sadece akp değil her hükümetin yalakası olabilecek kıvrak bir insandır.o yarışmada jüride ne diyebilir ki diye baktım tavrını yine ortaya koyarak hiç bir sözünün arkasında durmayıp yuvarladı durdu.
ajda pekkan'ın, sertab erener'in juri üyesi olduğu yarışma programında ertuğrul özkök'te juridir ve bir kız çocuğundan kürtçe şarkı söylemesi istenir sesinin tınısını rahat alabileceğini düşünülerekten ve ertuğrul özkök araya girer kız şarkısını bitirdikten sonra;
*işte neden insanın kendi anadilinde şarkı söyleyebilmesi, konuşabilmesi önemlidir?. işte bu yüzden.(duygularını, düşüncelerini rahat ifade etmesinden bahseder)
juri üyelerindeki bir diğer beyfendi ertuğrul özkök'a dönerek
+asıl ana dili türkçedir?..
eö: yok, yok öyle değil o başka birşey.. (saçmalar)
ve ertuğrul özkök bu lafa dayanamayarak üstelemez ve muhabbet sonlanır.
kısacası; ne dediğini bilmeyen kişidir. mesnetsiz açıklamalarla insanların kafasını kurcaklamayı çok sever.
ne şiş yansın ne kebap gazetecisidir.
bir şey söylermiş gibi yapar ama yazısının sonunda bir bakarsınız ki elde var sıfır. hiçbir şey söylememiş.
önce akp'yi över, sonra yerer, sonra yine över.
aynı yazı içinde.
önce chp'yi eleştirir, sonra "ama öte yandan" kalıbı içerisinde över.
yazıları kendi içinde emniyet sübabına sahiptir. biri bir şey diyecek olsa, "ama bak yazının başında da övdüm" diyebilecektir.
yazının sonunda bir bakarsınız ki, eksiler artıları götürmüş, elde var sıfır, yazı aslında hiç bir şey anlatmamış.
üstelik özkök bunu yaparken "olaylara farklı yönden bakabiliyorum, eleştirirken olumlu yönlerin de hakkını verebiliyorum, komplekssizce" klişesi altında yapar. kendine de hak verebilmektedir.
bu da yazıyı daha da önemsizleştirir aslında. çünkü yazının bilinçlice bu şekilde daha baştan planlandığını anlarsınız.
marjinalliğin kulağına suyu kaçırdığı şu günlere kadar okumaktan keyif aldığım bi' köşe yazarı idi kendisi. hani; Neredeyse tamamı kızın memesinden oluşan fotoğrafa "Hmm, arkadaki tablo çok güzelmiş..." yazıp detaydan ekmek yemeye çalışan abazanlar var ya, aynen onlara dönüştü lan bu herif. fikrine katıldığım zamanlar olmuyor değil, o vakit "ne güzel söylemiş" demekte de beis görmem. lakin, son zamanlarda allayıp pullayıp önümüze servis ettiği şu yazılara bakıyorum ve anlamaya çalışıyorum. biz aynı gezegende mi yaşıyoruz? nereden geliyor bu rahatlık? kabul ediyoruz entelektüel bi' insansın ama 50 kuruş verip gazeteni okuyan kitle öyle hafta sonu viyana'ya şarap içmeye falan gitmiyor, yanlış olmasın gözüm!
döne döne bir hal oldun arkadaş. inandırıcılık katsayın bu kadar düşük olmasa, seni daha önceden tanımıyor olsak inanacağız yazdıklarının gerçek düşüncelerin olacağına.
bir de şu "türkiye'nin 11 eylülü" manşeti için helalleşmesini bekliyorum. gerçi ahmet kaya ona hakkını helal etmeden öldü, ben de ülkemin çalınan yılları için bana düşen hakkımı helal etmeyeceğim ama kendisinin içimize ektiği fitne tohumlarını ayıklamak mümkün olmasa da en azından itiraf etmesini isterim.
insanların fiziki görünüşleriyle ilgili fikir beyan etmek ayıptır,şık değildir,her şeyden önemlisi itikadımca günahtır. gelgelelim ertuğrul özkök için fiziksel özellik kişilerin değerlendirilmeleri açısından son derece önemli bir kriter olduğundan kendimi ilk ve son kez serbest bırakarak diyorum ki, ertuğrul özkök son derece çirkin bir insandır. sanırım,bütün gel gitlerinin,makbul olmayan tüm davranışlarının kökeninde bu aşılamaz kompleksi yatmaktadır. herhangi bir insanken hayal edemeyeceği para ve güce kavuştu, uğruna her insani değeri terk ettiği lüks ve debdebenin içine daldı,yok,yok, o kompleksinin bozkırını geride bırakamadı. hem içi,hem dışı güzel olmayanlardandır ertuğrul özkök,o sadece birisine,hem de yanlış olanına hayıflansa da.
