Arya dinleyerek türk halkına gazete yapan genel yayın yönetmeni. Sonra bu gazete de namaz kılan cemaatin önünde imam dua ederken resimlenir. Bizde bunu çok görürüz.
yazılarında iyimser olduğu için, hiç kimseyi aşağılamadığı için, kimseye hakaret etmediği için, uzlaştırıcı olmaya çalıştığı için herkes tarafından nefret edilen yazar. benim ise en favori yazarım. bugün bir olaya daha farklı bir açıdan bakmış ve takdirimi kazanmıştır.
türkiye'de en çok nefret edilen ama her zaman da türkiye'nin gündemini yönlendirmeyi başaran yazar. hem akp tarafı hem de chp tarafı kendisini yandaş olmak ile suçlar. ne kadar ilginç ki cumhuriyet mitinglerinde bile kendisi aleyhine tezahürat yapılmıştı. türk milleti taraftar yazarı sever. bir yazarın dürüst sayılması için bir siyasetçiyi ya da partiyi kafaya takıp sürekli saldırmalıdır. ertuğrul özkök bunu yapmaz, genellikle her kişinin ya da kurumun hem olumlu hem de olumsuz yanlarını görür. bu nedenle de sevmeyiz. ama çok da ciddiye alırız. çünkü bilinçaltımızda tarafsız olduğuna dair bir fikir vardır. özkök söylüyorsa nefretinden ya da takıntısından değil gerçekten bir olumsuzluk yüzünden söylediğini biliriz. ertuğrul özkök bir köşe yazısı yazdıysa o hafta gündem o olur. hürriyet'in en çok satmasa da en güçlü gazete (hem maddi hem de politik olarak) olmasında en büyük etkendir.
90'lı yılların başında "revize edilmiş osmanlı ruhu" gibi kavramlardan bahsederdi. geçen zaman içinde anlaşıldı ki, kastettiği şey "revize edilmiş ittihatçı ruhu"ymuş.
yine son derece küstah bir tavırla hem bekir coşkun'un "göbeğini kaşıyan adam" ifadesini savunmuş hem de başbakan erdoğan'a kadeh kaldır mesajı vermiştir. vakti zamanında adını unuttuğum bir yazar da özkök'e bu önerisinden sonra "sen de bir kez cumaya git oradaki müslümanların arasına karış" demişti.
çok enteresandır. trt gibi devlet kurumu olan bir kanalda yayınlanmaya başlayan ve adı mat olan csı newyork tarzı bir dizide figüranlık yapacak genel yayın yönetmeni. emin çölaşan söylüyordu iş takipçisi herdevrin adamı süzme yalaka diye de inanmıyorduk. doğan grubu batar da yakında zaman ya da akit te yazmaya başlarsa şaşmamak lazım.
damadı olan ercan saatçinin yönetmenliğini yaptığı mat dizisinde oyuncu olarak kamera karşısına geçmiş adamdır.sen damadının sırtını kaşı, o senin sırtını kaşısın. hayat size güzel vallahi. hiç alakası olmadığı halde futbol yorumculuğu yapan damadını türkiye'nin başına saldın, sende oyuncu olarak gel.
islamcı kesimin elinden Ahmet Hakan'ı alıp Hürriyet'e köşe yazarı yapan yıldız yaratıcısı. Yeni hedefi ise Taraf gazetesine yuvalanan liberallerin elinden Hıdır Geviş'i alıp edip, Ahmet Hakan'ı bunalıma sokmak...
kendisi hakkında ortaya atılan iddialara bir kanıt gösterilemeyen, hakkında sürekli çıkarımlar ve varsayımlar yapılan, kendisinden neden bu kadar nefret edildiğini bir türlü anlayamadığım yazar. hürriyet gibi bir gazetenin genel yayın yönetmeni olarak elbette her kesime yakın olmaya çalışmaktadır. kendisi taraf tutması gereken bir insan değil zaten. işin komik tarafı erdoğan ve vakit gibi gazetelerin sürekli kendisini chp ve ordu taraftarı olmak ile suçlaması, sola yakın ve laik kesimin de kendisini akp yalakası olmak ile suçlamasıdır.
