öncelikle baktım faşist hakaret sayılmıyormuş birtanem o yüzden sana faşist diyebilirim.
tanım:eski sevgilinin davranışlarının adı konsa ortaya çıkabilecek başlık.
eski sevgili faşisttin
hasta olsam ölsem umursamadın, ekmek arası yemek gibi önemli bahanelerin vardı. peh!
yarım saat erken kalkamazdın benim için.
ağlasam susar, sussam konuş der konuşsam sustururdun.
espri yapsam suratını asardın. sahi bir insan espriyi beğenmedi diye arkasına bakmadan kaçar mı?
o bu değil de
bana git dedin rahat bırak dedin
burada dur işte burada dur.
ben çocukluktan itibaren dışlandım. yok o maça girmesin yok o gelmesin(sanki kendisi amerikan başkanı seçiyor beni)
büyüdüm aslında bu dışlayanların o kadar da 'tanrı' olmadığını öğrendim
onlar da hataya yapıyor. saçmalıyor, gerzekleşebiliyordu.
takmadım da umursamadım da. hatta onları uzaktan izleyip içten içe ya da samimi dostlarla dalga geçmekten büyük haz aldım/alacağım
bunu atlattık da
biliyor musun hala git, rahat bırak sözleri kanatmaz içimi, paramparça eder.
ve sen bana git dedin unut dedin,
gittim
ben gittim sana gelecekler de şunlar
aldatacaklar gelecek, gözünün içine baka baka aldatacaklar.
asla gelmeyecek yolcular belirecek kafanda kavurucu çölün ortasında su bekler gibi bekleyeceksin. gelmeyecek
sığlar gelecek faşist sevgilim. seninle ders kredisi dışında konu bulamayacaklar konuşmak için
cem yılmaz esprilerinin tekrarını dinleyeceksin
korkaklar gelecek benim minik faşistim kendi olmaktan korkan senin istediğinin dışına çıkamayan korkaklar.
ben gidiyorum,
bu yazıyı oku ya da okuma umrumda değil, senden olumlu bir şeyler beklemek obamanın kolbastı dansı yapması kadar zor(kızsana hadi faşistim dadaist davrandım diye)
ha bu arada, bu yazıyı okuyamazsın faşistim. sen zora gelemez iki satırlık 'face şiir' lerinden öteye gidemezsin.
yine de selamlar sana
imza:
yalnızlığın kuytu bir köşesine atmaya çalıştığın ama inadına gülümseyen dirayetli adam.