Ad takıldı: Ayşe Arman'ı yaratıklandıran gepetto baba.
Cüneyt Özdemir'in Ertuğrul Özkök'ü ima ettiği satırları şöyle:
Kendisini yaratıklandıran Gepetto Babası da bir kaç sayfa ötesinde aynı düzeyde aynı seviyede cinsellik alemlerinde turladığı için kimse de itiraz edemedi.
Kaynak: http://www.medyamanyak.co...evis-ayse-soyun-ayse.html
artık bitmiş bir gazeteci figürü. tamam kendisi hala popüler, ancak artık tek manşetle gündem belirlediği günler çoook gerilerde kaldı, yazdıkları sıradan şeylere kimse ilgi göstermiyor. şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmış bir dönüyor hükümeti yalamaya çalışıyor beceriksizce, baktı olmadı tekrar dönüp hükümete çakıyor. abuk subuk konuşuyor, ilginç olabilmek adına değişik beyanatlarda bulunuyor...
şimdilerde bir kitap çıkarmış habire sağda solda görünerek onu tanıtıyor herhalde. önceki kitabını* hatırlayanınız var mı? böyle bir kitap yazdığını bile bilen pek kişi yoktur. aynı durum bunda olmasın diyor hazret herhalde ki döne döne promosyon turlarında. neymiş türkiyenin 7 büyük günahı varmış, çanakkale'nin adı troya olacakmış, nüfusumuzun %10 hıristiyanlaştırılacakmış, ayasofya ortodoks ibadetine açılacakmış falan filan gibi ipe sapa eziyet zırvalar.
hacı kabul et bittin sen artık. şu köşende hep belirttiğin "kaliteli yaşlanmak" değil bu yaptığın. tamam "that was a good life" ama böyle giderse "that was a good life until..." olacak. efendi gibi geç bakalım kulis arkasına da yetiştirmelerin boy göstersin acık da. istersen fazlo'yla birlikte japonya da ilginç bir seçenek olur diyecem, belki oranın meşhur gastesinin genel yayın yönetmeni ile kankalığın olabilir kai diekmann hesabı...
zurnanın zırt dediği yerdedir şu an. her an "göz altı kararı çıkacak göz altına alınacağım" korkusu sarmıştır kendisini. 28 şubat sürecinde yediği haltların hesabını verme zamanı gelmiştir.
etme bulma dünyası işte. 28 şubat sürecinde hayali haberlerle müslümanlara attığı iftiralardan dolayı aldığı ahlar tuttu galiba. iftiraya kurban gitmek üzeredir ki ispatlanırsa gazeteciliği bırakacağını söylemiştir. inşallah bırakır ve anavatanına yerleşir.
bu geceki aydın doğan olayından sonra muhtemelen fişi çekilecek yazardır. gerçi bunların işi belli olmaz aydın doğan savunuyor şimdilik ama bu geceki laflardan sonra ertuğrul özkök büyük zan altında kalmıştır.
türk gazeteceliğinin yüz karalarından sadece bir tanesi.
ahmet kaya'ya uygulanan linç kampanyasının bir numaralı aktörlerindendir. serdar ortaç'ın yaptığı basit goygoyculuğu herkes eleştirirken bu adamın medya gücünü kullanarak linç kampanyasını yönlendirmesini çoğu kimseler es geçmektedir. sanatçının linç edildiği gece hakkındaki ''orada bir tane çirkin adam vardı o da ahmet kaya'ydı.'' yorumu ne kadar kaliteli bir insan olduğu konusundaki en büyük kanıttır.
aradan on yılı aşkın süre geçtikten sonra da adamın mezarını ziyarete gitmiş adamın ölüsünden bile nemalanmıştır. böyle adamların gazeteci olması ve dahası ülkenin en çok satan gazetlerinden birinde yıllarca genel yayın yönetmenliği yapması gerçekten çok üzücüdür. kocaman bir yazık !