--spoiler--
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu,
Kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın
--spoiler--
--spoiler--
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat ( sevgili )...
--spoiler--
kadınların aradığıdır. inkar etmeyin! korunmasız hissedilen anlarda dik duruşuna hayran olunur. sahiplenmeyen erkek şunların benzerlerini sık duyacaktır:
"beni sevmiyorsun"
"sen beni umursamıyorsun"
(bkz: kadınlar biraz maço sever)
ya evet var böyle bir şey, şu ben erkeğim diye ortada dolaşan gavatlar yok mu ? yazıklarım olsun. anasına sahip çıkar, kızına, bacısına, eşine, dostuna, malına mülküne sahip çıkar. halbuki ne kadar gereksiz, ne kadar bencil, ne kadar kişisel gelişimini tamamlamamış erkek varsa genel özellikleridir bu sahiplenme merakı, değil mi ? boşverin bu gereksiz eylemi bir kenara bırakın amerikanın aydın insanları gibi koy götüne rahvan gitsin diyip sex and the city seks hayatınızı renklendirmeye, gossip girl ile dedikodu yapmaya devam edin. *