fatih terim'in milli takımı bırakması halinde onun yerine getirilmesi planlanan; başbakan ve cumhurbaşkanıyla kanka olduğu bilinen fetocu adam. ama efendi adamdır allah için.
Beşiktaşlı olmamama rağmen adamlığını her zaman takdir ettiğim, istifasından sonra "istifa edeceksen işte bu adam gibi edeceksin" düşüncesine kapıldığım, başarılı teknik adam. Kimse başarılı lafıma şaşırmasın Sinan'la Yıldırım futbolcuları getiriyor, hezimetler hocaya yıkılıyor.Dünyanın neresinde var bu düzen. Bu gidişle Demirören'in denemediği teknik direktör kalmayacak. Güle güle Ertuğrul Hoca, Beşiktaş taraftarı seni unutmaz.
türkiyede antrenör olarak çalışmanın efendilikle, güvenilirlikle, şovsuz, adam gibi adam olarak imkansız olduğunun ispatı eski futbolcudur.
Antrenörlük kurslarında mimik öğretilmedir. Türkiyede popüler bir antrenör olmak için bıyık sikmek gereklidir.
Samsunspordan geldiği beşiktaşta yıllardır başarılı, istikrarlı ve ahlaklı bir futbolculuk yaşantısının ardından çalıştırdığı kayserisporda teknik direktör olarak da başarısını ispatlamış bir insandır kendisi.
iyi bir beşiktaşlı olarak başına T.D olarak geçtiği takımından adeta "ayak oyunlarıyla" istifaya zorlanmıştır. Tüm beşiktaşlılar ve kamuoyu kimin ne olduğunu gayet iyi bilmektedir. Yolun açık olsun ertuğrul abi, ben galatasaraylıyım ama eminim birçok fenerbahçeli ve diğer takım taraftarlarınca sen herkes için "adam gibi adamsın"
Bir fenerbahçeli olarak sevdiğim ender beşiktaşlılardan biridir. Tigana ve tayfasına gösterilen kredi ona gösterilmemiştir. kendisi kendine yakısanı yapmıstır. helal olsundur.
Ertuğrul sağlam taaaa 8 yediğimiz maçtan sonra istifa etmeliydi.Sadece o değil tüpçü ve tüm taifesi de istifa etmeliydi. iş buralara kadar geldi. Ertuğrul Sağlam futbolcular üzerinde * etkisini kaybedince istifa etmek zorunda kaldı. Ertuğrul hoca nın gitmesine üzülmedim. Kendisi son derece başarısızdı. Üzüldüğüm yönetimin hala koltuklarında olması.
birçok maçtan sonra yönetim tarafından kiralanan kalemler tarafından acımasızca katledilen "adam" vasfına sahip kişidir.
birçok maçtan sonra kadro tercihleri ile ben de eleştirdim ama ertuğrul hoca asla ve asla kulüpten gidecek ilk kişi değildi, öncesinde yıldo vardı, yönetimi adındaki kumpanya vardı, sinan engin vardı! ertuğrul ilk defa yuhalandı ve kanına dokundu gitti, ya diğerleri, yüzsüzlüğün dibine vururcasına yerlerindeler ve hala erdemden bahsedebiliyorlar...
bu adamın gönderiliş tarzını hazmedip de bu sezonki özellikle inönü'deki tüm maçlarda yönetimi istifaya davet etmeyen beşiktaşlının bu kulübe aşkından da, kanından da, futbolseverliğinden de, sporseverliğinden de şüphe ederim.
güle güle ertuğrul hoca, erken geldin, erken gittin ama yine görüşeceğiz, bu şarkı burada bitmeyecek!
gitmeden iki gün önce herkesin kin kustuğu, giderken yaptığı konuşmayla ise, herkesin hata yaptığını ve sabredilmesi gerektiğini anlatan teknik adam. ulan nerdeydiniz metalist maçından sonra. yok gitsin, yok adam değil, yok futboldan anlamıyo...
herhangi bir başarısı olamasa da türk fotbolu'na kattığı futbolcular kayda değerdir. ha mahalle karıları gibi arkadan iş döndüren yönetim de öyle bakakalmıştır olaya.
yerli-yabancı antrenör ayrımcılığına açık bir örnek teşkil eden yerli teknik adamlardandır.
kendisi yerinde yabancı bir antrenör olsaydı bu kadar eleştiri ve tepki almazdı gibi.
