Bir erzumluya, özellikle hava kirliliğinin erzurum'un önemli bir sorunu olduğu belirtilmiş ancak erzurumlu kabul etmemiştir. daha da kötüsü erzurum'daki üniversiteye ulaşım konusunda herkesin bildiği rezaleti de kabul etmemişti. en önemli mesele de erzurum'daki vurdumduymazlığın tezahürü.
Hastahaneye gitmeye çalışan kadınlar, yaşlılar, dersine yetişmeye çalışan kız öğrenciler çoğu zaman erkeklerle yanyana sıkışık vaziyette giderken benim namus duygum ve vicdanım feryat etmiş, vatandaşa ve öğrenciye çektirilen bu çile nedeniyle tartışma ve hatta kavgalarım olmuştu. bu ulaşım sorunuyla ilgili birkaç protesto düzenlenmiş, belediye başkanlığına sayısız dilekçe gönderilmişti. ama gelin görün ki erzurum'lunun bunlardan 'haberi yok'. bu pişkinlik eleştirilir güzel kardeşim hiç kusura bakma.
Edişın: bu meseleyi konuştuğumuz erzurumlunun nick altına bunları yazmıştım, karı resmen delirdi. Özel mesajdan bir çemkiriyor düşman başına. Kardeş bunlar yalan mı diyorum laf yok. Ne yaptı ne etti nick altına yazdıklarımı sildirdi. Söylemiştim zaten silecektim çünkü onun beyin ölümü gerçekleşmiş, ne desen boş. Halkın çektikleri önemli değil, insanlar dolmuş tekerleri altında ezilmiş önemli değil, kışın palandöken'den erzurum'a bakarken şehrin üstüne çökmüş simsiyah kirli havayı soluyan yüz bin kişi önemli değil. Tek önemli olan o acınası, o beş para etmez egoları. Tüm dünya yansın ama kimse onları eleştirmesin önemli olan bu. işte bu entelektüel anlamda da, insani anlamda da bomboş şahıslar kelimenin tam manasıyla et ve kemik israfı.
en çok hacı hocanın olupta üçkağıdın had safhaya çıktığı, oruç tutmadığı için birine linç girişimine tüm kalbiyle destek veren yobazların dolu olduğu, iyisininde mükemmelin üstünde mert, delikanlı, adam gibi olduğu fakat hiç görmediğim memleketim.
an itibariyle penguen soğukları tarafından sarılmış şehir. Hava 9 derece falan.Şimdiden bu kadar soğuksun, kim bilir ocak ayında nasıl olursun erzurum. Neyse seviyorum seni her şeye rağmen.
apartman önlerindeki bahçelerde namus bekçisi kadınlar vardır. apartmana giren çıkan bu kadınlardan sorulur. hele o apartmanda öğrenci varsa vay geldi o öğrencilerin haline... akşama kadar oturup milletin dedikodusunu yaparlar.