sosyalisttir kedi deyimi ile. eşi ile birlikte sosyalizmin nasıl egemen olacağı konusunda anlaşamamaktadır. *. Acayip komik bir adamdır. Süleyman Demirelin siyasetteki hali bile daha tutarlıdır. Patronunun ne istediğini patronundan daha iyi bilip yerine getirmesiyle meşhurdur. Halihazırda istediği şeyi gündeme taşır, tartıştırır nihayetinde raconu kendisi keser.
saçmalama uzmanı. son yazısında yine en iyi bildiği işi yapmıştır.
erbakan ı susurluğu ciddiye almıyor diye eleştirirken, ergenekon u kayda değer bulmamakta ısrar eden bir adam.
ercan saatçi nin kayınpederi.
hayatını patronu aydın doğanın masumiyetini kanıtlamaya adamış. köşesinde onun avukatlığına soyunan, köşe yazarı demeye bin şahit gereken, yağdanlık olma konusundaki üstün başarısı sayesinde genel yayın yönetmenliğine kadar yükselmeyi başaran, yüzünden samimiyetten uzak gülümsemeyi eksik etmeyen, abercrombie t shirtünü ve parmak arası terliklerini alıp uzaklaşmasını dilediğim köşeci.
ninjalara rozet takan deniz baykal'a destek olmak için 1940 lı yıllarda çekilmiş aile fotoğrafını koymuş geçenlerde köşesine. fotoğrafta bir modern giyimli genç kadın, iki tane de kara çarşaflı kadın yer almakta. bunu göstererek işte her ailede kara çarşaflı olabilir, baykal'a bu kadar yüklenmeyin falan demek istemiş. haklı da adam. tek sorun aradan geçen 60 küsur yıl sadece.
"Bir ordu 20 yıl savaşmazsa, harbi unutur. 40 yıl savaşmazsa, o ülke ordusunu unutur. 60 yıl savaşmadığı takdirde, o ülke askerini yıpratmaya başlar." demiş bir adamdır, çok itimat edilmemesi hatta kaale alınmaması gereken bir adamdır.
pek yaratıcı başlığı gay rozeti olan bugünkü yazısında deniz baykal'a, partiye bir gay grubun katılmak istemesi halinde onlara rozet takıp takmayacağını soran, bu davranışıyla sözlükte ilgi çekmek için tepki çekmeye çalışan ve abuk subuk başlıklar açan yazarlara benzettiğim gazetecimsi yazarımsı.
yazısının yanında bilmemkaç senedir değiştirmediği, aç günlerinden kalan sosyal demokrat tipli resminin arkasındaki kalantor, semirmiş yüzünü gizleyen, ah bi gün heykel altıparmak turlarken denk gelse de yüzüne tükürsem dediğim yalama makinesi*.
adını şuanda hatırlayamadığım zaman gazetesi yazarından aldığı sabah namazı ayarını bir türlü dile getiremeyen adam. ıkına sıkına üstünü kapamaya çalıştılar. madem hoşgörü için içi meyve suyu ile doldurulmuş olsa da kadeh kaldırılacak, kendisi de içi boş da olsa bir sabah namazına katılsın denmiştir. sabah namazı nefse kılıçtır bir bakıma, en zorudur. o güzel uykudan uyanmak bünyede birşeyler istetir.
haşmetlimiz buyursun bakalım ritüele. bizler meyve suyu kadehini kaldırmaya dünden razıyız, bardak bardaktır misali.
ama hinlik işin sansasyonel yönünde. vazife çıkacak ya!
önce kandil günü sabah namazı ertuğrul efendi, çıkışta da kadeh kadeh meyve suyu dağıtılır, kaldıra kaldıra avluda içilir. sen yeter ki he de!