"bu kadar inandırıcı olmayan söylemleri duyduktan sonra artık burada olmamız mümkün değil. görevime adam gibi başladım, adam gibi devam ettim ve adam gibi bitiriyorum" diyerek istifa etmiştir. iyi de yapmıştır. bu adam istifa ederken sinan engin ve yıldırım demirören nasıl beşiktaş'ta kalabiliyor, bir fenerbahçe'li olarak anlayamıyorum.
Sinan Engin ile birlikte snduğu istifalardan sadece kendisininki kabul edilmiş 100. yıldan sonra Beiktaş'ın başına gelen en iyi şey olan teknik direktördür. Batuhan'ı ortaya çıkarması bile başlı başına bir başarıdır. Giderken yönetime çok iyi laf sokmuştur.
gökhan ünal,
mehmet topuz,
batuhan karadeniz,
serdar özkan,
aydın karabulut,
ibrahim kaş,
gibi yetenekleri bizlere armağan eden...! fakat yine de başarılı bulunmayan...! hiç kimsenin ertugrul saglam'ın disiplinsizlikten biletini kestigi nobre, toraman ve üzülmezin milyonlarca borç yükü yüzünden yönetim tarafından affedilmesini de hatırlamayacağı...!
veya lagrotaglie'yi isterken sinan engin'in ona gordon'u getirmesini bir anda unutacağı, iki maçın skorundan (8-0,4-1) dolayı istifa etmek zorunda kalmış çok çok iyi bir teknik bir teknik direktör.
bir de şöyle birşey var ki bu adam sekiz sıfırdan sonra istifa etmişti zaten. madem istemiyorsun istifasını kabul et kardeşim. değil mi? böyle kahpece arkadan iş çevirmek daha mı etik?
ertuğrul'un yerine gelen hocayıda göreceğiz! bakalım ne kadar başarılı olacak? ha, bu takımın başına morinho gelse ne yapabilir ki zaten.
beşiktaş'ımın son 2 sezonda utanç duyacağı yenilgiler almasında yönetim ve futbolcularla birlikte payı olan insandır. kendi payına düşeni yapmış ve istifa etmiştir ve istifa etmesi de yerinde olmuştur zira kendisi net bir şekilde başarısız olmuştur.
artık son dakikalarda yenilen golden sonra 'bizim için tecrübe oldu' diyen teknik direktör görmek istemiyorum ben takımda arkadaş. beşiktaş zilyon sezondur paso son dakikalard maç veriyor avrupada ve her seferinde dillerde aynı şarkı 'tecrübe oldu'. e yeter kullanalım artık şu tecrübeyi. tecrübe loadingi dolmadı mı daha yıllardır? bi teknik direktörde çıksın desin ki 'mal gibi gol yedik acayip sinirliyim!' bunu niye diyorum zira artık öyle teknik direktörler istiyorum bu takımda. morinho gibi bir teknik direktör bulmak elbet çok zor imkansız hatta ama en azından kişilik olarak böyle altta kalmayan, ezik olmayan, her yenilgiden sonra 'kısmetse, allah izin verirse, inşallah, hayırlısı olsun' demeyecek bir teknik direktör istiyorum ben.
yönetimle ilgili tek bir şey bile söylemek istemiyorum beşiktaş tarihinin en rezil yönetimidir ve kene gibi yapışmıştır beşiktaş'ımın üstüne. lanet olsun!
