insanların bu kadar çok sevgi açlığı çekerken, sevgisizliği tercih etmesi zoruma gidiyor.
insanların gece yataklarında yaşadıkları bir yıkım. gündüzleri makyajını kusursuz yapan kadınlar, kusursuz ütülü takım elbiseleriyle iş merkezlerinde arz ı endam eden genç işadamlarımız.. aşka sevgiye, dokunulmaya, özlenmeye, öpülmeye, şevkate, arzulanmaya aç, buna bütün ruhuyla ihtiyaç duyan ama asla ve asla böyle bir şey yokmuş gibi davranmayı en azından kırk yaşına kadar başarabilen kendini kandırma uzmanları. kariyer yapınca mutlu olması garanti sananlar, bir iç mimarla evlenmenin doğru erkeği bulmasına inanmış kadıncıklar, sadece vitrin gibi kullanacağı ruhu olmayan enfes vücut ölçülerine sahip bir kadınla nikah masasına oturunca eve hep koşarak gidecek heyecanı bulurum sanıp sonra da eve geç gelmek için sayısız bahane üretmek zorunda kalan algı fakiri erkekler. sonu yok bu budalalıkların. geceleri yalnızlıktan ağlayan, arzudan yastığını kemiren kadın ve erkeklerin sabah olunca kendilerine gülümseyen ilk erkek ya da kadına abaza ya da orospu damgasını vurduğu bu çelişki hepinizin götüne girsin.
hepimizin aşka ve delice sevişmeye ihtiyacımız var..
mucizeler ona inananların başına gelir sadece. bodoslama inananların değil ama. bir mucizenin başlamak üzere olduğunun farkında olanların. kalbini dinlemeyi öğrenenlerin. bu dünyada iyilik yaptım kötülük buldum diyen budalalara kafam girsin dedikten sonra işin aslında gelelim. kimse iyilik yaptığı için kötülük bulmaz, kimse sevdiği için üzülmez. gözlerini en başta belli olan gerçeklere kapadığın için üzülürsün. kötü birine iyilik yaptığın için üzülürsün. salak olduğun için mesela. ya da inanmamamn gerektiğini bildiğin birine inanma ihtiyacı duyduğun için. kısaca taştan yaratılmadığın, insan olduğun için.
kimseye güvenmeden dürüstlüğü, aşka inanmadan aşkı, uyumu bulmadan doğru adamı/ kadını , ilk öpüşme berbat geçmişken cinsel başarıyı, ilk buluşmada tek kelime konuşacak şey bulamadığın insanla mutluluğu, çıktığınız ilk tatilde ne mal olduğunu ortaya koymuş insanın değişmesini, her zorlukta çiğliğini belli eden ve nasıl kıvırtacağını şaşan insanla dobralığı, kurallar ve saçma prensipler içinde özgürlük vaad edenden özgürlüğü, kendine saygısı olmayan birinden sana saygıyı, kimseye sevgi beslemeyen ego manyağı birinden seni sevgiyle doyurmasını beklersen suç onda değil sendedir evladım.
ben erkeğim. yanılabilirim. ama kadınların allah vergisi bir özelliği var. altıncı hislerinin müthişliği. ama hanginiz dinliyorsunuz onu. hanginiz ipuçlarının peşinden yürüyorsunuz aşkta. hanginiz size sayısız tedirginlik yaşatan kişiyi o gün terk etmeyi başarabiliyorsunuz. ya da tam tersi hanginiz sizi mutluluktan uçuran adama önceki lavukların acısını çektirmiyorsunuz?
bu işler böyle olmaz. olursa da hayrı olmaz güzel kardeşim. köpekler depremi hisseder ve kaçar. kadınlar altında kalacağı aşkı hisseder ama dur bakalım belki yıkılmaz der. bırakın bu işleri