes kendisinin doktorudur. ne benim yazdıklarım, ne annenizin sizin gözlerinizi silerek verdiği nasihatler ne de paralar verdiğiniz psikologlar sizin derdinizi anlayamaz. tek çözüm yine kendinizsinizdir. kendinize iyi bakın. aynaya değil, kendinize.
unutma iyisiyle kötüsüyle her şeyini hatırla. ben eskileri unutma taraftarı değilim. unutlmaz zaten. güzel geçen günler de yenen kazıklar da. unutulacak olsa bile unutulmamalı ki. hadi oldu bir araya geldiniz. neden ayrılmışsanız aynı sorunlar tekrar ortaya çıkacaktır. o yüzden unutmayacaksın. güzel günlerini yaşadıklarını unutma. neden unutasın ki hayatın kendisi bu. elinde bir kadehle onunla yaşadığın güzel günlerini düşün ve yüzünde bir gülümseme olsun. ne günlerdi be keşke yine beraber olsak onunla diye bir düşünceye girmemen yeterli.
-yoğun bir hayatınız olsun onu düşünmeye zamanınız olmasın.
-çivi çiviyi söker. başka birinden hoşlanmaya çalışın.
-hiç sevmeseniz de hareketli şarkılar dinleyin. eskiden dinlediklerini bırakın.
-mümkün oldugunca muhatap olmamaya çalışın.
-anısı olan şeyler varsa acilen uzaklaştırın.
-en önemli maddelerden biri unutmayın ki insanoğlu kokuya karşı çok duyarlıdır ve kokuları asla unutmaz. onun parfümünden kullanan birileri varsa onlardan da bir süreliğine uzak durmakta fayda vardır.