nedense şehirinide insanlarınıda sevmem. hatta kış olimpiyatlarında ordaydım yabancı bir sporcuyu taytıyla dışarı çıktı diye pataklamışlar. bu nedir allah aşkına?
mahallebaşı semtinde yaşayan kanı bozuklar nedeniyle son zamanlarda huzuru bozulan şehirdir. o küçücük meydanlarında bulunan ziraat bankası ve ptt şubesini yakanlar keşke caddeye çıkabilecek özgüvene sahip olsalar.
Yüksek sesle konuşan amcaları, bulutlarla kolkola yaşayan dagları, serin yaylaları , 9 ay yağan karı, halayları , şelaleleri, soğuk memleketin sıcak insanları ile dogunun parisidir kendisi, gitmesemde görmesemde memleketimdir...
doğunun birçok ilini gördüğümden dolayı rahatça söyleyebiliyorum ki, doğunun parisi değildir.
ancak yazları güzel şirin bir şehirdir. yolunuz düşerse cağ kebabı yemeden dönmeyin.
2011 yılı Ağustos ayında ziyaret ettiğim en mükemmel şehirlerden. Sokakları tertemiz insanları sıcacık hele o 7-8 çeşit çorba satan küçük köşede ki çorbacı yok mu
Taş fırın ekmeği ile nede güzel gitmişti. ileride tekrar görmek istediğim nadir şehirlerden.
Halkı; Kürt, Ermeni ve kafkas halkı kanı taşırlar ama türkçüdürler. Cahil ve gerici olanları da vardır ama kafkas kanı birçoğunu güzel ve zeki yapmıştır.
Erzurum, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık yirmi yedinci şehri. 2013 itibarıyla 766.729 nüfusa sahiptir. Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki en büyük ildir. Denizden yüksekliği yaklaşık 2000 m. olan Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri yerleşim yeridir. Şehir, tarihi eserleri ve kış sporları tesisleriyle de tanınır.
Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık yirmi yedinci şehri. 2013 itibarıyla 766.729 nüfusa sahiptir. Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki en büyük ildir. Denizden yüksekliği yaklaşık 2000 m. olan Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri yerleşim yeridir. Şehir, tarihi eserleri ve kış sporları tesisleriyle de tanınır.
aslen rum toprağı, diyarı anlamına gelir. tabi o rum toprağı demek yunan toprağı demek değil. rum, daha doğrusu rûm, anadolu'daki bizans topraklarını tanımlıyordu ve anadoluda'ya giren türklerin karşılaştığı ilk büyük şehir bura olduğundan bu ismi aldı.
öğrencinin bol olduğu ama neden geldikleri merak edilen şehrimizdir. vatandaşları arabalarını karşıdan karşıya geçen yayaların üzerine sürmesiyle meşhurdur.
universite olmasaydi buranin halm
ki bile burda kalmayip saga sola goc ederdi yuksek ihtimal.
universitenin bu kadar buyuk bir nimet oldugununfarkinda olan erzurum esnafi ve halki ogrencilere nasil en iyi sekilde gecirebilirimin telasinda.
sive konusunda da bu kadar kaba bi sive hayatimda bu zamana kadar ne duydum ne isittim.
ilk defa buraya geldigimde kendimi farkli bir ulkede hissettim.
Dogunun parisi derler ama pekte oyle degil. sol goruse munasip bir yerden geliyorsaniz kacin. her yer cemaat her yer yobaz insanlarla dolu. arada bir cikar guzideleri onlarda merkezdendir.
Dış görünüş olarak çok değişmiş olsa da insanları olarak hala 6 sene önce bıraktığım yerde olan şehirdir. Piercing yüzünden laf atan iki kekoya dönüp atar yaptığınız zaman sesleri kesilir. Şehirdeki öğrencileri istedikleri şekle sokan sözde delikanlılar karşılarında kendi dillerinden anlayan birilerini gördükleri zaman kuyruklarını sıkıştırıp abi ayağı çekerler aklınızda bulunsun.
Edit: bahsettiğim gibi eğer sert bir şekilde durursanız torbacısı dahil hepsi korkar sizden. Yeter ki onlardan korkmadığınızı hissettirin. Piercingle torbacıya girer, iyi mal alır çıkarsınız. Tek biri de bir şey yapamaz.