futbolculara gelince; birkaç sezondur beşiktaş'ta forma giyen oyuncuların çok çok büyük çoğunluğu beşiktaş'lı bile değildir. ben küçükken beşiktaş'lı futbolcular beşiktaşlıydı. yabancısı bile şimdiki türklerden daha beşiktaşlıydı. bu takımda yıllardır takım ruhu göremiyorum bile. şampiyon olduğu yıl o hava ucundan azıcık yakalanmıştı sadece o kadar. o seneki kadrodan da sadece ibrahim üzülmez'in takımda olduğunu da belirtelim hemen.
kısacası dileğim beşiktaş'ta * topçu görmek istemiyorum ben. hani biz ekmek parası derdindeyiz diyenlerden. önce beşiktaşlı olsun arkadaşım gerisi teferruat.
kendini daha fazla yıpratmayarak istifa etmesi yerinde olmuştur.
elmalarla armutları da karıştırmayalım. yönetimin günahları ve beşiktaşa yakışmadığı zaten malum. ama bu ertuğrul sağlamın antrenör olarak ( beşiktaş spor kulübü değil de centilmenler kulübü olsaydı ertuğrul sağlam için söyleyecek bir şey olamazdı o ayrı ama spor kulübüdür) beceri, deneyim, özgüven olarak yakıştığını söylemek zor. ha beşiktaş her maçı kazanacak diye bir şey yok ama oynadığı futbol da futbol değil, avrupa kupalarında tarihinin en acı hezimetlerine imza atılmış. sene başında hemen bütün yazarlar beşiktaşın bu sene iyi bir kadrosu olduğu konusunda hemfikirken metalist diye adı sanı duyulmamış bir takımı istanbul'da ofsayt golle yen, orada da futbol adına utanç verici bir oyunla 4-1 yenil gel, sonra da yönetim arkamda durmuyor. ee bu yönetim seni 8-0 dan sonra bile destekledi. hiç bir antrenöre yapılmamışmış ona yapılanlar, türk antrenör olduğu içinmiş, eee de bosqe senin onda birin kadar bile desteklenmedi.
beşiktaş yöneticilik oynayan kişilerin parkı olmadığı gibi birilerinin antrenörlük için tecrübe kazanacağı bir yer değil.
ertuğrul sağlam'ın beşiktaş'ta oynadığı zamanı da hatırlıyorum, transfer ücreti dudak uçuklatmıştı o zaman ama hiç bir zaman yeterli bir verim alınamamıştı maalesef. uzaktan şutları ile bir kaç golü vardı yanlış hatırlamıyorsam, ve başarısızlığı için de acaba aldığı paranın altında eziliyor mu gibi tartışmalar yapılmıştı ve nihayetinde de gönderilmişti. fıs bir transfer olmuştu yani beşiktaş için.
sonuç olarak beşiktaş'ın ertuğrul sağlam'a vefa borcu olduğunu düşünmüyorum. gitmesi henüz ligin başındayken iyi olmuştur.
keşke yönetim de bir şekilde gönderilebilse ve taze, iş bilen kişiler gelse, çoluk çcuğun elinden kurtulsak.
edit: bu arada onu başarılı bulan gs ve fb taraftarları kendilerini şu soruyu sorsunlar, ertuğrul sağlam'ı takımlarının başında görmek isterler mi? istiyorlarsa nasılsa boşta, kendi antrenörleri de sallantıda, alıversinler.
gerçekten istifasına üzüldüğüm insan.. hocalığı, aldığı kararları, oynattığı futbol tartışılabilir lakin koskoca beşiktaş'ı yöneten mafyalardan, dolandırıcılardan, vergi kaçakçılarından çok daha temiz bi adamdır ertuğrul sağlam..
geldiği gün çok erken geldiğini düşünen biri olarak, bir buçuk yıl çok da iyi dayandığını düşünüyorum.. evet belki avrupa'da istenilen şeyler olmadı.. belki hezimetler yaşandı.. ama hepsini çıktı, tüm yüreğiyle kabul etti.. hiç bir zaman topçusunu hazır kıta bekleyen medya mensubu görünümlü çakalların önüne atmadı.. klübünü yöneten karaktersizler gibi yalana dolana başvurmadı.. adam gibi geldi ve adam gibi gitti.. bundan sonraki teknik adamlık kariyerinde başarılar diliyor ve kendisine olan inancımın had safhada olduğunu belirtmek istiyorum..