gündem yok lan gündem yaratsam. mesela gitsem kendimi hacı hocaya siktirsem. yok yok fazla olur. en iyisi gideyim soldan birilerininkini ağzıma alayım.. ıhh çok uçuk. yahu en iyisi hazır Paris'e de gelmişken, Ahmet Kaya'nın mezarını ziyaret edeyim. ohhh çıktı pazar yazısı. düşüncesiyle bu pazar yazısını kotarmış gazeteci müsveddesi. **
ahmet kaya'nın mezarını ziyaret edip özür dilemiş adamdır. şahsen, ne samimiyetine inanıyorum ne de onun o dönemde yaptıklarını affedebiliyorum. yemezler ertuğrulcum.
"kabe ve harem bölgesini gayri müslimlere açma zamanı gelmedi mi?" diye hayıflanmış olan dönemin ali kemal'i. bilmez ki orayı gayri müslimlere yasaklayan bizzat hz. allah c.c.'dür. avanak apti bunun yanında alim-i kübra kalır.
Genel yayın yönetmenliğinden ayrıldığından beridir, emekli adamların bahçe işleri ile uğraşması gibi değisik değişik konulara yönelmış ve hâla yöneliyor. En son bi bayanın sütyeninden bahsediyodu...
--spoiler--
29.Mayıs.2011, Pazar Sutyen numarasını bile biliyorum;
28.Mayıs.2011, Cumartesi Vay canına neler oluyormuş;
27.Mayıs.2011, Cuma Şuraya yazın bunlar olacak
26.Mayıs.2011, Perşembe O sabah 2806 no'lu süitte neler oldu
25.Mayıs.2011, Çarşamba Kimle konuşsam öyle diyor
24.Mayıs.2011, Salı Futbolcularla birlikte ben de havalara sıçradım
23.Mayıs.2011, Pazartesi Kader maçının son 24 saati
22.Mayıs.2011, Pazar Kaç yaşına dönmek isterdiniz
21.Mayıs.2011, Cumartesi Boynuzluyum ama memnunum
20.Mayıs.2011, Cuma Şanlıurfa'daki esnaf arkadaş, size yazıyorum
19.Mayıs.2011, Perşembe Ağlatan, düşündüren sevindiren, umutlandıran
18.Mayıs.2011, Çarşamba Dikilmiş Ağız
17.Mayıs.2011, Salı Bir siyaset cahilinin seçim tahmini
15.Mayıs.2011, Pazar Bu tabloda katil kim
14.Mayıs.2011, Cumartesi Barajın altına inerse yuh olsun
13.Mayıs.2011, Cuma MiT’ten özür diliyorum
12.Mayıs.2011, Perşembe Muhafazakârlık matah bir şey mi
11.Mayıs.2011, Çarşamba ‘Sakin güç’ dönüyor mu?
10.Mayıs.2011, Salı Bir hanutçunun itirafları
08.Mayıs.2011, Pazar Filozoftur ama delikanlı adamdır ha!
07.Mayıs.2011, Cumartesi Karşıdaki cam evden taş
06.Mayıs.2011, Cuma Keçi inadıyla aynı şeyi söylüyorum
05.Mayıs.2011, Perşembe Okaliptüs istihbaratı ne işe yarar
04.Mayıs.2011, Çarşamba Biz kaç kişiyiz
03.Mayıs.2011, Salı Pazar rehaveti, Blue monday
01.Mayıs.2011, Pazar Olgun kadının altın çağı
''ERDOĞAN MUHTAR BiLE OLAMAZ'' demiştin, başbakan oldu.
- kurşuna yön veremeyince kendinide uzak diyarlardaki ''sütyen numarasını'' okumakta bulursun. afiyet olsun.
düşlediğine birşey diyemeyiz herkes istediğini hayal eder adı üstünde hayaldir ama bahsettiği şeylerde düşlenen bir ülke değil yeni ve ütopik bir dindir.
milletle bildiğin taşşak geçen, elinde kadeh ropörtaj yapan ve saçmalayan dallamanın teki.
Diyor ki Özgöt: "Mini etekle beş vakit namaz kılınacağını, başörtüsüyle içki içilebileceğini düşünen ve buna cüret edebilen kadınların ülkesini düşlüyorum!"
bugün kendisinden hiç beklenmeyen bir yazı kaleme almış ama onuda yazarken hala takıntılarının büyük kısmından vazgeçemediği çok belli oluyor. ilk yazısına bakınca durmuş yılmaza helal olsun böyle bir yazıya nasıl olurda tek bir söz dahi edilmez diyor insan http://www.ntvmsnbc.com/id/25203390/