ve hala pişkin pişkin o koltukta oturan iki gereksiz, aymaz, işe yaramaz adama sesleniyorum.. erdemden, ahlaktan bahsetmek çok kolay.. eğer birazcık onur denen şeyden nasibinizi aldıysanız o pis ellerinizi beşiktaş gibi temiz bi klüpten çekersiniz.. gidip mafyalığınızı, kabadayılığınızı, dolandırıcılığınızı başka yerlerde icra edin.. bulunduğunuz kurum para aklama yeri değil! defolup gidin artık!
beşiktaştan istifa ederek hayatının en büyük hatasını yapmış teknik direktördür. onun yerinde olsam kovulana kadar gitmem tazminatımı da söke söke alırım, yıldırım demirörene müstehak çünkü.
her zaman teknik direktörler harcanıyor...son örneği de ertugrul sağlam işte.
bana göre asıl suçlular yönetimde bulunan, o koltuklara yapışmış olan kişilerdir.
beşiktaş'a teknik direktör olarak imzayı attığı gün babam demişti, "yazık edecekler, harcayacaklar ertuğrul'u" diye. iyi bir teknik direktör olduğunu düşünmüyorum hatta beşiktaş için gayet yetersizdir, bu olayın teknik tarafı; ancak bunun bir de insani yanı var. sonuçta ertuğrul sağlam bir robot değil, duyguları, hisleri, düşünceleri olan bir insan. burada da mevcut beşiktaş yönetiminin artık alışkanlığı haline getirdiği bir omurgasızlığa değinmek de şarttır; her fırsatta teknik adamları günah keçisi yapmak.
sayın tüpçü bey, ertuğrul sağlam hatalıdır evet; ancak o hatalıysa sen ondan 100 kat fazla hatalısın ve paragözsün. sen her fırsatta bütün suçu ertuğrul sağlam'a yıkarak, ona karşı suni bir nefret ortamı yaratarak ve kendini işin içinden sıyırarak, neredeyse bütün ülkenin bu adama sövmesine ve gayet ağırbaşlı ve efendi bilinen bir insanın onurunu, haysiyetini yerlere çekmeye utanmaz mısın?
beşiktaş formasını yıllarca başarıyla giymiş ve galatasaraylı olmama rağmen futbol oynadığı zamanlarda gayet sevdiğim bu adama karşı metalist kharkiv yenilgisinden sonra yönetim sağolsun bütün ülkede başlatılan "ertuğrul sağlam'ı karalayalım" kampanyasını dehşetle takip ediyordum ve en sonunda onurlu şekilde istifasını da etti ertuğrul hoca, zorla ettirdiler. ertuğrul hocanın da dediği gibi artık istedikleri hocayla rahat rahat görüşebilirler, ancak şu da gerçek ki beşiktaş'ı ucuz bir ticarethaneye dönüştüren bu varlıkların zihniyeti kulübe egemen olduğu sürece sportif anlamda "başarı" her zaman çok ama çok uzaklarda olacaktır. burada asıl cefayı çeken ise beşiktaş taraftarı olmaktadır.
ilk başta istifasını istiyordum. gerçekten de beşiktaş için hala yeterli olmadığını düşünüyorum. ama bütün bunlar yönetimin ona karşı yaptığı iğrençliği göz ardı ettiremez. bir teknik adam bu şekilde onuru kırılarak gönderilemez, ayıptır, yazıktır yahu.bu yönetim gitmeden ne ertuğrul ne başka bir isim bu takımda başarılı olamaz bunu bir kez daha gördük. yaptığı açıklamalar son derece doğrudur ama maalesef yine bir işe yaramayacaktır. beşiktaş gudik transfer politikasıyla cümle alemi isyan ettirmeye devam edecektir.
